Caz nedir, caz? Söyleyeyim sana, babalık;
Ruha arka kapısından girmektir, caz;
Arka kapısından girmek
Balçığa üflenen tanrısallığa!
Bahçe duvarından atlamak ya da,
Tanrı'nın, delileri, aşıkları ve şairleri saldığı
O gönül dediğimiz, uçsuz bucaksız
Has bağlara, has bahçelere
Bahçe duvarından atlayıvermek...
Caz nedir, caz? Söyleyeyim, babalık;
Çete kurup adam kaçırmasıdır, müziğin,
Adam kaçırması cennete, cehennemden!
Ve göz yummasıdır Tanrının da buna.
Yahut ele verdiğinde yakayı,
Kaçak bir şairin, bir çalgıcının
Şarkılarıyla inandırabilmesidir, babalık,
inandırabilmesi, cennetin kapısında
Yufka yürekli melekleri,
Canını dar attığına dışarı, cehennemden,
Orada şiir sanatına, sevme sanatına,
Çimene çiçeğe, özgürlük umuduna
Kapatma davası açan
Eski model savcıların elinden.
Caz nedir, caz, bir trompetçinin,
Trompet çalmayı ansızın kesip,
Çalgısını özenle yere koyması
Ve gömleğinin kollarını kıvırıp
Yetti be, yetti be! diyerekten
Aşketmesidir yumruğu, kulak tozuna,
Barış şarkısının nota yazımında
Sol anahtarlarının karınlarına
Bomba yerleştiren bir gerillanın,
Yahut güvercinlerin, yüksek gamlardan
Alçak gamlara dönüş yolunda
Tayyare uçuran bir generalin.
Caz nedir, caz, halkın sesine, hakkın sesine,
Yerin sesine, göğün sesine
Ve yeryüzüne uyum, adalet, ezgi ve ritim
indiren meleklerin
Kanat titreşimlerine kulak tıkayan
Ceoların, gangsterlerin, sendika ağalarının,
Parti sekreterlerinin kulaklarının dibinde
Bir megatonluk şiir patlatmaktır, babalık,
Bir megatonluk şiir patlatmak!
Caz nedir, caz? Söyleyeyim sana, babalık;
Gök gibi derin, yer gibi kalabalık,
Gece gibi gizemli, gündüz gibi yalın ve açık
Olmaktan korkmayan bir şiirin,
Yine gece gibi gizemli, dibi görünmeyen,
Yani fettan, işvebaz, oyunbaz, ama
Akılları baştan alacak kadar da güzel
Gökçek bir geleceğe,
Ebediyete
Dil çıkarmasıdır, babalık, dil çıkarması!
Hem de, yunus balığı gibi dipdiri, ışıl ışıl
Sekiz kanatlı bir dil,
Yüzyılda bir, belki daha seyrek görülen,
Şiirin ve cazın lacivert sularında...
kimilerine göre ya cazdan bizim millet ne anlar bırak alaşkına ya gibi laflar çıksada , caz müzikte bir kalıptır ve müzik ona göre yeniden oluşturulur.türk bestelerinide caz melodileriyle harmanladığımızda çok iyi ürünler oluşmaktadır. (bkz: jülide özçelik.)
dinleyenleri kendisi hakkinda"hicbir sey yapmadan dinleyebildigim tek muzik turu"diye bahsetse de benim icin simdiye kadar filmlerin arka plan muzigi olmaktan ileriye gidememistir.belki bundan 10 yil sonra durum benim icin farkli olabilir ama simdiye kadar anladigim sey cogu kisinin bu muzik turu ne kadar anlasilmaz olursa o kadar iyi olur dusuncesine sahip oldugudur.bu da bu muzikle buyumemis,bu muzige alisik olmayan insanlari kendisinden sogutuyor.parcalar o kadar cok birbirine benziyor ki belki de bir melodi(ki bu turde calinan seyler melodi degil de baska bir sey ile adlandiriliyorsa bile muzik bilgim onu bilecek kadar genis degil)yuzlerce kisi tarafindan calinmis olabilir.ayni melodinin farkli parcalarda calinmasi olayi sadece bu ture ait degil tabii ki ama en azindan baska muzik turlerinde ben bunu bir yerlerden hatirliyorum diyebiliyorsunuz.yani bir bilinc var.ama bu muzikte sanki dinlediginiz notalar ya da her neyse dinlediginiz anda kaliyor ve aklinizda hicbir sey kalmiyor.muzik dinlemediginiz zamanda herhangi bir parcayi akliniza getirebilir ve hatirlayabildiginiz kadariyla aklinizda dondurursunuz.ama ben bir insanin herhangi bir caz parcasini aklina getirip de o ani renklendirebilecegini hayal edemiyorum.piyanoyu oyle abartili caliyorlar ki sanki piyano calmayi bilen birisi bilmeyen birisine"bak bu bilmem ne notasi"diye ders veriyor gibi.notalar birbirinden o kadar bagimsiz,o kadar alakasiz.zaten cok fazla alt ture ve icra eden binlerce insana sahip olan bu muzige gercekten zaman ayirmak gerekiyor anlayacaginiz.ben simdiye kadar bunu yapmadim.aylarca muzigin ileri gelenlerini dinleyip,alt turlerine inmedim.sevilen bir televizyon dizisinin 125.bolumunun birazini izlemis ve begenmemis birisi gibiyim.ama eyes wide shut olsun,lost highway olsun cogu filmi guzellestirdigi de bir gercek.benim icin en guzel yani bu filmlerde de goruldugu gibi barlarin mukemmel atmosferidir.
köklü,yanlış nota diye bir kavramın olmadığı,basılan her notanın akorla bir şekilde ilişkilendirilebildiği,kendi içinde de türleri olan müzik türüdür.çalışılıp çalınasıdır.
uzun gecelere eşlik eden en sadık melodileri içinde bulunduran dokunulmaz kültür. kendi içinde sayısız türevi elit eserler ile sunar. ayrıca dinleyenlere "götü kalkık" yakıştırması yapılabilen müziktir. demek ki neymiş yaklaşık 10 yıldır götü kalkık geziyormuşum. dostlar yada sevgili ile tercih edilen mekanlarda playlist şayet jazz ile donatılmış ise evet bunu bazen yapabiliyorum. sohbet esnasında tanıdık melodiler duyulduğunda;
özellikle benim gibi yabancı şarkılara önyargılı gençlere tavsiye edilebilecek tek tür.insanı alır götürür.rock mış metal miş hepsi yalan.sadece bir kere dinleseniz yeter artık bağımlısı olmuşsunuzdur.
felsefesi yoğun ruh işi olan müzikte ciddi mana da son durak görülebilecek farkındalığı oluşturan kulak ve olgunluk isteyen müzik türü. her tarzdaki yandan çarklıları saymazsak, olgun işidir bu müzik. hissedilir, ruhsal doygunluğa ulaştırır.
zaman ayrılası bir müziktir arkada fon olmaz. yoğun olarak his içerir. müziğe dair zengin birikim sunar.
new ageteki son durak sayılma cazda esastır, ötesi yoktur bu ruh doygunluğunun.
özellikle türkiye'de elitist ve aristokrat müziği olarak bilindiği ve yayıldığı için soğuduğum, bir daha da ısınamadığım müzik türü.
ne zaman caz dense aklıma çok şey bildiğini sanan fularlı bir boğaz entelimsisi geliyor. bilindiği gibi "entel" kavramı kötüdür, entelektüel kelimesinin yanında rezalet bir anlamı vardır. yine de entelektüeli bırakın entel bile olamıyor bu müzik ile statü kazandığını sananlar.
ama bu işe gönül vermiş çok mütevazi insanlar da var. amatör ya da profesyonel; onların haklarını yememek lazım. doğaçlama işini gerçekten iyi beceriyorlar. müziğin şekline şemaline değil özüne bakıyorlar. yapılması gereken de bu zaten, müzikle statü belirtmek yerine müziğin özünü yakalamak.
Ruha,derinlerde bir yere hitap eden,fakat ne yazık ki özellikle günümüzde kendini jazz dinleyip elit ya da entelektüel göstermek isteyen asalakların destursuzca adını ağzına aldıkları müzik türüdür.
Birde Jazz Moods albümleri vardı.Jazz at Love's End,Jazz at Night's End,Jazz & The Sunday Times,Morning Cup of Jazz gibi çeşitli albümlerin oluşturduğu.Çeşitli jazz şarkılarından oluşan,albümün ruhuna yönelik şarkılar içeren harika albümlerdir.Sevenleri mutlaka bulsun dinlesin çok fenadır efenim.
ilk olarak belirli bir kalıbın çalındığı, sonrasında her enstrümanın ritmi kaybetmeden içinden geldiği gibi solo yapmasıyla devam eden müzik türüdür.Belirli kalıpları vardır fakat bu soloları engellemez.Köken olarak afrikaya dayanır.ilk caz(yada jazz) örnekleri afrikadaki yerlilere yapılan haksızlıkları konu alarak ortaya çıkmış, daha sonralarıda amerikada ve avrupanın ufak kesimlerindenki köle olarak götürülüp özgürlüğüne kavuşan afrikalılarca devam ettirilmiş bir müzik türüdür.
Genelde dinlendirici bi müzik olarak ağır basar.Fakat cazı diğer müziklerden farklı kılan özelliği dinlerken hiç bir vokalist olmasa bile anlatılmak istenenleri anlayabilmenizdir.Bu açıdan pekte kolay ifade edilemeyen bir özelliği vardır.
(bkz: caz) içerdiği müzikal ve nitelik gelişim çizgisiyle 20. yüzyıl müziğinin başlıca etkenlerinden biri popüler müzik çeşidi. 19. yüzyılın sonlarında doğmuş, 20. yüzyılda bütün dünyada benimsenmiş ve yaygınlaşmıştır. Kaynağında ve gelişim sürecinde amerikan zencilerinin yaratıcılığını sergiler. Bu yönüyle "amerikan müziği" değil, "amerikaya rağmen" yaşam bulan uluslararası bir müziktir. afrika-avrupa kaynaklı ritim ve melodinin, avrupa armonisi ve çalgılarının birleşmesiyle oluşan caz sentezinin öğeleri arasında afrika müziği, tarlalarda söylenen köle şarkıları, ingiliz' lerin dinsel müziği, fransız' ların sokak şarkıları, halk dansları ve bando müziği, ispanyol sömürge müziği ve bir ölçüde kızılderili müziği vardır. bu müzikal çeşitlilik amerikan zencilerinin potasında eritilerek 19. yüzyılın sonlarında çok etkili bir gerece dönüşen blues ile yeni bir çeşni kazanmıştır. blues' un müzikal öz ve biçim görgüsüne dayalı armonik çalgısal uyarlamalara yönelme olgusu ise blues ve caz arasındaki göbek bağıdır. ilke olarak "çalgı müziği" dir ve din dışıdır. mayasındaki doğaçlama ve swing gibi iki etken gelişen caz stillerine temel olmuştur.
özellikle de dikkatimi çeken şey bu müzik türünü yapanların ve uğraşanların ensturmanlarina bayaga hakim olduğudur. içinde çok deli doğaçlamalara rastlayabileceğiniz muzik turu.
ülkemizde erkan oğur bu müzik tarzını güzel icra etmektedir. bu müzik türü enstrümantal veya sözlü olabilir. trio şeklinde çalınabilir (bass, bateri, gitar).
