osmaniye halkı için başarılı bir müdürün şehirlerine vali olması onlar açısından sevindirici. sırf 1 mayıslarda anarşiklere göz açtırmadığı için de sevilmiyor bu adam. kuyruk acısı var insanların.
osmaniye'yi dümdüz edip muhtemelen paraları da cebe atıp, banane arkadaş kızlarınıza sahip çıksaydınız diyecek öle varlığımsı gibi birşey...
bu tip adamları vali yapıyorlarsa, benden ortadoğu ve balkanların imparatoru olur...
gelen gideni aratır derler, doğrudur. büyük lokma ye, büyük laf etme derler, o da doğrudur. bu iki deyişi bilmekle beraber hakkında şu lafı etmekten kaçınmayacağım adamdır: her ne olursa olsun istanbul'a cerrah' tan daha kötü bir emniyet müdürü gelmez, gelebilemez.
terfi midir, tenzil midir bilemem. bildiğim istanbul' un kendisinden ve alamet-i farikası bıyıklarından kurtulduğudur. osmaniye' ye yazık olmuştur, ne var ki onbeş milyonluk istanbul' un yanında sayıca hayli az bir nüfustan bahsediyoruz. bir de, istanbul kadar göz önünde olmayacağından hafta sekiz gün dokuz ekranlarda boy gösteremeyecektir. o bıyıklarını, insanı her an yiyecekmiş gibi bakan gözlerini görmemek 1- 10 yaş gurubu çocukların ruhsal gelişmelerinde olumlu etki yaratacaktır.
velhasıl dip yekunda hayırlı bir hadisedir. mutluyuz arkadaşlar.
Geldiğinden beri istanbul'da işler yolunda gitmemektedir. ne bir mahalleye sahip çıkmıştır ne bir katili bulabilmiştir ! 1 mayıs'ta orantılı güç uygulamıştır ! kankası vali ile anca derbilere önlem almaktadırlar !
1 mayıs'ta taksim'de ki heykelin üzerine çıkanlar için : " dağıtın... parçalayın bunları ! " diyen bir emniyet müdürüdür ! polis memurlarını aslan sanmaktadır !
heykele çıkmak yanlış ! ama kendisi iyilik ve güzellikle o insanların oradan inebileceğini düşünmemektedir !
çok çılgın bir gözlem yaparak '' aile sahip çıksaydı böyle olmazdı '' diyebilme cüreti gösteren fakat kendisinin daha istanbula sahip çıkamadığı gerçeğini göremeyen, görevi bıyıklarının gölgelsinde kalmış memur..Senii çılgın çocukk.
azıcık empatiden, hümanizmden nasibini alan adam böyle der mi?
hayır, ciddi anlamda aklım almıyor; kafası kesilip çöpe atılan bir kızcağızın ailesine böyle bir suçlama nasıl yapılır!
hem de siz suçluyu bulamadan nasıl olur da böyle konuşabilirsiniz?
ama bu zihniyet yabancı değil! hatırlayın yılbaşındaki kazadan sonra da çıkıp densizin biri "gençlerin üstü çıplaktı" demişti, kendi koymadığı aleti ört bas etmek için...
yapılanlar hep aynı tarz taktik... suçu başka yöne çekeyim de benim üzerimden gitsin!
yoook, bu kez öyle kolay değil sayın cerrah, millet bombalanırken maç izlediniz; gıkını çıkarmadı kimse...
polisleriniz kaldırımdaki kadınlara tekme attı bir mayıs kisvesi altında, kimse gıkını çıkarmadı...
taraftarlara, iki yaşındaki bebelerin olduğu bir gruba bile, göz yaşartıcı bomba attırdınız; gene kimse konuşmadı!
siz herhalde cin olmadan adam çarpacaksınız...
dikkat edin sayın cerrah, siz çarpılmayasınız!
"zihniyet" değişmiyor dedik ya, bakanların başı da ne dedi sıcağı sıcağına; "cerrah'a güvenim tam!"
herhalde tam olacak; kendisi de aynı taktikle oynuyor da ondan! deniz feneri dendi mi yap bir dalga, türkan saylan'a yapılan şerefsizliği örtmek için yaptır bir kazı olsun bitsin...
türkiye uyumuyor efendiler! o eski yiyin gari dönemi bitti gari!
bak, siz böyle kapışın durun; sözde ulusalcıları yediğinizi sanın; elalem çıkıyor biz kürdistan'ın sınırını seçimle çizdik diyor...
siz kimsiniz ya pardon?
yavaş çizin de tebeşiriniz kırılmasın!
işte, celallenen cerrah'ın dramı bu, ön perdede bir piyon, arkada çizilen sınırlar, açılan kapılar...
soyadının cerrah yerine kasap olarak değiştirilmesinin kişiliğini daha iyi yansıtacağını düşündüğüm kişidir. bir de bunun işortağı olan istanbul valisi var. bu iki sakat zihniyetin yönetiminde olan bir istanbulda yaşamak zor iş doğrusu. yok yarın öbürgün birileri bunlara bi bombalı süikast düzenlese açıkcası hiç de terörist olarak görmem. bu şahıslar zaten idari amir oldukları ilde yılda bi kaç kez terör havası estirmekten geri kalmıyorlar.
Hala da Bostancı olayını başarılı bir operasyon olarak niteleyen kişi. Karşı karşıya gelsek sormak isterdim :Başarısız sayılabilmesi için ne olması lazımdı ? Bir polis, bir sivil vatandaş yaşamını yitirmiş. Canlı yakalanması gereken bir kişi ölü olarak ele geçirilmiş. Bina da yangın çıkarak sivillerin hayatı riske edilmiş, trafik akışı varken operasyon yapılarak bir başka şekilde felakete zemin hazırlanmış, binaların camları indirilmiş. Anlamak gerçekten çok güç sayın Cerrah'ı. Oysa ki yapılan bir hatayı kabul etmek te bir erdemdir, bu da ona prim kazandıracaktır. Ama o bunun yerine bir sürü insanı "operasyon başarılıydı" diyerek gerizekalı durumunu sokuyor. Tüm bu tepkiler de o gerizekalı sandığı insanların yükselen sesleri.
devlet memurları kanununa aykırı pala bıyığıyla, yılda 2 kere giydiği resmi elbisesiyle , emniyet müdüründen çok the marmara hotel kapısındaki door man lere benzeyen emniyet müdürü.
istanbula ilk atandığı dönemlerde, savaş ayın arasını iyi tutmak amacıyla , "sayın cerrah müdürüm" , "sayın cerrah müdürüm" diye yalakalık yaptığı , ama ilerleyen zamanlarda abuk subuk tavırları ve konuşmalarıyla savaş ayın bile eleştirmeye başladığı , belli bir kesimin bilinmeyen nedenlerle kolladığı emniyet müdürüdür.
acilen istifa 'ettirilmesi' gereken zat. böyle bir makamda böyle bir adamın oturması demek yarın birgün sizin benim başıma gelecek hiçbir olayda artık can güvenliğimizin kalmadığı anlamına gelir. neymiş efendim? ailesi kontrol etsinmiş... 'ben bu cinayetin failini bulamıyorum' demiyorda cinayetin üzerinden 2 ay geçmesine rağmen.. yukardaki abileri gibi o da inkar, iftira ve suçlamalara geçmiş. yazıklar olsun!
bazen düşünüyorum kendi kendime. eğer ben münevver karabulut'un babası olsaydım, bu şahsın kızım hakkında yaptığı iğrenç açıklamaya ne cevap verirdim diye. galiba hiç düşünmeden gazetecilerle birlikte makamına kadar gidip, o pis sırıtışlı suratına karşı okkalı bir tükürük yollardım. belki ceza alır, hapishanede dövülmekten ölürdüm. ama bilirdim ki, kızım öbür tarafta iyi yaptın babacağım, ellerine sağlık derdi bana.