125. yılını kutladığı sezonda kendi sahasında bir de barcelona'yı 2-1 yenerek doğum günü pastasının üzerindeki mumları üfleyen takım.
goller üç kuruşa gelen, menajer büyük reyiz neil lennon'un keşfi olan kenyalı victor wanyama ve altyapı ürünü olan tony watt'dan geldi, celtic, lennon yönetiminde savaşçı ve elinden geleni sahaya yansıtan bir takım kimliğine büründü, irlanda'yı 800 yıl boyunca ingilizlere karşı savunan fenianlar gibi, ira gibi.
futbol tarihinde ilk zenci profesyonel oyuncuyu oynatan, stadında küfür olsa dahi rangers kelimesi geçen cümleleri söylemenin yasak olduğu, önce devrimci bir yapıda olup sonra milliyetçi bir tavır sergileyen katolik futbol klubü...
rangers'la arasındaki olay siyasidir , ayrıyeten rangers kraliçenin bokunu yerken celtic direnişçidir , irlandalıdır , delikanlıdır.
taraftar grubu fanatiktir , holigan da vardır , delikanlıdırlar , sevilesi insanlardır bunlar.
bu kadar çok ayrılıkçılığı barındırır mı bilmiyorum ama , siyasi ayrımcılığın yarattığı en büyük derbi barcelona ve real madrid'dir. ispanya iç savaşından beri süre gelir , madrid faşisttir , delikanlıdır.
Celtic - Glsagow Rangers mücadelesi dünyanın sayılı derbilerinden kabul edilmektedir. Bunun içinde iki önemli faktör görülmekte, bunlardan biri siyasi, bir diğeri dini faktördür. Celtic taraftarları milliyetçi ve katolik bir kısmı temsil ederken, Glasgow Rangers kitlesi liberal ve protestan bir anlayışı temsil etmektedir. Bu sebeplerden dolayı iskoçya'da özellikle Glasgow kentinde, herhangi bir aile üyeleri arasında bile farklı takımların tutulmadığı dile getirilir.
Son zamanlarda haberlerden takip ettiğim kadarıyla Celtic futbolcuları, ev adreslerine mektup içinde kurşun yollanması şeklinde tehdit içerikli mektuplar almakta ve bu da iskoç polisinin gözünü Glasgow taraftarlarına çevirmesine neden olmaktadır.
Son olarak, Fiorentina'ya transfer olan kalecileri A. Boruc tarafımca çok özlenmektedir.