Ve bir sabah yalnızlığın soğuk kollarında
Tarifi mümkün olmayan, anlatamadığın bir rüyadan sen,
Yapayalnız uyandığında
Güneş, eskisi gibi öpüp seni, kirpiklerinde parlamadığında
Ve temizlemediğinde artık yağmurlar kalbini,
Ve affedemediğinde artık Tanrı bizi,
Sevmediğinde,konuşmadığında,
Biz hangi şarkı ile uyuyacağız çocuk?
Hep aynı sessizlikle geliyor gece
Hep aynı yalan dolan masalları dinliyorum yine
Hep aynı yüzler, hep aynı sesler peşimde
Anlatamıyorum, inandıramıyorum kendime
Sen benim yarım kalan cümlelerimsin
Hiç söyleyemediğim, söylemediğim o sözlerim
Sen benim hiç ısınmayan ellerimsin
Hiç unutamayan, unutmayan o kalbim
Sen benim eksik kalan yerimsin
Kapattığım pencereler, güneşlere çektiğim o perdelerim
Sen benim hiç sevmediğim sessizliğimsin
Kaybettiğim yolum, korktuğum karanlık, hiç tutamadığım o yeminlerim
Sen benim terk ettiğim şehirlerimsin
Düştüğüm çukur, uzanan ellerim, hiç tutunamadığım gidenlerim
Sen benim kovulduğum cennetimsin!
Eğdiğim yüzüm, sövdüğüm aydınlığa hiç açamadığım gözlerim.
Çocuk,
Her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği
Ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı
Çevir gökyüzüne başını.
Bakma arkana!
Daha sert basa basa, daha güçlü!
Anlat bu kara şehrin yollarına ak adımlarınla!
Gitmek yenilmek değildir kazanmak da!
Gitmek gitmektir işte.
Hepsi bu.
Sessiz, yorgun, ağır, gözkapaklarım kapanıyor yine yine
Yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine yine
Kuş sürüleri terk ederken bu şehri, ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine yine
Ve sonbahar sinsice yaklaşarak peşinde köpek gibi bir yalnızlığı üstüme sürüklüyor yine yine
Sözler hep yalan! yeminleri unut!
Bir veda bir sebepsiz tokat gibi çarpıyor yine yüzüme
Şarkılar yalan! duyduklarını unut!
Bir hikaye rüzgarın ellerinde savruluyor yine yine!
Kestim! akıttım! damarlarımdaki kanımda akan o kirli siyah yalanları! olmadı!
Sildim! çıkardım! yüzümden kazıdım yüzüme çizdiğin o siyah derin yazıları! olmadı!
Kustum! tükürdüm içimde senden kalan o keskin o acıtan hatıraları! olmadı!
Söktün! defalarca diktim o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı! olmadı!
Bana ne yaptın ne yaptın ne yaptın ne yaptın çocuk!
Niye yaptın niye yaptın niye yaptın çocuk!
Göremiyorum, duyamıyorum artık dokunamıyorum çocuk!
Anlatamıyorum anlatamıyorum artık ağlayamıyorum çocuk!
inanmıyorum inanmıyorum artık inanamıyorum çocuk!
Bilmiyorum bilmiyorum artık sevemiyorum çocuk!
Ne yağmur ne kar ne yüzüme vuran rüzgar, canımı yakan acıtan sonbahar daha dinmedi çocuk!
Seni silmedi çocuk!
Alev alev yanan kirpiklerinden saçılan kıvılcımlarınla başlayan
Bu yangın daha sönmedi çocuk!
Sönemedi çocuk!
Bu viran şehirde, bu viran hikaye henüz bitmedi! bitmedi bitmedi bitmedi çocuk! bitemedi çocuk!
Bu aciz şarkılar, bu aciz dualar seni geri getirmedi getirmedi getirmedi çocuk! dönmedin çocuk!
Bana ne yaptın ne yaptın ne yaptın ne yaptın çocuk!
Bunu niye yaptın niye yaptın niye yaptın niye yaptın çocuk.
Bugün günlerden hiç. benim adım yok. kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek.
Savruluyor rüzgarda yaprak gibi kalbim, uzaklarda bir yerde. kalbim kayıp.
Karanlığa dokunabiliyor sanki ellerim.
Sadece sesler duyuyorum. ayak sesleri uzaklardan.
Susuyorum. sessizlik keskin. bekliyorum. beklemek keskin.
Burdan gitmem gerek. herşeyi unutmam gerek.
Acımıyor bileklerim. acımıyor hiç! acımıyor ellerim, avuçlarım. acıtmıyor hiçbir şey.
Acımıyor tenim, dokunduğun yerler.
Acımıyor artık kalbim. kalbim.
Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ellerimin izlerini.
Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki kaderimin sökülüşünü.
Sadece sessizce durup öylece izlemek istedim bir meleğin ellerindeki kalbimi.
Sadece öylece durup sessizce izlemeyi istedim, sadece bir meleği sevmeyi.
Hep bir şey eksik gibi ve hep bir şey yarım ve hep bir şey yok artık sanki.
Ne bir ışık var, ne de bir şarkı artık sokaklarında bu kaybetmiş şehrin.
Ne bir isim var duvarlarında, ne de okunabilen bir cümle.
Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ölümümü.
Öyle beyaz ve öyle, öyle maviydi ki. öyle güzeldi ki ve öyle, öyle masum ama.
Öyle yanlış öyle, öyle yanlış ki ve öyle ve öyle çocuk.
Kalbim. tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak,
Uyumak istiyorum.