--cas ın fenerbahçe hakkındaki gerekçeli kararı--
373) Kurul, bu maçın, 6222 sayılı kanunun 14 Nisan 2011 tarihinde
yürürlüğe girmesinden önce oynandığına ve istanbul 16. Ağır Ceza
Mahkemesi’nin Fenerbahçe yetkililerini bu maçla bağlantılı olarak beraat
ettirmesinin nedeninin bu olduğuna dikkati çekmektedir. Bununla birlikte
bu Kurul, 6222 sayılı yasayı değil UEFA DY 2008’i uygulamaktadır. Şike
yapmanın, 7 Mart 2011’de UEFA DY’de suç olarak kabul edildiğine şüphe
bulunmadığı için Kurul, 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçesinin,
Kurul’un, Fenerbahçe yetkililerinin bu maçta şike yapmaya teşebbüs ettiği
bulgusunu desteklediği düşüncesindedir.
374) Sonuç olarak yukarıda anlatılanlar ışığında Kurul, UEFA’nın, en
azından bir yetkilisinin eylemleri aracılığıyla Fenerbahçe’nin 7 Mart
2011’de Fenerbahçe ile Gençlerbirliği arasında oynanan maçta şike yapma
teşebbüsünde bulunduğunu kendisini rahat bir biçimde tatmin edecek
şekilde tespit ettiği sonucuna varmıştır.
372) Her ne kadar Fenerbahçe Bay Ekşioğlu’na 500.000 USD tutarında bir
paranın (250.000 USD’si Fenerbahçe’nin bir inşaat projesi için, diğer
250.000 USD de oyuncu primleri için) verildiğini iddia etse de, Kurul
bunun, bu konuyla ilgili olarak hiçbir belgenin sunulmaması nedeniyle
inanılır bir açıklama olmadığı düşüncesindedir. Kurul aynı zamanda Bay
Ekşioğlu ile Bay Yelkovan’ın tanık ifadeleriyle ikna olmuş değildir.
371) Kurul, bu sonuca varırken, Fenerbahçe tarafından yapılan
açıklamaların pek muhtemel olmadığını belirtmeyi gerekli görmektedir.
Kurul özellikle Fenerbahçe’nin kuramında, kendi kuramının inanılırlığını bir
bütün olarak sakatlayan çeşitli tutarsızlıklar olduğu sonucuna varmıştır.
Yukarıda bahsi geçen tutarsızlıklara ek olarak Kurul, Fenerbahçe’nin
duruşma sırasında, Türkiye’de sözleşmelerin Türk Lirasıyla değil de Avro
veya USD üzerinden yapılmasının yaygın bir uygulama olduğunu
söylemesine karşılık, Bay Öztürk tarafından “(Bay Kulbilge’yi) bu zor
zamanlarda geçindirmesi” için verilen paranın döviz cinsinden verilmiş
olmasını garip karşılamaktadır. Eğer bu borç gıda satın almak, kirayı
ödemek veya diğer temel aylık harcamalar için verildiyse, bu borcun, bu
ödemelerin yapılacağı para cinsinden verilmesi daha muhtemeldir. Ayrıca,
Fenerbahçe yazılı savunmasında Bay Öztürk’ün Bay Kulbilge’ye verdiği
borcun iki taksitte ödeneceğini ifade etmiştir; oysa Bay Öztürk duruşma
sırasında verdiği tanık ifadesinde bu borcun üç taksitte ödeneceğini açık
bir biçimde ifade etmiştir.
369) Yukarıda yer alan bilgiler ışığında ve her ne kadar Kurul, UEFA
kuramının her yönüyle (özellikle de Bay Kulbilge’nin Fenerbahçe’yle
oynanan maçta şike yapması için gerçekten para alıp almadığı ile) ilgili
olarak ikna olmadıysa da, Kurul, Fenerbahçe’nin bir yetkilisi olan Bay
Ekşioğlu’nun Fenerbahçe ile Gençlerbirliği arasındaki maçta Bay Ercan’ın
yardımıyla şike yapma teşebbüsünde bulunduğu şeklindeki genel bir
sonuca varmakta hiçbir tereddüt duymamaktadır.
370) UEFA tarafından sunulan bazı telefon dinlemelerinin çıkarılmış
olmasına karşın, Kurul, UEFA’nın, Fenerbahçe’nin en az bir yetkilisinin bu
maçta şike yapmaya teşebbüs ettiği konusunda kendisini ikna ettiği
sonucuna varmıştır.
368) UEFA, Bay Kulbilge’ye gelecek futbol sezonunda Fenerbahçe’ye
transfer vaat edildiğini iddia etmiştir. Kurul, eldeki delillere dayanarak,
bunun gerçekten de Bay Kulbilge’ye vaat edildiği konusunda ikna olmuş
değildir. Dosyada bu teklifi destekleyen herhangi bir delil
bulunmamaktadır.
367) Son olarak aşağıda yer alan telefon kaydı 30 Mart 2011 günü
saat:21.01’de Bay Kulbilge ile Bay Öztürk arasında gerçekleşen
görüşmeye aittir:
Serdar Kulbilge: “Seneye çalışacağız beraber”,
Murat Öztürk:“Heralde…var mı bir haber gelen giden,”
Serdar Kulbilge: “Var var”,
Murat Öztürk:“Var ha iyi iyi tamam ben telefonda bir şey konuşamıyorum
seninle haberin olsun,…o dediğimi aldın değil mi,…benim dediğimi aldın
sen değil mi geçen hafta” ,
Serdar Kulbilge: “Aldım aldım hocam ya”,
Murat Öztürk: “Ya bir şey kaldı”,
Serdar Kulbilge: “O problem değil hocam ya o sorun değil”,
Murat Öztürk: “Kalanını da işte önümüzdeki haftalarda şey yapalım lig
bitmeden gönderelim,…helalleşiriz sonra seninle”,
Serdar Kulbilge: (Kulübünün kendisinden imza atmasını istediğini söyler,
bir süre bu konuda görüştükten sonra) “8 hafta hayırlısıyla bi geçsin çünkü
atma dediler”
Murat Öztürk: “Atma atma diyorlarsa atma ..biraz bekle”
Serdar Kulbilge: “Bizim şey olan o ekşi ekşi ( ilhan Ekşioğlu tarafından
kendisine transfer teklifinde bulunulduğunu anlatıyor) vardı ya”
365) Aşağıda yer alan telefon kaydı 15 Mart 2011 günü saat:15.36’de Bay
Demirel ile Bay Kulbilge arasında gerçekleşen görüşmeye aittir:
Cengiz Demirel:“Baktım şeylere de önemli bir şey yok ya adam oturmuş
bizden sonra kalkmış gitmiş, …burda gözüken önemli bir şey yok”
Serdar Kulbilge: “Öbürküleri görebildiniz mi hiç”
Cengiz Demirel: “Başka kimse yok bi tane o adam var...o da biz, ya biz
içeriye geçtik ya ondan yarım saat sonra kalkmış adam,…sıkıntı yapacak
bir şey yok”
366) Kurul, yukarıdaki telefon dinlemelerinden, Bay Kulbilge’nin takip
edilmekten ya da gözetlenilmekten açıkça korktuğu sonucuna varmıştır.
Bu anlamda Kurul, UEFA’nın kuramını desteklemektedir. Bununla birlikte
UEFA’nın, Bay Kulbilge’nin Gençlerbirliği – Fenerbahçe maçında şike
yapma karşılığında para aldığı sonucuna nasıl vardığı Kurul için açıklık
kazanmış değildir.
364) Aşağıda yer alan telefon kaydı 15 Mart 2011 günü saat:15.36’de
Gençlerbirliği yardımcı koçu Bay Demirel ile Gençlerbirliği menajeri Bay
ipek arasında gerçekleşen görüşmeye aittir:
Cengiz Demirel: “Şimdi burdaki kameralara da baktım da ben,…biz
oturunca bi tane adam geliyor oturuyor çaprazımıza elinde bir şeyler var
oynuyor işte öne doğru koyuyor düzeltiyor sanki bi kamera varmış
gibi…sonra biz kalkıyoruz gidiyoruz özel odaya sonra, yarım saat sonra
yani bizden yarım saat sonra adam dışarı çıkıyor iki kişiyle buluşuyor aynı
adam”
Zafer Önder ipek: “Şeyleri aynı mı, araç gözüküyor mu,…tesadüf bir şey
gibi geliyor”
Cengiz Demirel: “Bence hiç bulaştırmayalım, bu salak zaten bayağı bi
panikledi korktu,…Serdar arabayla hareket ettikten sonra hemen Serdar’ın
arkasında bi Polo daha hareket ediyor,…aynı polo yani kulüpteki olan
polo,…bi kıllık var gibi de ne olduğunu kestiremedik,…çocuğun aklını da
bulandırmayalım”
Zafer Önder ipek: “Tamam”
Cengiz Demirel: “Gene kulüptekiler uyanık olsunlar da hocam giren çıkan
birisi olursa yabancı,…sen söyle bi Ali’ye”
363) Kurul, yukarıdaki konuşmada “maçların satılması”na atıfta
bulunulmasının son derece önemli olduğu düşüncesindedir. Her ne kadar
konuşmanın bağlamı Kurul açısından çok net olmasa da, konuşmaya
katılan kişilerin şifreli konuşuyor olması ve konuşmaların yasadışı
eylemlerle ilgili olması ışığında Kurul, maçların satılmasından
bahsedilmesinin, tartışılan yasadışı eylemin türünü açıkladığı
düşüncesindedir. UEFA’nın, telefon dinlemelerinin bağlamı ile ilgili genel
analizi Kurul’a göre son derece akla yakındır ve Kurul gerçekten de
yaşananların bunlar olduğu konusunda rahat bir biçimde tatmin olmuş
durumdadır.
362)Aşağıda yer alan telefon kaydı 8 Mart 2011 günü saat:12.57’de Bay
Kıratlı ile Bay Ercan arasında gerçekleşen görüşmeye aittir:
Doğan : “ilhan abi de akşam artist artist konuşuyor…yırttı bana ne abi ben
takımın başkanı mıyım ya,…Allah Allah mücadele ediyorlarmış ta bilmem,
etmeyecek mi Ali abi maç mı satsın adamlar ya. Ali abi Fenerbahçe’ye
karşı kimse oynamayacak mı o zaman çıkmasınlar sahaya,… 4-2 yenmişler
hala artistlik yapıyor ya Ali abi ya’
361) Aşağıda yer alan telefon kaydı 8 Mart 2011 günü saat:12.20’de, bir
aracı ve Bay Yıldırım’ın bireysel savunmasına göre Fenerbahçe kongre
üyesi olan Bay Kıratlı ile Bay Ekşioğlu arasında gerçekleşen görüşmeye
aittir:
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Dedim ayıp deki ilhan abi olmadı özür dilerim bu
sefer olmadı geç git,…eğer bu telefondan sonra hala ikna olmadıysan
dedim Altunizade’ye gideceksin dedim derdini ona anlatacaksın ama hiç
tavsiye etmem dedim”
Ali Kıratlı : “Bunlar eskide kalan şeyler işte hani eskide olmuş ya hep böyle
bunlar”
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Ali neler verirmiş biliyor musun şantiyelere neler
verirmiş bir birler 700’ler 900’ler ya”,
Ali Kıratlı: “Gençlerbirliği oyuncuları ne açıklama yapmış öyle ya biz
Trabzon için oynadık olmadı”
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Ya daha iyi abi boşver..”
360) Kurul daha önceki telefon dinlemelerine de dayanarak, bu “şantiye”
ifadesinin, Bay Ercan’ın Bay Ekşioğlu adına yaklaştığı oyunculara bir atıf
olduğu ve bu ödemenin de, Gençlerbirliği ile Fenerbahçe arasındaki maçta
şike yapma anlaşması uyarınca yapıldığı konusunda rahat bir biçimde
tatmin olmuş durumdadır. Böylelikle, Kurul, paranın, Fenerbahçe’yle olan
maçta şike yapmaları için Gençlerbirliği oyuncularına transfer edildiği
sonucuna varmıştır.
359) Kurul yukarıda yer alan bilgilerden, UEFA tarafından ileri sürülen
kurama göre, Bay Ekşioğlu’nun önce “kendisine verilen yüzü” verdiği
(Kurul bunun Bay Ercan’a yapılan 100 bin USD’lik ödeme olarak
anlamaktadır) sonucuna varmaktadır. Bu paranın Bay Ercan’a verilmesinin
amaçlanmadığı, Bay Ercan tarafından “şantiye”ye teslim edilmesinin
gerektiği açıktır.
358) Bu telefon dinlemesi ile ilgili olarak UEFA, maçtan sonra gerçekleşen
konuşmalara yapılan atfın, Bay Ekşioğlu’nun maç sırasında olanlardan
şikayet ettiğini açıkça ortaya koyduğunu ileri sürmektedir. Aracı Bay
Ercan’a atıfta bulunması, ona “çok özür dilerim bu sefer olmadı”, “bunlar
hayvan bilmem ne işçiler projeye uymadılar bilmem ne betonlar yanlış
döküldü” demesi, oyuncuların rüşvete göre hareket etmemelerine bir atıftı.
Bay Yaşar’ın ilk sorusu, aracının rüşveti verip vermediğiydi. ikinci sorusu
ise başka bir maçla ilgiliydi
353) Aşağıda yer alan telefon kaydı 8 Mart 2011 günü saat:11.29’da Bay
Ekşioğlu ile Bay Ercan arasında gerçekleşen görüşmeye aittir:
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Ha, dur iyi oldu orada kaldığın”,
Doğan Ercan:“ilhan abi ben geliyorum abi ben artık kimsenin, kimseyle de
konuşamam sen orada bana bir sürü laf söylüyorsun abi sanki ben ne
ben,… Seni istemiyorum abi ben çocuklara da dedim anladın mı,…kusura
88
bakmayın ben yalancıyım dedim anladın mı ben öğleden sonra geleceğim
abi akşama doğru anladın mı ben şeyi teslim edeceğim ben.”
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Onun kulüple bir alakası yok yani şimdi zaten
Ankara’ya ben para gönderiyordum bizim şirkete gelsinler onu senden
alsınlar sen neredesin şu an”,
Doğan Ercan: “Yok ben sana zaten şimdi öğlen yollayacağım bizim orada
çocuklar vardı ya onlar gece otobüste şey yaptı döndü o benim yanımdaki
adama verdim zaten senin şirkette tarif ettim sana getirecekler yani
anladın mı ben o şeyden kurtulayım”,
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Ben birşey demedim sen bana eğer bu iş oldu
diyorsan bende olmadı diyorum eğer üstüne gelirsen e tabi ben seninle
tartışacağım sen diyeceksin ki abi pardon olmadı bu iş bu sefer olmadı,…
Hiçbiri olmadı bir, ikincisi ben sana dedim ki geçen hafta bu işle senle
beniz kimseye bu işe söylemeyeceksin sen gidiyorsun benim lafımdan
sonra Ali Yıldırım’a mesaj atıyorsun ya”
352) Kurul, bu telefon dinlemesiyle ilgili yorumları hakkında biraz
dikkatlidir. Her ne kadar telefon dinlemesi, Bay Ekşioğlu ile Fenerbahçe
oyuncusu arasındaki konuşmanın konusuyla ilgili olarak ciddi şüpheler
uyandırsa da, Kurul, bu telefon dinlemesinin içeriğinin, bu konuşmadan
herhangi bir sonuç çıkarmaya yetecek kadar net olmadığını
düşünmektedir. Bununla birlikte Kurul, bu kısa mesajın Bay Ekşioğlu’nun
maç sırasında birşey olmasını beklediğini ama bunun açıkça olmadığını
gösterdiğini düşünmektedir. Kurul, yukarıdakilerden çıkarılabilecek en
mantıklı sonucun, Bay Ekşioğlu’nun, Fenerbahçe’nin kazanabilmesi için
Gençlerbirliği oyuncularının kötü oynamasını umması olduğunu
düşüncesindedir.
350) Aşağıdaki kısa mesaj 7 Mart 2011 günü saat 21.13’te Bay Ekşioğlu
tarafından Bay Ercan’a gönderilmiştir:
“??”
351) UEFA, bu telefon dinlemesinden, Bay Şen’den bir maçın ortasında,
verilen rüşvetlere göre hareket edilmesini sağlama amacı dışında birisini
araması için bir nedenin bulunmadığı sonucuna varılması gerektiğini iddia
etmektedir. Benzer bir şekilde Bay Ekşioğlu’nun, neden rüşvete göre
hareket edilmediğini sormak dışında, Bay Ercan’a şaşkınlığını böyle bir kısa
mesajla göndermesi için başka bir amaç olamaz.
349) Aşağıda yer alan telefon dinlemesi Bay Ekşioğlu ile Bay Ekşioğlu
adına bay Kulbilge ile görüştüğü iddia edilen aracı Bay Şen arasında 7
mart 2011 günü 21.01’de gerçekleşmiştir :
ilhan Yüksel Ekşioğlu:“Ya arasana şu şeyi”,
Mehmet Şen: “Aradım ya aradım abi ya ben böyle bir şey görmedim ama
böyle bir televizyonda seyretseniz inanılmaz ya ayıp ya 2-0 dan sonra
durup durup 2 tane gol yedik ya,…Aradım aradım abi inan bana yani bir
şey söyleyeceğim de ayaklarını uzatmıyor ya o dediğim isimler 2 tanesi 3
tanesi,…Aradım aradım abi senden evvel ama aramaz mıyım ya aramaz
mıyım ya”,
348) Duruşma sırasında Fenerbahçe bu kişinin bay Doğan Ercan
olmadığını, bir koordinatör olduğunu iddia etmiştir. Fenerbahçe’nin itirazını
ve UEFA’nın bu kişinin gerçekten Bay Doğan Ercan olduğu konusunda
emin olmaması göz önünde bulunduran Kurul, bu telefon dinlemesinin
UEFA tarafından sunulan delillerden çıkarılmasını doğru bulmuştur.
347) 7 Mart 2011 günü saat:17.36’da Doğan adlı bir şahıs ile Bay Yıldırım
arasında gerçekleşen görüşmenin telefon kaydı:
Şahıs (Doğan):“Başkanım dün akşam şey olduk,…mort olduk.”
Aziz Yıldırım: “Bir şey olmaz.”
Şahıs (Doğan): “Hiç tereddütün bile olmasın diyor,…tamamı için diyor ben
yani düşünüyorum ama bu gece için hiç tereddütün bile olmasın diyor”.
345) Kurul bu konuşmalardan Bay Ercan’ın oyuncularla konuşma
nedeninin gerçekleştiğini, ama işin “yarın” kesinleşeceğini anlamaktadır.
Bu nedenle Kurul, oyuncuları yasadışı davranışa dahil etme girişiminin
başarılı olduğunu anlamaktadır.
346) 7 Mart 2011 günü Fenerbahçe Gençlerbirliği ile maç oynamıştır.
Maçın ilk yarısında Fenerbahçe iki gol atmış, bunu müteakip Gençlerbirliği
de iki gol atmayı başarmıştır. ilk yarı bittiğinde skor 2-2’dir.
344) Aşağıda yer alan telefon kaydı 6 Mart 2011 günü saat:22.17’de Bay
Ekşioğlu ile Bay Ercan arasında gerçekleşen görüşmeye aittir:
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Ya şimdi ben şöyle diyeyim sana, sen bana şey de
tamam mı bütün konuştuklarım bana söylediklerin”
Doğan Ercan: “E o konuştuklarım tamam da yarın belli olacak şekil şemal”
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Sabahleyin gel sen bana”
Doğan Ercan: “18 tane arkadaş belli de yani kimin hangi arkadaş,…ya sen
beni ara dersen şey gel dersen gelirim yani anladın mı?”
343) 6 Mart 2011 günü saat:19.59’da Bay Ekşioğlu ile Bay Ercan arasında
gerçekleşen görüşmenin telefon kaydı:
ilhan Ekşioğlu: “Bugün işini hallettin mi?”
Doğan:“Konuştum herşey iyiydi ya antremanı falan seyrettim,..gelince
konuşuruz.”