cem vakfı başkanı izzettin doğan tarafından kurulmuş, istanbul da 96,4 frekansında yayın yapan radyo. bugünlerde mehmet ağar a satıldığı yönünde haberler çıkmıştır. bu nedenle sabahat akkiraz bütün eserlerini radyodan çekme kararı almıştır. izzettin doğan ise söylentilerin yalan olduğunu sabahat akkirazın başka amaçlar peşinde olduğu gibi mesnetsiz açıklamalar yapmıştır.
Bir dönem, yani tv ile haşır neşir olduğum dönemlerde, açıp da geceme eşlik etmeden uyuyamadığım radyodur. Halk müziği ve deyişlerin akla gelen ismidir.
çoğunlukla alevi vatandaşlarımıza yönelik yayınlar yapan türkü ve türk halk müziği yayınlayan radyo kanalı. istanbul frekansı 96.4, ayrıca uydudan da dinlenebiliyor kanımca.
Şu anki radyolar arasında dinlenebilir ender radyolardandır. Halk müziği konusunda lazca, kürtçe, türkçe kısaca bi mozaik hâlinde eserler sunarlar . Şiir ve türkü programları da güzeldir . Cihangir gökdoğan'ın " geceye günaydın " adlı şiir-türkü'yü bir arada bulacağınız programı da dinlemeye değerdir.
Kısaca %70'i neredeyse pop çalan radyolarda halk müziğini ruhuna uygun olarak bizlere sunan dinlenmeyi hakeden bir radyodur cem radyo.
uzun zaman önce cem tv sadece türkü ve klip yayınlayan bir kanal olmaktan çıkıp canlı yayına geçince aralıksız türkü dinlemek isteyenlerin yöneldiği radyo kanalı.
ben radyoculuktan pek anlayan biri değilim. türküleri kim seçiyor, nereden seçiyor neye göre seçiyor bilmiyorum ama biraz önce benim için çok hoş olan bir detaya denk geldim.
odama gitmek için tam televizyonu kapatırken yeni şarkı çalmaya başladı. şifa istemem balından.
ben çok severim bu türküyü ama ne çare televizyonu kapatmış bulundum.
hemen geri açtım.
yakaladım türküyü dinlemeye başladım.
bu türkünün sonu şöyledir:
nesimiyim vay başıma/kanlar karıştı yaşıma/yağın gerekmez aşıma/yeter zehrin katmasın.
tam türkünün burasında nesiminin yalan söylediğini düşündüm. içinden geçenlerin bunlar olmadığını düşündüm. demek ki takiyye sevgiliye de yapılırmış.
aynen bu geçti aklımdan.
(bkz: sevgiliye takiyye yapmak)
gerçekten böyle bir kavram var mıydı?
deli gibi severken aşıkken isterken sevmiyorum demek buna ait bir eda olabilir miydi?
her neyse bu düşünceler türkü bitti, ceeeem raaaddyooo dedi kalın sesli adam.
yeni türkü çalmaya başladı.
sabahat akkirazdı söyleyen.
Bu Ne Biçim Sevda imiş/ Sinem Kül Oldu Kül Oldu/ Yar Sevmesi Bela imiş/Zehri Bal Oldu Bal Oldu.
işte tam anlatmaya çalıştığım yere geldik.
bir türkü şifa istemem balından diyor diyor ki
yağın gerekmez aşıma yeter zehrin katmasın.
hemen ardından gelen türkü diyor ki
bu ne biçim sevda imiş, yar sevmesi bela imiş. zehri bal oldu bal oldu.
acaba cem radyo'da bu türküleri çalan arkadaş bilinçli olarak mı böyle iki güzel türküyü, bence biri birinin sırrı olan bu türküleri art arda çaldı?
eğer öyleyse çok güzel değil mi ya :d
birinde nesiminin takiyye yaparak naz yaptığı inkar ettiği burun kıvırdığı şeyi diğer türküde mahmut erdal açık açık söylüyor.