342) Kurul bu konuda Fenerbahçe ile aynı fikirdedir. Her ne kadar 100
Avro artı KDV’nin bir otel için harcandığına dair hiçbir delil sunulmamışsa
da, Kurul bunun inanılır bir açıklama olduğu düşüncesindedir. Kurul bu
sonuca varırken, geri kalan telefon dinlemelerinde 100 bin Avro değil 100
bin USD tutarına atıfta bulunduğunu göz önünde bulundurmuştur. Sonuç
olarak Kurul bu telefon dinlemesini UEFA tarafından sağlanan delillerden
çıkaracaktır.
341) Duruşma sırasında Fenerbahçe, bu konuşmanın kişiler parayla ilgili
konuştuğu için UEFA’nın dilekçesine konduğunu ileri sürmüştür. Her ne
kadar UEFA, bu paranın şike ile ilgili olduğu izlenimini yarattıysa da
Fenerbahçe bunun bir otelin ve kahvaltının fiyatıyla ilgili olduğunu iddia
etmiştir. Bu durum 100 Avro artı KDV’ye atıf yapılmasını açıklamaktadır.
340) 5 Mart 2011 günü saat:19.39’te Gençlerbirliği Genel Menajeri Zafer
Önder ipek ile Bay Ercan arasında gerçekleşen görüşmenin telefon kaydı:
Zafer Önder ipek: “Doğan, 100 Avro artı KDV diyorlar”
Doğan Ercan: O zaman saklarım yarın gidiyorum .. başkanla olan
toplantıyı sen hallet, çok önemli, evet belgelerle gidiyorum, anlarsın”
şike yaparken atatürkçü yakalanınca da tayyipçi olan bir şahsın köpekliğini yapanlar şu saatlerde bir davanın sonucuna kilitlenmişlerdir muhtemelen. biz biliyor ve tekrar ediyoruz ki, sizin aldığınız sözler ve davanın vereceği karar tek bir şahsın ak'lanması üzerine kurulu planlardan ibaret. üzülerek söylüyorum ki, armasında palamut dalı bulunan kulübünüze bu kara lekeyi yapıştıranlara gerekli dersi vermediğiniz için bugünkü sonuçtan ve ''şikeci'' damgasından sorumlusunuz.
suçsuz olduğunuzu beyan ederken kullandığınız ifadeler akp'nin 17-25 aralık'ta ''bize cemaat kumpas kurdu'' bahanesiyle bizzat örtüşüyor. merak etmeyin. tarlaları sürdünüz, ekinler boy verdi. hileli bir şekilde bir şampiyonluk kupasını aldınız ve sanıyorsunuz ki bu iş bugün bu şekilde kapanıyor. akp,chp ve mhp iş birliği ile gelinen bu noktada, trabzon şehrini de karşıma alarak söylüyorum ki, biz bir avuç trabzonsporlu bunun hesabını soracağız. her zaman, her yerde.
339) Kurul, bu konuşmada bahsi geçen bütün oyuncu isimlerinin
Gençlerbirliği oyuncuları olduğunu gözlemlemektedir. Bu konuşma Bay
Hurşit Meriç, Bay Serkan Çalik, Bay Mehmet Akgün, Bay Orhan Şam, Bay
Labino Harbuzi, Bay Aykut Demir ve Bay Michael Jedinak ile ilgilidir. Kurul,
Bay Ercan’ın, eğer Bay Ekşioğlu isterse Gençlerbirliği’nin kalecisiyle
konuşacağını anlamaktadır. Kurul, Bay Ercan’ın yalnızca Fenerbahçe
karşısında oynayacak oyuncularla konuşacak olmasını (“Jedinak da
oynarsa Jedinak’la da konuşuruz tamam mı?”) ve Bay Ekşioğlu’nun bu
konuda bilgilendirilmesini ilginç bulmaktadır. Kurul, bunu Bay Ercan’ın
konuşmak için bazı Gençlerbirliği oyuncularına yaklaştığının bir belirtisi
olarak görmektedir.
iLHAN YÜKSEL EKŞiOĞLU: "Şimdi bu sen tamam değil mi? Bana
söylemiştin şeyleri.. Murat..?.."
DOĞAN ERCAN: "Hurşit, oynarsa Serkan.."
iLHAN YÜKSEL EKŞiOĞLU: "Serkan, Mehmet.."
DOĞAN ERCAN: "Mehmet Akgün.."
iLHAN YÜKSEL EKŞiOĞLU: "He.. Hurşit.."
DOĞAN ERCAN: "Ama belki onu oynatmaz Orhan'ı oynatıyor ya"
iLHAN YÜKSEL EKŞiOĞLU: "Hurşit, Harpuzi, Aykut tamam."
DOĞAN ERCAN: "Jedinak da oynarsa Jedinak’la da konuşuruz tamam
mı?..Yarın ben geliyorum değil mi abi?"
iLHAN YÜKSEL EKŞiOĞLU: "Gel gel.. Ben bunlarla konuştum diyeceğim ha
haberin olsun tamam diyeceğim"
DOĞAN ERCAN: "Konuştun zaten abi neyi yalan söylüyoruz ki girdiğimiz işi
şey yapıyoruz... Golkeeper (Kaleci) ile daha konuşmadım haberin
olsun,..git konuş dersen cumartesi gider konuşurum...”,"
Konu yeniden açıldığına göre ts ye tekrardan örtülü ödenekten para lazım oldu herhalde şeklinde düşündüren durum. Adam olsanız götünüzü tuta tuta fb yi kayırdığını iddia ettiğiniz demirören'i başkan yapmak için yırtınmazdınız. Artık yemiyor millet hadi başka kapıya.
337) Durum bu olmakla birlikte, “Üç tarlayı da sürdük” ifadesinin
Gençlerbirliği ile Fenerbahçe arasındaki maçta şike yapmaya mı yoksa
Fenerbahçe’nin rakipleri arasındaki maçlarda şike yapma teşebbüsüne mi
atıfta bulunduğu Kurul için açık değildir. Bununla birlikte Kurul, “tarlaları
sürmenin” şifreli bir konuşma olduğunu ve yasadışı bir davranışa atıfta
bulunduğu sonucuna varmakta hiç şüphe duymamaktadır. Kurul UEFA’nın,
eğer tartışılan konu meşru olsaydı, şifreli konuşmak yerine konunun ne
olduğu açıklanırdı şeklindeki görüşüne katılmaktadır. Kurul bu
konuşmanın, yukarıdaki bulgularla birlikte, Bay ilhan Yüksel Ekşioğlu’nun,
Bay Aziz Yıldırım’ın bilgisi dahilinde muhtemel yasadışı işlere karıştığının
açık bir belirtisi olduğunu tespit etmekte hiç şüphe duymamaktadır.
335) UEFA bu tarlaların sürülmesine yapılan atfın şike aşamalarına
yapıldığını düşünmektedir; oyuncuları etkilemek için teşebbüste
bulunulmuştur ve geriye bu teşebbüsün sonuç verip vermeyeceğini
görmek kalmıştır. Herhangi bir meşru konu olsaydı, bunun şifreli bir
şekilde konuşulması gerekmezdi.
336) Kurul, Polis Raporu’nda tarlaların sürülmesinin Türkiye Süper Ligi’nin
24. Haftasında Fenerbahçe ile birlikte ligin en üst sıralarında bulunan
Kayserispor, Bursaspor ve Trabzonspor maçlarının etkilenmesine atıf
olduğu sonucuna varıldığını gözlemlemektedir.
334) 2 Mart2011 günü saat:15.55’te Bay Aziz Yıldırım ile Bay Ekşioğlu
arasında gerçekleşen görüşmenin telefon kaydı:
ilhan Yüksel Ekşioğlu: "Karşıdaydım dönüyorum.."
Aziz Yıldırım: "Sabah konuşalım da o herif gelecek, o gelmeden ben
seninle bir konuşayım yani,...nedir vaziyet?"
ilhan Yüksel Ekşioğlu: "Vaziyet gayet iyi,...Üç tarlayı da sürdük
yani,...Yağmur da yağar her şey ekinler çıkar yani..”
Aziz: “Yalnız bunlar, tabi Trabzon çok şey oldu çok panikteler bugün o
Süleyman ile konuştum sesi, sesi şey gibi ölü evi gibi tamam,…dedim sana
ne oldu…9 puan öndeyken rahattınız… bir de hiç cevap vermiyoruz ya
ondan da rahatsızlar tabi.”
333) Kurul, bu paranın gerçekten de oyuncu vergilerinin veya futbolcuların
primlerinin ödenmesi için kullanıldığından ciddi şekilde şüphe duymaktadır
zira oyuncu vergileri normalde USD olarak değil Türk Lirası olarak ödenir.
Kurul, Bay Ekşioğlu futbolcuların aslında primlerinden bahsederken
vergilere atıfta bulunulmasını da son derece garip bulmuştur. Para oyuncu
vergileriyle ilgili olduğu ölçüde Kurul, Bay Ekşioğlunun bunu “alıp
gitmesi”nin gerekmesinin özellikle garip olduğu sonucuna varmıştır. Eğer
bu para gerçekten de oyuncuların vergileriyle ilgili olsaydı, parayı alması
gerekmezdi, zira paranın bankadan havale edilmesi yeterli olurdu.
332) Fenerbahçe, yukarıdaki konuşmadan bu paranın, oyuncuların
vergilerinin ödenmesinde kullanılacağının ve Bay Ekşioğlu’nun da bir
yolculuk sırasında bu işi halledeceğinin anlaşıldığını ileri sürmektedir. Bu
konuşmalardan, Bay Yelkovan’ın, talep edilen meblağı Bay Ekşioğlu’na
vermek için Aziz Yıldırım’dan yetki almasının gerektiğinin de anlaşıldığı ileri
sürülmektedir.
331) Her ne kadar Bay Ekşioğlu ve Bay Yelkovan tarafından teyit edilmiş
olsalar da Kurul, Bay Ekşioğlu ile Bay Yelkovan arasında 28 Şubat 2011
günü saat 10.07’de gerçekleşen konuşmada atıfta bulunduğu 250 bin USD
olduğu anlaşılan meblağın bir inşaat projesiyle ilgili olmasını ve aynı gün
saat 13.38’de aynı kişiler arasında gerçekleşen konuşmanın da
futbolcuların primleriyle veya vergilerle ilgili olmasını pek muhtemel
görmemektedir. Kurul, Bay Ekşioğlu ile Bay Yelkovan’ın ifadeleri ve
Fenerbahçe tarafından sunulan argümanlar arasında bazı tutarsızlıklar
bulunduğunu gözlemlemektedir. Bay Ekşioğlu’nun ve Bay Yelkovan’ın
neden iki farklı konu hakkında konuştuğu ile ilgili olarak Fenerbahçe’nin
inanılır ve tutarlı bir açıklama yapmamış olması neticesinde (her iki konu
da o kadar kısa bir süre içerisinde 250 bin USD ödenmesiyle ilgiliyken)
Kurul, ileri sürülen açıklamanın oldukça ihtimal dışı olduğu sonucuna
varmıştır.
330) duruşma sırasında Bay Ekşioğlu, bu konuşmanın vergiyle ilgili
olmadığını söylemiş, Bay Yelkovan’ın futbolcuların primlerinden
bahsettiğini anlaması için vergiden bahsettiğini ifade etmiştir. Ayrıca Bay
Ekşioğlu “alıp gitmek” ile kastettiği şeyin, iki isveçli oyuncunun yetki
belgeleri olduğunu söylemiştir. Bunlar Bay Yelkovan’ın Bay Ekşioğlu’na
vermesi gerektiği iddia edilen şeylerdir.
329) 28.02.2011 günü saat:13.38’de Bay Yelkovan ile Bay Ekşioğlu
arasındaki görüşmenin telefon kaydı:
TAMER YELKOVAN: “Patron siz bu futbolcu vergileri için 250 lira mı
istediniz ne istediniz”,
iLHAN YÜKSEL EKŞiOĞLU: “Evet evet şey,…şöyle acil akşam ben
gidiyorum onu alıp gitmem lazım,…hı lira değil şey Amerika,…sen ne
yapabilecek misin bir şey”
TAMER YELKOVAN: “Ya işte ben 150’sini buldum da şimdi 100 arıyorum”
328) 28.02.2011 günü saat:13.09’de Bay Aziz Yıldırım’ın Bay Tamer
Yelkovan’ı aradığı görüşme;
Aziz Yıldırım: “iLHAN senden bir şey isteyecek,…seni arayacak seninle
konuşmuş her halde ,…O BiR SEYAHATE GiDECEK TAMAM MI,…BiR
KONUŞ ONUNLA NE KADARSA BiR HALLETMEYE ÇALIŞ”,
Tamer Yelkovan: “Tamam başkanım,…Semih beyde sizinle konuşacaktı
ama,…aynı öbürleri gibi bu sefer %100 demiş ama,…ben okey almadan hiç
bir şey yapmayacağım demiş”
Aziz: “Zaten verdik geri almadık galiba değil mi,…ŞEY %100’SE VERSiN
GEREĞiNi YAPSIN.”
326) duruşma sırasında Bay Ekşioğlu, bu konuşmanın bu bölümünün,
sakatlanmış bir oyuncu ile ilgili olduğunu ve bu kişinin Gençlerbirliği
karşısında oynamasının son derece önemli olduğu konusunda tanıklık
yapmıştır. Konuşmanın ikinci bölümü, Bay Ekşioğlu’nun Bay Yelkovan’dan
alacağı parayla ilgilidir.
327) Kurul, bu konuşmanın iki ayrı konuya bölünebileceği konusunda ikna
olmuş değildir. Gerçekten de Bay Yelkovan’dan para alınması, son derece
önemli bir ziyaret ile ilgili görünmektedir.
325) Aşağıda yer alan telefon dinlemesi, 28 Şubat 2011 günü saat
13:08’de Bay Aziz Yıldırım ile Bay Ekşioğlu arasında yapılan görüşmeye
aittir:
AZiZ YILDIRIM : "Ben gidiyorum havaalanına,.. yarın akşam dönüyorum
yani hallet ha aman ha çok önemli.."
iLHAN : "Şeyi aradım da isterseniz bir siz konuşabilir misiniz hani size bir
şey demiştim ya,...Tamer Beyle,...dedim ya bir bir kısım götürmem
lazım.."
AZiZ YILDIRIM : "Tamam olur söyleyeyim.."
iLHAN : "Onu ben sabah hatırlattım ama sizden habersiz o birşey
yapmaz."
324) Kurul, Bay Ekşioğlu tarafından ortaya atılan kuramın pek olası
olmadığı düşüncesindedir. Bay Ekşioğlu’nun o sırada gerçekten de
Fenerbahçe’nin bir inşaat projesi üzerinde çalıştığına ve bu proje için 250
dolara ihtiyaç duyduğuna dair herhangi bir delil sunulmamıştır. Bay
Ekşioğlu’nun kuramını destekleyecek başka delil bulunmadığından dolayı
Kurul, gerçekten yaşananların bu olduğuna ikna olmuş değildir zira eğer
bu tür belgeler var olsaydı, bunları Kurul’a sunmak son derece kolay
olurdu.
323) duruşma sırasında Bay Ekşioğlu 250 bin doların, Fenerbahçe’nin bir
inşaat projesiyle ilgili olduğunu ifade etmiştir. Bay Ekşioğlu,
Fenerbahçe’nin bütün inşaat projelerinden sorumlu olduğu, bunların
arasında, Fenerbahçe’nin futbolla ilgili olmayan diğer Olimpik branşlarının
da dahil olduğu iddia edilmektedir.
322) Aşağıda yer alan telefon dinlemesi, 28 Şubat 2011 tarihinde saat
10:7’de Bay Ekşioğlu ile Bay Yelkovan arasında yapılan görüşmeye aittir:
ilhan Yüksel Ekşioğlu: "E ne yapacağız var mı bir gelişme?,...dediğim bir
konu vardı ya,..yani nedir var mı bir gelişme? bir konu... bir şey.. dün beni
aradı da benimle işin var mı dedi yok dedim seninle işim o herhalde bugün
gidiyor.."
Tamer Yelkovan: "E borcumuz ne kadardı ki?"
ilhan Yüksel Ekşioğlu: "Ya şimdi bir benim bi 250 alıp gitmem lazım
şeye.."
Tamer Yelkovan: "Hı bi 250 biz ödedik ama değil mi o başka?"
ilhan Yüksel Ekşioğlu: "Geçmişleri temizleyerek geliyoruz yani,...ha bir bak
şeyin de haberi var ha bu anladın değil mi hangisi,...,konuşuruz"
321) Kurul, bu telefon görüşmesinin 26 Şubat 2011 günü saat 14:00’te
başlayan Gençlerbirliği ile Ankaragücü maçın sonundan sonra yapıldığı ve
sarı kartlardan, bu kişilerin Bay Kulbilge ile ilgili önceki konuşmalarından
dolayı bahsedildiği konusunda rahat bir şekilde tatmin (ikna) olmuş
durumdadır. Kurul Bay Ekşioğlu’nun, Bay Kulbilge’nin 7 Mart 2011 günü
Fenerbahçe karşısında oynayabilecek olmasından mutlu olmasını son
derece şüpheli bulmuştur. Normalde Fenerbahçe’den, rakibinin birinci
kalecisinin oynamayacak olmasından memnun olması gerekirdi. Kurul, Bay
Ekşioğlu’nun bu konuda ileri sürdüğü kuramdan ikna olmamıştır ve
UEFA’nın ileri sürdüğü kuramı doğru bulmaktadır.