--spoiler--
......işte size aşırı bilinçli olmanın getirdiği bir sonuç: bir insan gerçekten alçak olduğunun farkındaysa, bunu bilmek onu avutur. alçak olmaya hakkı olduğunu düşünür....
--spoiler--*
bilgi insanı zorlar. insanın düşünmesine sebep olur ve düşünen insan da hayatı, olayları sorgulamaya başlar. yetinmez elindekilerle ya da ona öğretilenlerle. işte bu yüzden bilmek insanı huzursuz eder. bilgi sahibi olmayı göze alamayan insanlarsa cehaleti bir mutluluk zannederler.
farkındalık, sorgulamayı ve sonuç çıkarmayı getirir. sonuçlar mutsuzluk doğurabilir. oysa cahil insan düşünme zahmetine girmez, analiz fakiridir ve dolayısıyla mutludur.
maalesef çoğunlukla doğru olan önerme. bu konuda incil'de bilgisi artanın acısı da artar yazıyor(muş). bilmek zaten acıyı da göze almaktır çoğu zaman, ab'ye girecek miyiz? sorusuna takdir edersiniz ki sokiyim avrupa birliğine diyen kişi "avrupa birliği kültürel ve ekonomik açıdan kendine has kimliği bulunan bir organizasyondur, bu aşamada bıdı bıdı olmak vıdı vıdıyı getirir" şeklinde saatlerce konuşacak ama televizyonda birçok kimsenin yaptığı gibi boş konuşmayacak kişiden daha mutludur, adam dert etmez ki çoğu şeyi, tabii cehaleti de iyi tanımlamak gerekir burada, bana çağrıştırdıkları doğrultusunda cehalet mutluluktur önermesi çoğunlukla doğrudur.
bilmemenin sonucudur.insan bencildir.hep daha iyisini ister ama bilmediği bir şeyi de isteyemez ki.Yaşadığını zaten bir tek biliyorsa elindeki ile yetinir,mutlu olur.
Mesela eğitimli ya da kariyerli kadınların mutsuzlukları buna örnektir veya farkındalık seviyesi yüksek insanların.
ironi yüklü önerme. gerçek bilen, bilmenin sonu olmadığını, öğrendikçe cehaletinin derinliğini farkeder. öğrenme yoluna adanmış hayatın mutluluk getirdiğini bilir.
ama genel olarak bilmek ve farkında olmak ağır sorumluluk yüklediğinden, bildiklerini "yeter" görenlerin, kendi bilgisine sahip olmayanlara üstünlük taslamak için kullandıkları cümle haline gelmiştir.