belki de ıngrid bergman oynadığından, erkeklerde farklı hisler uyandırır michael curtiz'in yönettiği 1942 yapımı bu film. konumuz eski bir aşk hikayesi, bununla birlikte savaştan amerika'ya kaçmak. nazi almanyası hükmündeki kazablanka şehrinde geçen bu film duygusal filmleri sevenlerin hayatında pek önemli bir yere sahiptir.
karadut.sozlukspot.com
15 gün kaldığımız 26700 ton buğday i tahliye etmemek için arapların kıçlarını yırttıkları şehirdir kendisi. şehir downtown ve sahil kısmı diye ikiye ayrılır. sahil kısmı bizim kız kulesi üsküdar sahil şeridi gibi uzanan beşiktaş vari mekanların olduğu 2.5 - 3 km lik zengin kısımdır. şehirin geri kalanı zaten downtown dur. meşhur bir camisi var, gitmedim millet kıçını yırttı cuma kılalım diye, bize denk gelmedi audit'ten sebep.
şehir de nereye giderseniz gidin direk turist muamelesi yersiniz, 20 euro diyorsa bilin ki 5 euro dur. 1$ 9 dirhem tekabül eder.
liman çıkışında hemen 500 m ilerde bir açık bazaar vardır. akşamüstü kesin uğrayın. meşhur argan yağı almadan geçmeyin. nargile felan itelemeye kalkarlar yemeyin sakın, kara sinek tipler gelecektir muhattap olmayın sakın. kesinlikle para vermeyin verirseniz asla peşinizi bırakmazlar. ucuza çakma güncel markaların ayakkabılarını bulabilirsiniz. 3 tane aldim 30$'a çatır çatır giyiyorum.
şehir de herkese herşey serbesttir ama malesef size değil bunu sakın unutmayın. polis kolluk yönetim asker etc. avantaya kasarlar. kırmızıda geçmeyin, itliğine çarparlar, polis boktan yere durdurup tutup çorba parası kasarlar, oyuna gelmeyin. yere çöp atmayın, tükürmeyin, bağırmayın etc. sana hiç bir şey serbest değil. pasaportunuzu her daim sağlamda tutun. bu işin özel pro'ları var. pasaportunuzu bekleyip polis ile bulduk yapıp 300 500$ tokatlamaya kasıyorlarmış trip advisor yalancısıyız.
hatunları öşşek gözlü güzel tiplerdir. gösteripte vermezler, ama şehirde paranın açamayacağı delik yoktur. benjamin her derde devadır.
gemiden çıkıyorsanız, immigration dan pass almadan çıkmayın. öküz gibi içip gelmeyin kapıdan sokmazlar.
şehirde bim market var yemekler bizim ağız tadımıza benziyor. her türlü mutfaktan yemek bulabilirsiniz. downtown çok içeri girmeden ucuz yiyebilirsiniz. sahil e giderseniz öptürmeye hazır olun.
Yönetmenliğini martin curtiz'in yaptığı 1942 yapımı hollywood klasiği.
Başrollerinde ıngrid bergman humprey bogart claude rins gibi hollywood efsaneleri var.
Film tam anlamıyla bir başyapıt.
ikinici dünya savaşı yıllarına ait küçük bir panaroma sunarken aşkı da tam ortasına yerleştiriyor.
eski bir hollywood filmi sayesinde yıldızı parlayan fas'ın turizm merkezi. ispanyolca'da "beyaz ev" anlamına gelir.
edit: filmin tamamı stüdyoda çekilse de şehir bu filmden sonra dünya çapında ünlü olmuştur.
fransızca bilmiyorsanız gitmenizi tavsiye etmeyecegim fas sehri: ingilizce ve arapca konusmaya yeltenmeyin orjinal araplar bile buradakilerle anlasamıyor. gittiginiz zaman bir çok seyin fransız usulu oldugunu goreeksiniz, bu yuzden sokakta salyangoz satılmasına hazırlıklı gidin. gittigimde kaldıgım cok hos bir otel vardı, bulabilirsem ismini paylasırım buradan: merkezi ve sessiz sakin bir yerde idi ve personeli gayet sevecen insanlardı, hatta ingilizceyi gayet iyi bilen bir personelleri bile vardı...
ya sadece ben mi nick'in ilsa'yi gördüğünde:
"ilsa sen nereleredeydin yaaa naptin? seni bir daha asla göremeyeceğiz sandık!" gibi bi samimi bi tepki vermesini bekledim?
intiharın bile kıyısından donen biri için gayet soğuk kanliydi.