3 temmuz 2011'in üzerinden geçen 41 aylık bir süreçten sonra bugünden itibaren bu başlık altında cas'ın fenerbahçe hakkındaki gerekçeli kararından bölümler sunarak şike suçuna aziz yıldırım yüzünden bulaşmış olan fenerbahçe'nin uefa tarafından cezasının nasıl az bir şekilde geçiştirildiğini göreceğiz.
paylaşımlar resmi kaynaklara dayanılarak yapılacaktır.
ülke futbolunun pisliğe battığını her geçen gün daha iyi anlayanlar bu bataklığın temelinin 3 temmuz 2011'de atıldığını unutmamalıdır.
CAS 2013/a/3256 Fenerbahçe Spor Kulübü - UEFA SPOR TAHKiM MAHKEMESi (CAS) tarafından verilen HAKEM KARARI
Başkan : Av. Manfred Nan, Arnhem, Hollanda
Hakemler : Prof. Ulrich Haas, Zürih, isviçre
Av. Rui Botica Santos, Lizbon, Portekiz
Katip : Av. Dennis Koolaard, Arnhem, Hollanda
eşliğinde yapılan oturum neticesinde,
- Temyiz Eden Taraf -
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ, istanbul, Türkiyeyi temsilen
Av.Andreas Zagklis, Av. Christian Kleidel ve Av. Heiner Kahlert, Münih,
Almanya, Deniz Tolga Aytöre, Abdullah Kaya, Ayhan Çoğuroğlu,
Abdurrahim Erol ve Ahmet Melih Turan, Hukuk Müşaviri, ve Başkan Aziz Yıldırım, ile,
-Davalı-
UNION OF EUROPEAN FOOTBALL ASSOCIATION (UEFA), Nyon,
isviçreyi temsilen
Av. Dr. Jean-March Reymond ve Av. Delphine Rochat, Lozan, isviçre, Av.
Adam Lewis Q.C., Londra, ingiltere, Diliplin ve Dürüstlük Birimi
Koordinatörü Emilio Garcia Silvero ve Disiplin Müfettişi Miguel Lietard Fernandez-Palacios, arasındaki tahkim davasında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
1) Fenerbahçe Spor Kulübü (bundan sonra Temyiz Eden veya
Fenerbahçe olarak anılacaktır, merkezi istanbul, Türkiyede bulunan
profesyonel bir futbol kulübüdür. Fenerbahçe, Avrupa Futbol Kulüpleri
Birliğine (bundan sonra UEFA olarak anılacaktır) ve Federation
Internationale de Football Associationa (bundan sonra FIFA olarak
anılacaktır) bağlı olan Türkiye Futbol Federasyonunun (bundan sonra TFF
olarak anılacaktır) bir üyesidir.
2) UEFA (bundan sonra Davalı olarak anılacaktır), isviçre yasaları
uyarınca kurulmuş bir birliktir ve merkezi Nyon, isviçrededir. UEFA
Avrupa futbolunu yöneten kuruluştur. Avrupadaki ulusal federasyonlar,
kulüpler, yetkililer ve oyuncular Düzenleyici, denetleyici ve disiplin edici
işlevler yerine getirir.
3) Aşağıda, tarafların yazılı ve sözlü sunuşlarına ve dava süresince ve
duruşma sırasında incelenen delillere dayanılarak tespit edilen ilgili ana
olayların bir özeti yer almaktadır. Bu geçmiş (arka plan), dava konusu
olayın kısa bir özetini sunmak amacıyla hazırlanmıştır. Hukuki tartışmayla
bağlantılı olarak, gerekli olduğunda ek olgular sunulabilir.
4) 21 Şubat, 26 Şubat, 6 Mart, 7 Mart, 20 Mart ve 9 Nisan 2011
tarihlerinde, Türkiye Süper Liginde çeşitli maçlar oynanmıştır. Bunlarla
ilgili olarak daha sonra, Fenerbahçe ile bağlantılı kişiler tarafından maçların
kaybedilmesi için rüşvet verildiği ya da teşvik primi ödendiği iddia
edilmiştir.
5) 14 Nisan 2011 tarihinde Türkiyede 6222 sayılı yeni bir yasa yürürlüğe
girmiştir. Bu yasa ile şike Türkiyede kesin bir suç haline getirilmiştir.
6) 17 Nisan 2011 ve 1 Mayıs 2011 tarihlerinde, Türkiye Süper Liginde
belirli maçlar oynanmıştır. Bu maçlarla ilgili olarak daha sonra Fenerbahçe
ile bağlantılı kişiler tarafından maçların kaybedilmesi için rüşvet verildiği
ya da teşvik primi ödendiği iddia edilmiştir.
7) 5 Mayıs 2011 tarihinde Fenerbahçe, 2011/2012 UEFA Şampiyonlar Ligi
sezonuna katılmak amacıyla UEFA Kulüp Yarışmaları 2011/2012 Kabul
Kriterleri Formunu (bundan sonra 2011/2012 Kabul Formu olarak
anılacaktır) imzalamış ve UEFAya sunmuştur. Bu formda Fenerbahçe
yukarıda adı geçen kulüp (yani Fenerbahçe) 27 Nisan 2007den itibaren
ulusal veya uluslararası düzeyde bir maçta şike yapmak veya maçın 4
sonucunu etkilemek için doğrudan ve/veya dolaylı herhangi bir faaliyette
bulunmadığını teyit eder demiştir.
8) 8 Mayıs ve 22 Mayıs 2011 tarihlerinde Türkiye Süper Liginde belirli
maçlar oynanmıştır. Bu maçlarla ilgili olarak daha sonra Fenerbahçe ile
bağlantılı kişiler tarafından maçların kaybedilmesi için rüşvet verildiği ya
da teşvik primi ödendiği iddia edilmiştir.
9) 22 Mayıs 2011 tarihinde Fenerbahçe Türkiye Süper Liginde şampiyon
olmuş ve otomatik olarak UEFA Şampiyonlar Ligi 2011/2012 sezonunun
grup aşamasına otomatik olarak katılmaya hak kazanmıştır.
10) 3 Temmuz 2011 tarihinde, Türk polisi Türkiye futbolundaki şike
olayları ile ilgili olarak yürüttüğü soruşturmasının bir parçası olarak 61
kişiyi tutuklamış ve gözaltına almıştır. 2010/2011 futbol sezonunda (ikinci
yarıda) oynanan çeşitli maçlarda şike faaliyetlerinde bulunduklarından
şüphelenilen kişiler arasında Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçe
Başkan Yardımcısı Mehmet Şekip Mosturoğlu, Fenerbahçe Yönetim Kurulu
Üyesi ilhan Ekşioğlu, Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Alaeddin Yıldırım,
Fenerbahçe Menajeri Cemil Turhan, ve Fenerbahçe Finans Direktörü` Tamer
Yelkovan` da yer almaktaydı.
11) 11 Temmuz 2011de TFF icra Komitesi TFFnin Etik Kurulundan
Türkiye Futbolunda şike olaylarıyla ilgili olarak bir soruşturma başlatmasını
talep etmiştir.
12) 20 Temmuz 2011de Türkiye Cumhuriyet Savcısı TFF Etik Kuruluna,
adli soruşturma ile ilgili bilgi ve belgeler sunmuştur.
13) 22 Ağustos 2011de UEFA Dürüstlük ve Düzenleme işleri Baş Hukuk
Danışmanı Pierre Cornu, TFF Yetkilileri ve Türkiye Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk arasında bir toplantı yapılmıştır.
14) 23 Ağustos 2011de UEFA Genel Sekreteri TFFye aşağıdaki ifadelerin
de yer aldığı bir yazı göndermiştir:
Sonuç olarak, şu anda var olan deliller ışığında, bizce Fenerbahçenin bu
sezon UEFA Şampiyonlar Ligine katılma uygunluğu olmadığı
görülmektedir. Ayrıca bu şartlar altında Fenerbahçe için uygun davranış
şeklinin bu sezon için UEFA Şampiyonlar Ligine katılmaktan vazgeçmek
olacağı ortadadır. Alternatif olarak Kulüp, TFF tarafından şampiyonadan
çekilebilir.
Vurgulamak isteriz ki, eğer bu yollardan herhangi birine başvurulmaz ve
UEFA, Kulüp hakkında kendi disiplin soruşturmasını açmak zorunda kalırsa
(şimdi veya önümüzdeki aylar içinde), özellikle Kulübün, Nisan 2007den
beri hiçbir şike eylemine katılmadığı yönünde doldurduğu Katılım Kriteri
formunda yalan söylediği konusunda suçlu bulunması halinde, verilecek 5
nihai ceza muhtemelen çok daha ağır olacaktır. Verilebilecek nihai ceza
konusunda bir tahminde bulunmamız mümkün olmamakla birlikte, bazı
diğer olaylarda şike yapan kulüplerin (örneğin Pobeda) UEFA kulüp
şampiyonalarına katılmaktan sekiz yıla kadar men edildiklerini
belirtebiliriz.
Konunun bütünlüğü açısından, sizi uyarmak zorundayız ki, eğer TFF, bu
konu ile ilgili şimdi hareket etmezse bu durum TFF hakkında da gerekli
disiplin adımlarının atılmasına yol açacaktır. Anlayacağınız üzere, UEFA,
tüm bu şartlar altında Fenerbahçenin bu sezon UEFA Şampiyonlar Ligine
başlaması ve sonrasında şike olaylarına karıştığının nihai olarak
ispatlanması nedeniyle ihraç edilmesini kabul edemez.
15) 24 Ağustos 2011 tarihinde, TFF icra Kurulu UEFAya, Fenerbahçe
Futbol Kulübünün bu sezon UEFA Şampiyonlar Ligine katılmamasına karar
verdiklerini bildirmişlerdir.
16) 25 Ağustos 2011, Fenerbahçenin TFF icra Kurulunun kararıyla ilgili
temyiz başvurusunun ardından, TFF Tahkim Kurulu Fenerbahçenin temyiz
başvurusunu ve TFFnin Fenerbahçeyi 2011/2012 sezonunda Şampiyonlar
Liginden çekilmesi kararıyla ilgili yürütmeyi durdurma başvurusunu
reddetmiştir.
17) 1 Eylül 2011de Fenerbahçe, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesine
(bundan sonra CAS olarak anılacaktır) bir temyiz dilekçesi ve/veya
tahkim talebi sunmuştur. Bu dilekçede, geçici önlemler talep edilmişse de
CAS bu talepleri 9 Eylül 2011de reddetmiştir.
18) 3 Kasım 2011 tarihinde CAS, Fenerbahçenin daha sonra geçici
önlemler alınması talebini reddetmiştir.
19) 2 Aralık 2011 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Savcısı, aralarında Fenerbahçe yetkililerinin de bulunduğu çok sayıda kişiyle ilgili olarak bir
iddianame hazırlamıştır.
20) 3 Ocak 2012 tarihinde TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (bundan
sonra TFF PFDK olarak anılacaktır) Fenerbahçe ve diğer kulüpler ve birçok
kişi hakkında şike iddialarıyla ilgili disiplin soruşturması başlatmıştır.
şen kardeşler federal mahkemesinin, "sevinerek söylemeliyim ki 2010-2011 sezonunda en ufak bir şike teşebbüsüne dahi rastlanmamıştır" demecinden sonra kimsenin sallamadığı kararlardır.
21) 12 veya 15 Şubat 2012de UEFA Disiplin Müfettişi, Polis Raporunu
almıştır.
22) 25 Nisan 2012de Fenerbahçe, 1 Eylül 2011de CASa yaptığı temyiz
başvurusunu geri çekmiştir. Böylece TFFnin Fenerbahçeyi 2011/2012 Şampiyonlar Ligi sezonundan çekme kararı kesinleşmiş ve bağlayıcı
olmuştur.
23) 26 Nisan 2012 tarihinde TFF Etik Kurulu, aralarında Fenerbahçe
maçlarının da bulunduğu çeşitli maçlar ile ilgili şike iddialarının incelendiği
raporunu açıklamıştır. Bu raporda yer verilen ilgili sonuçlar ve bulgular
aşağıda verilmiştir.
24) Gençlerbirliği ile Fenerbahçe arasında 7 Mayıs 2011 tarihinde oynanan
maçla ilgili olarak TFF Etik Kurulu, Fenerbahçe yetkilileri ve Fenerbahçenin
kendisi hakkında, diğer şeylerin yanında aşağıdaki sonuçlara varmıştır. Aziz Yıldırımın şike girişimlerine dâhil olduğu konusunda bir fikir sahibi
olmak için yeterli delil bulunmamaktadır.
Tamer Yelkovanın şike faaliyetlerine katıldığı ya da şike girişiminde
bulunduğu sonucuna varmak için somut zemin oluşturacak yeterli delil bulunmamaktadır;
Her ne kadar ilhan Yüksel Ekşioğlu'nun FB Yönetim Kurulu Üyesi olması
nedeniyle şike faaliyetlerinin Fenerbahçe Spor Kulübü'ne izafe edilmesi
uygun olsa da, Fenerbahçe Kulübünün diğer yönetim kurulu üyelerinin bu
faaliyetlerden haberdar olduğunu gösteren hiçbir delil bulunmamaktadır.
Özellikle ilhan Yüksel Ekşioğlu, TFF Etik Kuruluna verdiği sözlü ifadesinde
kendisinin kulüp adına yapacağı işlemler ile ilgili olarak Yönetim Kurulunun
karar aldığını ve ayrıca görevlerin ve yetkilerin de bu toplantılarda
kararlaştırıldığını ifade etmiştir; bununla birlikte ilhan Yüksel Ekşioğlunun
bu maça atandığını ya da görevlendiğini gösterir hiçbir belge ya da karar
bulunmamaktadır. Dahası, müfettiş raporunda da belirtildiği üzere, maç
sırasında Gençlerbirliği oyuncularının hiçbirinde bir anormallik
gözlenmemiştir.
25) 1 Mayıs 2011 tarihinde Fenerbahçe ile IBB Spor arasında oynana maç
ile ilgili olarak TFF Etik Kurulu, Fenerbahçe yetkilileri ile ilgili olarak diğer
şeylerin yanı sıra aşağıdaki sonuçlara varmıştır:
Aziz Yıldırımın şike faaliyetlerine katıldığı ya da şike girişiminde bulunduğu
konusunda bir fikir sahibi olmak için yeterli delil bulunmamaktadır.
ilhan Yüksel Ekşioğlunun şike faaliyetlerine katıldığı ya da şike girişiminde
bulunduğu konusunda bir fikir sahibi olmak için yeterli delil
bulunmamaktadır.
Cemil Turhanın şike faaliyetlerine katıldığı ya da şike girişiminde
bulunduğu sonucuna varmak için somut zemin oluşturacak yeterli delil
bulunmamaktadır; Tamer Yelkovanın şike faaliyetlerine katıldığı ya da
şike girişiminde bulunduğu sonucuna varmak için somut zemin oluşturacak
yeterli delil bulunmamaktadır;
(...)
ibrahim Akın ve Yusuf Turanlı arasında var olan ama Fenerbahçe Spor
Kulübü yöneticileri ile bağlantısı kurulamayan para ilişkilerinden dolayı;
inceleme raporlarında ve şampiyona sırasında, (IBB Spor) oyuncularının
performansı ile ilgili herhangi bir şüpheye yol açacak bir anormallik
gözlemlenemediğinden; şike iddialarını Fenerbahçe Kulübüne izafe
etmenin uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
26) 15 Mayıs 2011 tarihinde Fenerbahçe ile MKE Ankaragücü arasında
oynanan maçla ilgili olarak TFF Etik Kurulu, diğer şeylerin yanı sıra
aşağıdaki sonuçlara varmıştır:
Aziz Yıldırım ; bu maçtaki somut olay ile herhangi bir ilişkisinin
bulunmadığı sonucuna varılmıştır;
(...)
Her ne kadar ilhan Yüksel Ekşioğlu FB Yönetim Kurulu Üyesi olsa da, şike
teşebbüsünün Fenerbahçe Spor Kulübü'ne izafe edilmesi uygun
görülmüştür; Fenerbahçe Spor Kulübünün diğer yönetim kurulu üyelerinin
olaydan haberdar olduğuna dair hiçbir delil bulunmamış olsa da; özellikle
ilhan Yüksel Ekşioğlu, TFF Etik Kuruluna verdiği sözlü ifadesinde
kendisinin kulüp adına yapacağı işlemler ile ilgili olarak Yönetim Kurulunun
karar aldığını ve ayrıca görevlerin ve yetkilerin de bu toplantılarda
kararlaştırıldığını ifade etmiş olsa da, kendisinin bu maça atandığını ya da
görevlendiğini gösterir hiçbir belge ya da karar bulunmamaktadır; ayrıca,
müfettiş raporunda da belirtildiği üzere, maç sırasında Ankaragücü
oyuncularının performansında hiçbirinde meşru bir şüphe uyandıracak
anormallik gözlenmemiştir.
27) 22 Mayıs 2011 tarihinde Fenerbahçe ile Sivasspor arasında oynanan
maçla ilgili olarak TFF Etik Kurulu, diğer şeylerin yanı sıra aşağıdaki
sonuçlara varmıştır: Aziz Yıldırım hakkında bir fikir oluşturmak için yeterli delil
bulunmamaktadır;
ilhan Yüksel Ekşioğlu hakkında bir fikir oluşturmak için yeterli delil
bulunmaktadır.
(...)
Tamer Yelkovan hakkında bir fikir oluşturmak için yeterli delil
bulunmamaktadır.