Vergi toplayan memurların yolsuzlukları, Osmanlı idaresine duyulan memnuniyetsizlik, ağır vergiler, toprakları elinden alınan sipahiler bu isyanın çıkış sebeplerindendir.
iyi kötü bilinirler ama onların öncülü ve de gerçekleşmelerine yol açan sebeplerden biri olan suhte isyanları pek bilinmez.
Suhtelerin, yani medrese mollalarının bitmek tükenmek bilmez eşkıyalıkları büyük sorundu ve o sorunu çözmek için alınan bazı tedbirler celali isyanlarının sebeplerinden bazılarını oluşturdular.
Suhte isyanlarının farkı celaliler gibi siyasi amaçları da olan büyük ordular şeklinde değil, eşkıyalık maksatlı en büyükleri bir kaç yüz kişilik sayısız grup şeklinde cereyan etmeleri idi. Çiftlik basma, yağma, katliam, tecavüz, "oğlan çekme", fidye isteme filan falan...
Celali isyanların nedenleri;
*Ekonominin bozulması
*Tımar sisteminin bozulması,iltizamın yaygınlaşması
*idarecilerin halkla bütünleşememesi
*Halkın toprağını terk etmesi
*iSYANLARIN SONUÇLARI*
*Ekonomi zayıfladı,üretim azaldı
*Vergiler düzenli toplanamadı
*Anadolu'da can ve mal güvenliği kalmadı
*Celali isyanların önemi*
*Devlet yönetimini degiştirmeye yönelik değil halkın ezilmesini önlemeye yöneliktir.isyanlar sonucunda köyden kente göçler artmış bu da Anadolu'da üretimin düşmesine sebep olmuştur.Celali isyanları altmış yıl sürmüş bu durum da dış politikayı olumsuz etkilemiştir.
Osmanlının ekonomik bitişinin temel göstergesidir. Leponto deniz bozgunu ile donanmasını kaybeden osmanlı tüm akdeniz de üstünlüğü venedik ve ispanyollara kaptırınca hürmüz boğazından kervanlarla iskenderiye limanına gelen ve gemilerle avrupaya sevkedilen güney ipek yolu ticaretinden ve gümrük vergi ve rüsumundan olmuştur. Bu osmanlı maliyesinin çökmesine vergi gelirlerinin yüzde kırkbeş azalmasına cari açığın çok yüksek boyutlara çıkmasına sebeb olmuş ve osmanlı hiper enflasyonla tanışmıştır. ilk isyanlar aslında celali isyanları olmayıp askeri yeniçeri isyanlarıdır. iş ll osman'ın tecavüz edilerek katline kadar gitmiştir. Celali isyanlarının temel nedeni multezim sistemidir. Bu sistem toprak ağalığının anadolu'da başlangıç nedenidir. Yegane sebebi oluşan cari açığı kapatmaktır. Gene bu sistem türkıye'de yahudi tefecilğinin başlangıcıdır. Daha sonra evrilerek galata bankerlerine dönüşecek ve 19 yüzyılın ilk yarısından itibaren devlete yüksek faizle borç vererek siyonizmin temellerini atacaktır. 1695 yılında ki koyun adaları deniz zaferi devleti biraz rahatlatmış göreceli olarak doğu akdeniz'de yeniden üstünlük kuran osmanlı mısır iskeneriye deniz yoluna yeniden hakim olmuştur. Celali isyanlarının gerçek bitiş sebebi bu deniz zaferidir. Osmanlı'nın gerçek batış sebebi kırım savaşı ve peşinden yapılan dış borçlanmadır. Kamu disiplini olmadan yapılan dış borçlanmalar herzaman felaket getirir. Osmanlı'ya da duyunu umumiyeyi getirmiş. Bu zavallı millet kurtuluş savaşında verdiği canların üzerine 150 milyon altın osmanlı dış borcu ödemiştir. Önümüzde ki yıllarda ne kadar akp dış borcu ödeyeceğiz bunu da yakında hesaplamaya başlayacağız. Türkiye'yi rehin almak için getirilen milyarlarca dolar sıcak paranın munzam karşılığı eridikten sonra bu paraların bedelleri geri istenince bu paraları alıp gömenlerden kaç kişiyi bulacağız acaba.
Tamamen ekonomik kökenlidir. inebahtı deniz savaşı sonucu donanmasını kaybeden osmanlı mısır eyaleti ile deniz bağlantısını tamamen kaybetmiş. Bunun sonucunda baharat ticaretinden elde edilen tum gümrük vergi ve rusumları sıfıra düşmüştür. Bu açığı kapatmak için tımar sistemi yozlaştirılmış paranın değeri düşürülmüş sonuç mu uçuk enflasyon arkası isyan.
Bir nedeni de 17.yüzyılda yapılan savaşlarda, savaştan kaçan yani asker kaçağı olanların Anadolu'nun dağ köylerine yerleşmeleri ve idam edilmek üzere aranılan suçlular olarak halkı Osmanlı aleyhine örgütlemeleridir.
Ruhuna ihtiyaç duyulan günlerde değil miyiz gerçekten?
En azından bir parçasına?
En azından sessizligimizi, sinmişligimizi bozacak bir parçasına?
Ama yok celali isyanlarını derinine inceleyip anlamak varken oradan türkmenin içindeki hak için, zillete düşmemek için, yolsuzluğa hainlige açlığa namussuzluga, zulme baş kaldırıp baş verme anlayışına ulaşmadıkça hatta üstüne celalilere salladikca, hainler diye, ne Türkmenin ruhuna ulaşılır ne de Hakk korunur bu ülkede.
Sanma devleti ebed müddet
Devlet zulm eylerse yıkılır gider elbet.
Devletin zulmüne baş kaldıran bozoklu Celal ile tokat cevresinde başlayan isyanlar.
yavuz sultan selim zamanında anadoluda ortaya cikmistir,halbuki en zengin döneminde devlet hazinesi mısır seferinden sonra dolmuş.Celali isyanları ise ekonomik sebepler yuzunden.ilk bakista hazine boyle doluyken neden isyan ciksin diyosun ama altınlarla dolan devletin hazinesi,halkın degil.
Tarihsel bağlamda yani devam niteliği olarak bakılırsa son olarak kozan yöresinde olmuştur. Yaylalardan zorunlu ovaya indirilmeye çalışılan cerit, sırkıntı, kabasakal, ışıklı, sarıkeçili aşiretleri ve muhtelif diğer avşar aşiretleri kozan, kadirli, maraş bölgesinde büyük bir direniş göstermiş yine de mağlup olmuşlardır. Şimdiki sivas, kayseri ve adana nüfusunun temeli bu isyan sonucu oluşmuştur.
Yavuz Sultan Selim dönjeminde ortaya çıkarak
devlete isyan eden Bozoklu Derviş Ceşlal'in
adamlarına ve sonraları aynı amaçla
türeyen eşkıyaya verilen isim.
yok fakir halkın isyanıymış yok vergilere isyan edilmiş falan filan. nedense bunları yazan herkes troll ve bu başlık altında kaynak diye bir şey yok. ilk entry wikipedia dan copy paste edilmiş ve düzeltilmeye bile uğraşılmamıştır. sözlüğün içler acısı halini gözler önüne sermektedir.
celali isyanlarıyla ilgili doğru bilgiyi halil inalcık hocanın yazdığı devleti aliyye'de bulabilirsiniz. ben yine de ilgili bir kaç şey yazayım. savaşlarda silahlı piyadenin önemi anlaşılmasıyla birlikte anadoludan işsiz gençler silah altına alındı ve sekban-sarıca adı altında orduda yer buldu. bu sarıcalar devletten maaş alırlardı. savaş bitip bunlar memleketlerine gönderildiklerinde bu silahlı gençler çeteleşip köylüyü haraca bağlamaya başladılar. bunun sonucunda osmanlı devletinin en çok korktuğu şey başına geldi. haraca ağlanıp zorbalık yapılan reaya topraklarını bırakıp göç ettiler ve anadoludaki üretim ciddi miktarda azaldı. tehlikenin farkına varan devlet ise tarihinde pek az görülebilecek şekilde ordusunu isyancıların üstüne yolladı. tabi ki celali isyanları sadece bundan ibaret değil ben bu kısa yazıda sadece bu kadarını anlatabildim ama gerisini öğrenmek isteyeni kitap okumaya davet ediyorum.
türkmenler değil devletin adaletine otoritesine karşı gelen asiler kesilmiştir.
devlete asi olmanın ırkı olmaz. devlet bastırmasada yine anadolu ateşe verilirdi. onlarca insan kalenderoğlunun canbolatoğlunun zulümünden kaçtı.
türkmen beylerine de hakettiği tımarlar verilmemiş olabilir. devlet kusursuz olsaydı zaten gerileyip çökmezdi. bu haklarını o devirde meşru olan yöntemle aramaları gerekirdi.
isyanın iyisi olmaz. moğol ordusu anadoluda türklere kastedince birşey yok, göktürkleri yıkan kıpçak ve kırgızlarada laf yok. ama osmanlıya herşey serbest. hani iç savaşlar olacaktı türkler arasında. osmanlı olunca taraflardan biri bu geçersiz oluyor nedense.
isyanların zamanlamasıyla iklimin gidişatı arasında ilişki kuran -ama elbette ki isyanlara yol açan sosyal dinamikleri ve tarihi sebepleri inkar etmeyen (ve onları da aşırı detaya girmeden ele alan)- enteresan ve kapsamlı bir çalışma için osmanlı da isyan iklimi adlı kitaba göz atmak epeyce ufuk açıcı olabilir.