sanat (!) yapmak adına kullanılan ve sanat yaptığını zanneden kaliteli müzisyen. kalitesinin farkında ama sanat (!) uğruna kendini harcıyor.
kısacası vespa kullanan motorcu...
şu an kral çıplak isimli televizyon programında kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplarla kafasında insanların onu anımsatması için kurguladığı imajdan koşarak uzaklaşan ve eşcinsel olmasa da eşcinsel gibi davranan organik madde. narsizmi tavan yapmış durumdadır ve kurduğu anlamsız cümleler hiçbir şey ifade etmemektedir.
dün gece kral çıplakta kulaklarımın pasını söküp atmış olan, sesi beni, kendisini henüz tanıdığım ve ankaramda mutsuz ve karanlık bir kışa alıp tekrar götüren, ankarayla ilgili söylediklerini çok sevdiğim ve ankarada yaşıyor olmasını da taktir ettiğim sanatçı.
disko kralında murat yılmazyıldırım ile düet yapan kişi. hem de en sevdiğim şarkılardan birine. kan revan içindeyim adlı şarkı murat yılmazyıldırım'ın detoneliğine tahammül etmemi sağlayan güzellikte bir şarkı. lakin birde üstüne şarkının ikinci kısmını bu abiden dinledikten sonra murat yılmazyıldırım için söylediğim bütün kaka sözleri geri alıyorum. bundan kelli murat yılmazyıldırım bu ülkenin pavorottisidir benim gözümde. o derece kötü.
bugüne kadar hiç dinlemediğim, hiç görmediğim-yemin ediyorum- kişi. sanıyorum şarkıcı.
enteresan olan ise, dinlemeden, duymadan görmeden sadece isminden dolayı adama kıl olmam.
bir ben miyim acaba bu ad soyad kombinasyonunu gördüğümde böyle sinirlenen?
bak bak. cem adrian.
müzik dinleyen bir insanım. hem de pek çok türde ancak dün kral çıplak programında o büyük ses aralığına rağmen- bence- şarkı söyleyemediğini fark ettim. yani sanki en iyi kalitede bir piyanosu olan ama çalmayı bilemeyen ya da işte "amatörce arkadaşlarına çalan" bir kişi kıvamında idi.
özellikle yaptıkları doğaçlamalar ve ona eşlik eden melis sökmen ve özge fışkın ve daha da kötüsü murat yılmazyıldırım eşliğinde tam bir kokofoni yaşadım. caz dinlemesem yerdim muhtemelen ama yemedim maalesef gençler! manasız ve uyumsuz bir şekilde monolog yaptınız her biriniz.. e hani bunun birlikte doğaçlama kısmı?
kendisi genç bir bilge mi yoksa bilmiş mi ona karar veremedim. *
Bu adamın -yağmur- ile alıp veremediği nedir yahu? Senelerdir yaaağmuuur diye diye bir hâl oldu. Yıllar geçtikçe daha iyi olacağına daha kötü olma yolunda kendisine başarılar diliyorum. Sevgili Cem Adrian; "summer time" söyle, başka bir şey söyleme be olm. Zira harici kulak tırmalıyorsun.
dün gece okan'ın programında izledim kendisini açıkçası daha önce sohbetine denk gelmemiştim. çok aklı başında ve zihni açık bir adam. saatlerce sohbet edilebilir kendisi ile çok da zevkli olur eminim. hayata karşı bir duruşu olduğu belli, sağlam çocuk.
Gündeme gelmek için gazeteci kafasında şemsiye kırmayan adam.Bu işi şöhret olmak ve para kazanmak için yapmadığını heryerden görebiliyorsunuz.Kalabalığa oynamıyor.Samimi ve içten; Okan bayülgen Ona "açlık" deyince popilist birşey söyleyebilirdi,ama söylemedi.Eeee onu da Okan açıkladı;"sesizlikler de soloya dahildir." insanların örnek alması gereken birisi; gündeme gelmek için işi dışında hiçbir şey kullanmıyor.Ve gündeme gelmeyi,meşhur olamayı işinin sadece bir yönü gibi görüyor.Bu günlerde görmenin zor olduğu "kişilikli insanlardan".Bir insanın kafasının dik gezmesi gerektiğinin en güzel örneğidir.Heryerde insanlar tüketilecek ürünler üretirken,O sadece sanat yapabilmiş bir insan.Şarkılarnı dinlerken anlıyorsuz zaten çoğunluğun beğenisini hiçe sayıp,para beklentisi olmadan
şarkılar yazmış. Cem Adrian = bir sanatçı
uzun bir süredir bu piyasada olmasına rağmen,ve daha önce benim söylediğim kişilerin "ayy ben bunu dinlemem öyk." benzeri tepki veren insanların,çevremdeki hemen hemen herkesin disko kralına çıktıktan sonra dinlemeye başladığı,kıymete bindiği sanatçı. *
türkiyedeki en iyi sese sahip sanatçı. şarkıları ağlatır, darmadağın eder.
aynı zamanda 27 ekim 2010 çarşamba günü * bursa uğur mumcu sahnesinde konser verecek olan sanatçıdır.
ilk dinlediğimde gayet basit, hatta kötü dediğim adam. şimdilerde posterleriyle yatıp kalkıyorum ve senelerdir sadece onu dinliyorum. ondan daha iyisi geleceğini hiç sanmam. duygusal şarkıları insanı ağlatırken, yüksek sesli şarkıları insanı transa sokabilir.