çilekeştir, onurludur, cennet bile yanında değersizdir. kimi zaman engelli çocuğunu bağrına basarken görürsünüz o kadını, kimi zaman evini ısıtmak için sokaktan topladığı tahta parçalarıyla evine giderken görürsünüz. aynı elbiseyi yıllarca giyer, alttan alır.
Onlar hep en zora katlanır, iyi günlerde olduğu kadar kötü günlerde de dimdik durur karşında. "Elimden geleni yaptım, benden bu kadar" deyip kenara çekilmez. Daha fazla ne yapabilirim diye düşünür. Savaşır, yaralanır, yorulur ama pes etmez. Destek olmak, omuz omuza vermek zorundadır her daim.
Kıymeti bilinir mi onların? Hayır...
Hayat kötü gün dostu kadınları sevmez. Cezalandırır onları...
Olsun, elbet vardır bir mükafatı.
Çileli anadolu kadınıdır, değerlidir dünyada değer görmese de.
Babaanneme ileri yaşa bağlı yürüme güçlüğü nedeniyle bakan bir kadın var mesela. Kocası içkiciymiş ve genç denecek yaşta ölmüş kendi de iki çocuğuna siper etmiş kendini.
Ellerinin parmakları eğrilmiş, "ellerim soğuk sularla uğraşmaktan romatizma oldu sızlıyor hep." Diyor.