AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin "Eşinize şiir yazıyor musunuz?" sorusuna "Maalesef şiir yazmıyorum ama şiir okuyorum. Şimdi ise şiir gibi bir yaşamımız var" şeklinde yanıt verdi.
Hayatın her alanında karşımıza çıkan ve yönetimin beceriksizliğinin ve kokusmuslugunun bizzat parmağının olduğu pislikleri görünce ben de sin kaflı şiirler okuyorum haykırarak..
Liyakatsiz bürokratları, torpille bir yerleri gasp etmiş idarecileri, birilerinin adamı olma kadrosundan maaş alan kifayetsizleri, ahlaksızlığın en kallavisini icra edip dinden imandan bahseden munafiklari gördükçe hayatım şiir gibi değil ama sizin alayinizin AMK diyorum. iyi ediyorum. Çünkü hayatım şiir gibi değil; sıradan bir ölümlüyüm ne yapayım.
çıkmaz bir sokaktayım
ilerleyemiyorum
ayaklarım geri götürüyor
yaşananlar kahrediyor
sindiremiyorum olan biteni
ayakta duramıyorum
yürüyemiyorum
alçaktan sürünüyorum...
Bu kadına da üzüleceğim aklıma gelmezdi ya. Yazık sen o kadar saraylarda yaşa adam ne şiiri hanım zaten şiir gibi hayatımız var desin. Libido killer yemin ediyorum.
Seni saraylarda yaşatacağım diye söz verdiyse demek ki...
Varsın şiir yazmayıversin.
Yalnız bizim yaşadığımız 'şiir gibi hayat' hızla Rus edebiyatının soğuktan donarak, aç hâlde ölen karakterlerinin hayatlarına evriliyor.
Belki içimiz ısınır diye çay verir?
Olabilir mi öyle bir şey?