dakikada iki entry yazsam, sözlükteki gammaz sayısı ortalamaların altında olsa, eğer zall da yemekteyse en fazla bir saat yazarım lan yaşasın... *
bazı yazarlar böyle hacı, paso çaylak geçiniyo adam.
eğer bu geçiş, yazar olduktan çok sonra gerçekleşmişse geçerlidir yazdıklarım;
2 yıllık sözlük yaşamımda, şu anda görevli olmayan ve artık yazarlık da yapmayan bir moderatör tarafından bir defa çaylak yapıldım 10 gün.
sık sık yazarım hani, bir süre sözlükte takılan illa ki entrylerime rastlar. nick altım boş, mesaj kutum doludur. yine de çok bilinen biri olduğumu sanmıyordum ama 10 gün süresince bir kaç farklı platformda aa regulus sen çaylak mı oldun neden muhabbeti oldu, ben anlattıkça, helal sana, boşver onu, manyak o zaten tadında yorumlar gelince, ben bir havalandım.
şimdi gelelim başlığın tanımına; türk filminde, mahalleye kök söktüren kabadayıyı vurmuş ardından gidip teslim olmuş, cezasını çekmiş, ceketi omuzda mahalleye dönen delikanlı olur ya.
hah onun gibiydi.
çaylak çaylak entry yazarsınız, sonra ekle deyip eklersiniz, çaylaklığa öyle bir alışmışsınızdır ki sol çerçevede entryniz çıkınca şoke olursunuz, gözleriniz dolar, gururlanırsınız. o entry sizin ilk çocuğunuz gibidir. *
insanların içine ilk defa karışan kişi hissiyatıdır..önce kendi dünyanda kendin çal kendin oyna gibi bir durum varken birden kitlelere seslenir gibi hisseder, afallarsın..
+olm nie kasılıyosun evde?
-anne ben artık caylak deilim..yazarım..!
+ne diyosun olm ne caylagı? ne yazarı ?
+iki tane vururum gorursun yazar mı ? caylak mı ? saplak mı?
-^#$½/,...tırs.tırs. 3.5 3.5
insanı heyecandan heyecana sürükleyen bir şeydir onay beklediği sözlükte yazarlığa yükselmek..o an insan ben oldum sanırım artık önümde kimse duramaz beni engelleyecek kimse yok diye düşünebilir ancak kısa zamanda sözlükte yeni oluşunun belli bir dikkat gerektirdiğini anlayarak içindeki coşkuyu dizginlemeyi başarır..başaramazsa uçurulur daha ilk günlerinde...