Gölgeni, ismini sil yavaş yavaş
Giderken bu kentten tükür yüzüne
Yalnızlığımın
Kalbini, kendini sök yavaş yavaş
Giderken bu kentten sakın ağlama
Sus
Unut ne yaptı sana
Unut ne söyledi
Unut ne varsa vazgeçtiğin
...
Ve unut ne yaptı sana
Unut neler anlattı
Unut ne varsa vazgeçtiğin
aç kapını lütfen çünkü ben geldim çok üşüdüm çok soğuk yerden geldim bana bana biraz gülümser misin ?
kimseye sormadım kendim buldum geldim simsiyahların içinden sana karbeyaz geldim anlatsam herşeyii dinlermisin kendime devdim devdim devrildim geldim karrdım buzdum eridim erittim geldim aşkı sırtıma aldım taşıdım evladım dedim , yandım söndüm kül oldun geldim kırılmıs kanatlarıma birkez dokunabilirmisin.
Bir istiridyenin kıymetli incisini sakladığı gibi saklarım seni...
Bir bahar dalının narin tomurcuklarını sakındığı gibi korurum seni...
Çok derin...
Derinlerimde ellerin...
Bir armağan gibi Tanrı'dan bana...
Kış güneşinde altın kirpiklerin...
Ben seni çok sevdim...
Ben seni çok sevdim...
Belki zordur anlaması sessizliğimden...
Ben seni çok sevdim...
Ben seni çok sevdim...
Sen oku kelimeleri gözlerimden...