dincilerin, liboşların ve cihangir solcularının korkulu rüyası büyük bilim insanı. kendisi türkiyeye fazladır. herbokolog deniliyor ancak gerçekten de özellikle tarih konusunda tarih akademisyenlerinin çoğundan bilgilidir. teke tek programındaki çoğu bölümünü izledim. böyle birisinin aşırı militarist olması bence handikaptır. çünkü orduyu adeta din gibi görüyor. ordu ne yapsa doğru kabul ediyor.
Kemalizm'i ülkemizde en iyi anlayabilmiş yaşayan tek örnektir ve bunu dile getirebilen eşsiz bir insandır.
Kendisi Atatürkçülük maskesi altında dhkp-c mezhep faşizmi kafasında takılanlar ve bugünün chp'sinin %70'ini oluşturanlar tarafından sevilmez.
Varsın sevmesinler hocam onlar seni, bizim gibi Yüce Atatürk'ümüzün izlerinden ve ilkelerinden kopmamış olan vatan sevdalıları sana yeter de artar bile.
Seni sevmeyenler gitsin 'Kemalizm'i bu topraklardan sileceğiz' diyen ibrahim Kaypakkaya'ya övgüler dizen bugünün sahte Atatürkçüleri Kılıçdaroğlu, Canan Kaftancıoğlu, Eren Erdem, Sera Kadıgil, Veli Ağbaba, Barış Yarkadaş, Şerdi Dara Odabaşı gibi sözde CHP'lilerle elele girsin.
Peki nedendir hiç sormaz mısınız kendisine olan bu kinleri ve nefretleri?
Çünkü Celal Şengör hocamız bu tip kafalar için "deniz gezmiş ve mahir çayan eşkiyaydı. mahir çayan, israil konsolosunu kaçırdı. adamı elleri bağlı olarak şakağından vurup öldürdüler. o adamın ne suçu vardı? o da görevini yapıyordu!" demiştir...
ve arkasından devam etmiştir;
"deniz gezmiş ve arkadaşları thko'nun kuruluşunu, ankara'da abd büyükelçiliği önünde nöbet tutan polislere kurşun sıkarak ve onların canlarını alarak ilan etti.
yaralanan polislerin düştüğü yere, deniz gezmiş, yusuf aslan, hüseyin inan ve sinan cemgil tarafından thko bildirisi bırakıldı.
yaptığı eylemlerden bazıları şöyle:
silah tehdidiyle iş bankası'nı soyma,
istanbul'da birçok soygun ve gasp eylemi,
odtü'de görevli bir kişinin arabasının gasp silah zoruyla gasp edilmesi,
zorla evine girilen bir astsubayın eşinin tabancayla yaralanması,
bir astsubayın silah zoruyla kaçırılması ve öldürülmesi,
şarkışla ve gemerek'te güvenlik güçleriyle silahlı çatışma..."
Bunun haricinde yargıdaki ilk kadrolaşma hareketi mezhepçi alevi tahakkümünü başlatan Mehmet Moğultay'ın aynısını CHP'ye uygulayan kankası Kemal Kılıçdaroğlu hakkında da çarpıcı açıklamalar yapmıştır...
"kemal kılıçdaroğlu'yla bir öğle yemeği yedim. yanından ayrılırken çok üzüntülü ayrıldım. çok samimi söylüyorum size. dedim atatürk'ün partisinin başı buysa vah yazık bize. gittik gürültüye. size çok hayret edeceğiniz bir şey söyleyeyim osmanlı'nın en sevilmeyen padişahı kimdi biliyor musunuz? fatih sultan mehmet'ti. müthişti. halka uyanın lan bizi bölmek istiyorlar diyordu."
ne de olsa 'içten fethedilen kale, chp' diye boşu boşuna üzülmüyoruz.
aklı başında, ellerinde kukla olarak kullanamayacakları vatan sevdalısı gerçek bir atatürkçü görünce direkt sevmiyorlar bugünkü (y)chp'liler zaten...
Çok kral adamdır. Geçenler de Atatürkü anlatan "Dahi diktatör" isimli kitabını anlattım ve gayet beğendim. Yakın zamanda "Aptalı tanımak" isimli kitabına da başlamayı düşünüyorum.
dünyaca ünlü jeoloji profesörümüzdür. akademik hayatına, bir sürü makaleler ve kitaplar sığdırmıştır. ödülleri de boldur. Kütüphanesinde, 30 binden fazla kitap olduğu bilinmektedir. kendisi aşırı zengindir. ateisttir, kemalisttir ve militaristtir. militarist yönünü pek takdir ederim. ilber ortaylı ile yakın arkadaştırlar. yaptıkları sohbetleri de dinlemeyi severim. hayatında bir tane makale okumamış embesillerin bok attığı, uzman bilim insanıdır. sola bayağı düşmandır kendisi. o yüzden sol kesim tarafından pek sevildiği söylenemez. Sırf ateist diye islamcılar da sevmez kendisini. hegel'i de çok eleştirir. Çoğu konuda yorum yapmayı sever. bence kendi alanında daha iyidir. ne olursa olsun değerli bir bilim insanımızdır.
hegel'e salak diyen, felsefeden bir halt anlamayan biridir. beni jeoloji profesörü olması hiç ilgilendirmiyor. akademi denen şey dipsiz kuyudur. kim, kimin ipiyle o kuyuya iner belli değildir. özellikle istanbul'un altından geçen faylar hakkında saçmalaması sonrası istediği kadar kasılabilir, dediklerinin halt kadar önemi yoktur. tam bir akademik enkazdır.