kuzey kıbrıs'ta lüks otellerin içinde bulunan kumar salonlarına verilen isim. buraların, türkiye'den de kumar oynamak için gelen çok sayıda müşterisi var. kuzey kıbrıs için de en büyük gelir kaynağı. türkiye'de kumarhaneler yasaklanınca, kumar baronları da sektörü buraya taşıdılar.
Gazino, içerisinde birçok farklı kumar türünü barındıran bir oyun şeklidir. Farklı slot makineleri, zar oyunları ve masa oyunlarını barındıran bu oyun türü; son zamanlarda doğrudan internet ortamında hizmet veren siteler üzerinden de oynatılmaktadır.
Filmdeki elbiseler için toplamda 1 milyon dolar bütçe ayrıldı. Film boyunca Robert De Niro 70, Sharon Stone ise 40 farklı elbise giydi.Her iki oyuncunun da kullandığı bu elbiseler film sonrasında kendilerine hediye edilmiş.
kadın denen zaafin erkek cinsini nasil yok edebileceğini gösteren güzel bir film.
Basit olarak verdiği dersler ;
-kadinlara zaafin olmamali
-kimseye her seyini teslim edecek kadar guvenme
-hayatta yukseliyorsan bunun illa bir inişi de olur
-sana ihanet eden kisiyi asla affetme
şöyle karakterle ile ilgili yorumlarımı yapıp filmin bütününe geçeceğim:
sam ace rothstein nam-ı diğer robert de niro: karizma, tehlikeli, zeki. ama bir kadına her şeyini verecek kadar gerzek. giyim olarak, kumarhanedeki her şeyi bilmek istemesiyle tam bir mafya-gangster-kumarbaz karışımı bir karakterdir.
ginger mckenna sürtük-ü diğer sharon stone: para avcısı, paragöz, para hastası, para delisi, yavşak, çıkarcı ama taş ve süper oyunculuk sergilemiştir. (kendisinden nefret etmemi sağlamıştır bu filmdek rolü yüzünden)
lester diamond piç-i diğer james woods: kadınları kullanan ve onlar sayesinde para kazanan biri. orospu çocuğu yani.
filmde beni etkileyen ve oyunculuk derslerinin verildiği sahneler çok vardır.
--spoiler--
öncelikle filmin girişindeki araba patlama sahnesi muazzam olmuştur-ki sonda da bu sahnede sam ace rothstein'in(robert de niro) nasıl kurtulduğunu gösterilmiştir- bu da martin scorsese'in filmi çekici yapan klasik açılış sekanslarından biri.
o araba patlama sahnesine sam ace rothstein'in yani robert de niro'nun bir konuşması vardır ki muhteşem oturmuştur. ayrıca filmin sonu ile de daha başta spoiler'ı robert de niro vermiştir bu konuşmasıyla.
"When you love someone, you've gotta trust them. There's no other way. You've got to give them the key to everything that's yours. Otherwise, what's the point? And for a while, I believed, that's the kind of love I had."
--spoiler--
--spoiler-- casino'nun içinde ayrı masalarda olup birbirlerine krupiyerin elindeki kağıtları söyleyen iki kişiyi fark eden sam ace rothstein birinin yakalanmasını sağlıyor ve diğerini korkutuyor. yakalanan adamı bir yere götürten ace'in orada adamla(signaller) yaptığı konuşma da efsanedir.
sam ace rothstein: merak ediyorum kartları sağ elinle karıştırdığını gördüm. iki elinle de yapabilir misin? signaller: hayır. sam ace rothstein: iki elinle yapamaz mısın? signaller: hayır, efendim. sam ace rothstein: peki, sol elinle yapabilir misin? signaller: şey, hiç denemedim. sam ace rothstein: yani sağ elini kullanıyorsun. signaller: evet.
(işte burada sam ace rothstein'in adamlarından biri adamın kullandığı elinin yani sağ elinin parmaklarını çekiç vurarak kırıyor ve ace orada müthiş bir replikle giriyor) sam ace rothstein: artık sol elini de kullanmayı öğrenmelisin.
--spoiler--
belgesel tadında çekilmiş güzel bir scorsese filmi ama anlatıcı o kadar hızlı konuşuyor ki filmi takip etmekte zorlandım açıkçası yine de izlenmeli robert de niro için.
sanatçı burada bir insan nasıl zorla günaha sokulur göstermek istemiş. oyunculukları değerlendirmek ne haddime ama bu nasıl bir mizaçtır robert de niro. adamı gökkuşağı gibi giydirmişler yine adam yine adam. başıma bir şey gelmeyecekse joe pesci her gözüktüğünde rahmetli zeki müren aklıma geldi demek istiyorum. ve sharon stone öyle bir oynamış ki böyle içten içten bekledim ne zaman ölecek bu şıprıntı diye. billy sherbert karekterindeki don rickles ise ayrıca favorimdir. saygılar.
--spoiler--
nicky' nin as'a çölde ayarı verdikten sonra arabasının tozunu yutturduğu sahne pek bi güzeldir.
--spoiler--
tüm robert de niro filmleri izleyen biri olarak, robert de niro'nun hayatındaki en iyi oyunculuk performansı çıkardığı film diyebilirim. diğer oyuncularda çok iyiydi. özellikle gingeri canlandıran hayatının filmini oynamıştır. tüm bunlar böyle olunca harika bir film ortaya çıkmıştır. tabi martin scorsese faktörünü katmıyorum.
monte carlo'da bulunan tarihi casino bir müze gibidir. geçmişten günümüze slotlar, iskambiller ve diğer kumar aletleri sergilenmektedir. ha birde slota 200 avro yedirip, 100 avro kazanınca sevinenleri görmekte mümkündür. ellerini havaya kaldırırlar yüzlerinde bir gülümseme, masada arabasını kaybeden şahısla aynı kapıdan çıkıp giderler. şöyle bir yazı asılıdır duvarda ve çok ilginçtir; "always casino wins".
robert de niro gibi bir usta ve sharon stone gibi bir güzellik oynuyor diye izlenen 2 saat 45 dakikalık mükemmel bir film. bol para, lüks bir hayat ancak mutsuzluk ve depresyon diz boyu. zenginlik içinde sefalet yaşayan insanları izledik. sonları da pek iyi bitmedi. kumar gerçeğini çok güzel anlatmış. robert de niro nun en zor olaylara karşı soğukkanlılığı ve ayrıntılara olan dikkati filmi daha da izlenir kılmış.
joe pesci'nin sürüklediği, robert de niro ve sharon stone'nın ise harika oynadığu martin scorsese filmi. sharon stone bu filmdeki oyunculuğu ile 1995 yılı akademi ödüllerinde en iyi kadın oyuncu kategorisinde aday gösterilmiştir.
goodfellas'tan sonra en beğendiğim diğer bir scorsese filmi. keşke joe pesci ve de niro'yu beraber daha fazla filmde izleme şansı bulabilsek dedirtti bana gene bu film.
raging bull'u izlerken de bir bu kadar hayran kalmıştım bu ikiliye. ayrıca orda da bir sarışın filme ayrı bir hava katıyordu* ve hikayeyi karşı cins açısından* çok güzel tamamlıyordu. aynı şeyi casino'da da görmek mümkün, bir de bu sefer kadın oyuncu olarak sharon stone olunca müthiş bir film çıkmış ortaya.
