erzurum-artvin arasında paylaşılamayan bir kebap türüdür. artvin yöresine ait olması daha mantıklıdır zira cağ kelimesi doğu kardeniz kullanılan bir kelime olup şiş anlamına gelir. öğlene doğru cağ ateşe konur, en iyi yemem zamanı öğleden sonra 2-3 arasıdır, et tam kıvamında olur. yağlı kısmından yenmesi şiddetle tavsiye edlir.
kebabın en güzel hali. kuzu etinden yapılır. aslında kuzu etini yağlı olduğu için sevmem. midemi bulandırır. ama nedense bu kebabı seviyorum arkadaş. gerçi ben bugüne kadar tek bir yerden yedim. yapan kişi ile alakalı sanırım.
etin soğan ile terbiye edilmesi ile yapılan döner benzeri kebaptır. lezzeti tamamen verilen terbiyeden gelir. bildiğimiz dönerin yatay halidir diyenleri cehennemde zebaniler cağa gecirip odun atesinde pişirecekmiş.
erzurum tortum ve oltu ilçelerinin paylaşamadığı kebaptır. aslında oltu menşelidir. fakat tortumlular kendilerine ait bir numaraları olmadığı için çirkefleşmektedirler.
yapımda dönerden tek farkı yanlamasına pişirilmesidir. ancak...
dönerin alevi yanda olur ve yağı gene kendi üzerine akar. cağın alevi altta olur ve yağı ateşin üzerine akar. bunun iki sonucu olur:
1- ateşe damlayan yağ ete çok güzel bir koku ve rayiha katar. ama et yağını koruyamadığı için dönere göre daha kuru olur.
2- ateşe damlayan yağın dumanı kanserojendir. bu duman etle temas eder... bağlantıyı kurar mısınız illâ söyleyeyim mi?
çoğu yerde yapılan fakat ustası usta olmayan restoranlarda tadı tuzu olmayan, yatık döner tabir edilen kebap ürüdür. o meşhur hacı baba' da yemiş ve beğenmişliğim olsa da şuana kadar en güzel cağ kebabı bilecikte küçük bir lokantada erzurumlu yaşlı bir ustanın yaptığıdır. ne o güzel lavaşı nede eti unutmuş değilim. yolum düşse de yine yesem, acaba durur mu ki yerin de?
erzincan yolu üzeri vana giderken erzuruma uğrayıp yeme fırsatı bulduğum nefis lezzet.
özelliği yatık olarak pişirilmesinden kendi yağını içinde saklar ve lezzetini kaybetmez.tavsiye edilir.