şarkılarında hep '' korkmuyorum '' sözü geçen insandır , neyden korktuğu ya da korkmadığı merak konusudur. okul konserine gelmişti bir ara , performansı sahiden iyiydi. ama yalnız da ayağa kalkabilirimi söylemedi , çok darıldım.
Pencereler açık uyuyamadığında şehrin insanları ve üşümeye başladığında sokak çocukları, herkesin dinleyeceği bir şarkısı, herkesin inanacağı bir masalı olmalı.
Yoksa nasıl dayanabiliriz.
C.A.
(yeni albüm / kayıp çocuk masalları / sonbahar / 2010)"
yine tanıdık çocuk orada, albüm isminde yerini bulmuş bu defa...
dünyada çok az insanda bulunan 7 oktavlık sese sahiptir yani bastan sopranoya kadar (bas:en kalın erkek sesi, soprano:en ince kadın sesi)sese sahip tek başına orkestradır kendisi. özellikle son çalışması "aşk bu gece şehri terk etti" albümünde çok sevdiğim parçaları vardır. alternatif müzik denince aklıma gelen ilk isimlerdendir.
ses tellerinin verdigi avantajla sesinin oktav aralıgı fazla olan sarkıları cok guzel olan "ben bu sarkıyı sana yazdım" isimli album ve sarkısıyla cıkıs yapan sahsiyet ve özellikle oktav ve ses telleri çok süper olan insan ve şarkıcı.
şarkılarındaki sözlerindeki derin anlamı , insanı mutlu eden karamsarlığını , aşkı aşk yapan sözlerini , kelimelerle kurduğu o ahenkli tarzını, sesinin büyüleyici sizi saran havasını dinlenince yaşanınca anlaşılan onu özel yapan , çünkü o cem adrian *
bana özel adlı parçasıyla kalbime taht kuran sanatçıdır efendim. bu parçayı her dinleyişimde özelmişim gibi bana yazıldığını düşünürüm. sanki sadece bana ait gibi. beni tamamlayan şarkı sözleri ise şöyledir:
bu şehirde bir kadın var, adı bana özel bana özel..
elleri var küçücük, yüzüyse çiçeklerinden güzel çiçeklerinden güzel..
kimse bilmez benden başka, bir kalbi var kocaman ama bana özel bana özel bana özel..
bazen kızar dünyaya ama sadece kendini üzer kendini üzer.. **
göremezler göremezler.. i̇zin vermese asla üzemezler üzemezler..
çözemezler çözemezler.. onun bir düşü var ki; asla asla bilemezler..
onu neden sevemezler..?
bilemezler.. hiç hiç sevemezler..
bazen bakar gökyüzüne o, bulutları izler bulutları izler..
kuş olup uçmak, kanat çırpmak, o bulutları geçmek ister geçmek ister..
yemyeşil çimenlerde çırılçıplak koşmak ister,
bu kahrolası gri şehrin tüm yollarını rengarenk boyamak ister.
göremezler göremezler.. kalbindeki elmasa erişemezler..
çözemezler çözemezler.. onun bir düşü var ki asla asla bilemezler..
onu nasıl sevemezler..?
bilemezler.. hiç hiç sevemezler..
göremezler göremezler.. kalbindeki elmasa erişemezler.
çözemezler çözemezler.. onun bir düşü var ki asla asla bilemezler..
onu nasıl sevemezler.. bilemezler hiç hiç sevemezler
şimdi o, kanatlarını rüzgara açmış, dur diyemezler diyemezler..
yıldızların arasında o kadar parlak ki onu seçemezler seçemezler..
başka sularda o
başka rüzgarlar arıyor,
başka yollara yürüyor.
başka... başka..
en iyi yol arkadaşım. bana şarkılar söylüyor içli içli, beraber içleniyoruz. sesinden duymayı en çok sevdiğim şarkıları listeledim, arada diğer şarkılarını da söylüyor fakat bunların favori şarkılarım olduğunu biliyor. ağırlığımız bu yönde. arada bizde kalıyor, geceleri de başbaşayız. korkuyorum daha fazla tutulmaktan.
Çıkardığı sesler ve o sesleri çıkarırken suratında oluşan mimikler çok antipatik. Osmanlı tokadıyla tokatlamak istiyorum ben bunu. yeni saç şekliylede antipatikliğine antipatiklik eklemiş.
5 oktavlık sesiyle her şarkıda şov yapan, insanı en mutlu anında dahi intihara sürükleyecek kadar depresyona sokma potansiyeli olan sanatçı. an itibariyle okancığımın konuğu. ama o saç ne öyle sayın adrian?
bana özel parçasını her dinlediğimde şarkının gerçekten bana özel söylendiği zannettiğim ve bu yüzden şarkının her bir mısrasını dikkatle dinlediğim sanatçı.ayrıca soyadı edirne'nin bizans döneminde adrianopolis olan ismine gönderidir zannımca.zira kendisi de edirnelidir.
pek bir övülünce kimmiş bu adam diye bakayım dedim. vuvuzela etkisi yaptı bünyemde. kapadım hemen. tanım yapmayı unuttum. yapıyorum hemen. hakkında tanım yaparken zorlandığım, böyle ağzından tuhaf sesler çıkaran bir şey.
Boğazına balgam takılmış gibi şarkı söyleyen adam. auuuuauauuuaauuauuaauua diye uluduğunda hemen terlikleri ters çevirdim vallahi, ne olur ne olmaz aga.
