not: sevmediğim adamların filmini izlemek istersem korsan yollardan izlerim. ulan sevdiklerimi de öyle izliyorum. ne yapayım sinemaya o kadar para vermem işsizim. lan di dakka bizim ilçede zaten sinema yok.
bugün bursa zafer plaza da liseli kuyruğunu gördüğümde şaşırdığım ve "ne kuyruğu bu" diye sorduğum "celal ile ceren" cevabı aldığım filmin taaaa kendisidir.
arkadaş içlerinde 3-5 tane yetişkin vardı onlarda herhalde başka bir filmin sırasını bekliyordu. liseliler olmasa aç kalacak adam yeminle.
şahan gökbakar a bok atarak espriden anladığını gösterdiğini zannedenlerin hiç bir boktan anlamadığını bana gösteren filmdir.
altıma sıça sıça izledim. hepiniz gidin eğlenin. önemli olan gülmek, akıllıca bir espri aramak değilse derdiniz.
celal ile ceren'e hala gitmediniz mi? gitmeyin zaten, tüm samimiyetimle söylüyorum paranıza yazık olur.
--spoiler--
filmin yarısı "bastım, döşedim, kaydım, çaktım" sözlerinden oluşuyor. argo abartılı ve iğreti bir şekilde kullanılmış, bu yolla izleyiciyi güldürmek hedeflenmiş ve maalesef ki başarıya da ulaşılmış. argo komiktir, kabul ediyorum; ama sen "kablo döşemek"teki "döşemek"i farklı algılayarak, "şuna bir bastım, ona bir dayadım kehkehkeh" diyerek milleti güldürmeye çalışıyorsan, bizim ilkokuldaki espri anlayışımızdan ileri gidememişsin demektir. sevişirken zart zart osuran bir adam, kapının önüne sıçmak... bunlar espri midir iğrençlik midir bir düşünmek lazım.
şahan'ı da ayrıca tebrik etmek istiyorum. neye güldüğümüzü, mütevazı olmayacağım, ben bu biz grubuna dahil değilim, çok iyi biliyor ve bunu sonuna kadar da kullanıyor.
hadi hepinize haftada üç gün bastım ehehehehe.
--spoiler--
cem yılmaz'ın fundamental zırvalığından sonra ilaç gibi gelen film. anlamıyorum bu filme kötü diyenleri, bu kadar mı sığ bir espri anlayışınız var. filmde gülmekten karnıma ağrılar girdi. hatta etrafımdaki tüm insanları bu filme yönlendirdim. umarım bu sene en iyi yabancı film dalında ilk oscar ödülümüzü bize kazandırır. teşekkürler şahan gökbakar.
şahan gökbakar'ın hiçbir filmini sinemada izlememiş biri olarak şanıma yakışır şekilde gitmeyeceğim film. televizyonda yazları program yokluğundan yayınlanması gereken ancak bir el kaymasıyla(!) vizyona girmiş film. tamamen önyargılarıma dayanarak gidilmemesi gereken film.**
aslında düşününce kolonya içtiği sahne falan belki komikti ama şanssızlığı cem yılmzın stand upından hemen sonra vizyona girmesi oldu. cem yılmazın esprilerinden sonra beyni açılan seyirciyi kesmedi sanki.
orda bi ibne vardı ya hani 80 lerin türk filmlerinde fırlamış gibi boru falan varmı diye soruyodu hatta o ne gereksizdi lan. filmden soğuttu izleme şevkim kaçtı o tipi gördükten sonra. onun dışında idare ederdi.
Beklentim yüksek olmamakla beraber gülme amaçlı gidip pek tatmin olamadığım film. Cem yılmazla kıyaslayanın kafası ne kafasıdır bilmiyorum. Üzerinde biraz daha çalışılması gerekiyormuş.
Erken sürüm.
bel altı esprilerin bokunu çıkarmış bi film.
hele bi diyalog geçti ki;
celal-evlilik nasıl?
celalin arkadaşı-evlilik süper olum, free sex "geçen yengene bi dayamışım"
bu ne abi? tamam tüm filmi bir bu sahneye göre eleştirip bok atmak doğru değil ama bu sahne haricinde de kaymak, basmak, geçirmek, sokmak kelimeleri abartılmış bir biçimde kullanılmıştı zaten.
şahanı recep ivedikten önce ki dönemde ki skeçlerinde, programlarında çok severdim.
sonuç olarak recep ivedikten bile güzel olmayan filmdir.
osuruğa, tükürüğe, bu kadına kayarım/döşerim gibi esprilere çok gülerim diyenlerin gitmesi gereken filmdir.
gittim. nadirde olsa bir kaç kere güldüm. fakat genel itibari ile kalitesi düşük vasat bir film olmuştur.
cem yılmaz'ın fundamental'i ile kıyaslayan ve "celal ile ceren" daha komik diyen sözlük yazarlarının derhal sözlükten afaroz edilmesi gerekir.(0-15 yaş arası hariç)
Cem yılmazın ilk 3 gündeki izlenme sayısını geçmeyi başaran ancak şahan gökbakarın gene kendi filmleri olan recep ivedik filmlerinin gerisinde kalan filmdir.