her şey bir yana, kafasındaki örtüyü görmeden düşünün. yalnızca yaşından dolayı bile bir insana, üstelik de bir bayana o şekilde davranılmaz. bunun chp'li olmakla, akp'li olmakla da ilgisi yok. biz anne babamızdan böyle öğrendik, bu nedir şimdi? "akp'li bu la" deyip tükürmek de neyin nesi? sen kimsin be? karşındaki annen yaşında kadın.
sivri zekalı sözlük yazarları "vay yobaz" deyip eksileyecektir. başım üstüne. ama belirtmem gerek, dün başbakana derdini anlatmaya çalışan çiftçi amca ile aralarında bir fark göremiyorum.
zamanında chp nin afislerinin bir tarafında carsaflı insanlar bir tarafında bası acık insanlar ve altında yazan yazı gercekten cok ilginc; 'karanlıktan geleceğe'...
- AKP li bu, Provakator bu. bizim bağcılarda yaşıyor.
- Ne yapmak istiyorsunuz? Çekme şu pisliği Çekme, çekme! Dağıtcam ağzını burnunu!
neden provoke oluyosunuz peki? provoke olacak ne var ortada? çarşaf ise çarşaf, Chp liyse üye, bayrak da elinden düşmüyo sıkıca tutmuş. Provakasyonmuş. Yazık yazık!
işin en acı kısmıda akp li diye dövülmesi. bu ülkede akp ye oy vermiş milyonlarca insan var. yani akp li olmak ve chp lilerin arasında chp lilerin hosuna gitmeyecek bir şey söylemek dövüleceğimiz anlamına mı geliyor. bu mu sizin düşünce özgürlüğünüz?
buradaki kadının daha chp'li olduğu ve çarşafı ile gelip orada şov yaptığı ortaya çıkınca acaba niye tam seçim zamanı bu kadın böyle yaptı diye kara kara düşündüren eylem.
pek tabii hüseyin üzmez olayında gıkı çıkmayan fethullahçı basın bu olayı ağızlarının suyu akarcasına kinle haber yaptı.
ama niyeyse hala olayın iç yüzünün çarpıcı detaylarını vermekten kaçındı.
kadına dayağı eleştir, kız; ki zaten buradaki kadına yapılan ne olursa olsun yanlıştır.
ama olayı farklı gösterip çarşafa, dine saldırı var gibisinden hareketler, haberler ve öyle bi olgu oluşturmak kadın dövmekten daha alçakçadır.
olayın provakatif yanı olduğu ortada. ancak provakasyon bile olsa, orangutan kılıklı insanların hayvanat bahçesinden çıkmışcasına sergiledikleri tavırları haklı göstermek elbette mümkün değil.
öte yandan, bir imam edasıyla meydanlara çıkıp etkileyici ama içi boş vaazlarlarla halkı galeyana getirmenin ve kendilerinin oluşturdukları yoksulluktan yine kendileri nemalanan siyasi zihniyetle ülke yönetmenin de ne kadar doğru olduğu tartışılır.
yazık bize demekten başka ne çare var. ülke yönetecek aklı başında iki tane adam çıkaramayan bir memlekette yaşadığımız için yazık. zamanla bu çarkın bi parçası olmak zorunda kaldığımız için yazık.
kadın, erkek, yaşlı, genç ayırımı yapmadan, bir insanı tartaklamanın, hakaret etmenin, hatta suratına tükürmenin, savunulacak ya da haklı çıkarılacak hiç bir yanı yoktur. sanırım herkes bu konuda hemfikir. ancak bilhassa rte'nin semirttiği yeşil basında gözlemlediğim" aaaa ne ayıp kadına el kalkarmı hiç" tarzı ikiyüzlü tavırlar, sevgi kelebeği halleri miğdemi bulandırıyor. daha önceleri nerelerdeyniniz? diye çemkirmek, hepinizin suratına kusmak istiyorum.
sahi bu kadınlar din adı altında ezilirken, kendilerine hiç bir seçme hakkı verilmeden "dinimiz emrediyor" diye baskı uygulanırken nerelerdeydiniz? hüseyin üzmez kişisinin sapık emellerine kurban edilen o kız çocuğunun ve daha nicelerinin hakkını neden savunmadınız? neden "kız kendi rızasıyla ilişkiye girdiyse dinen caizdir" gibi sapıkça cümlelerle kurdunuz? kendi mezhebiniz dışındakilere haber sitelerinizde küfredilirken nerelerdeydiniz?
sizin laik versiyonunuz olan doğan medyası bile, son olay karşısında sizin kadar ikiyüzlü davranamadı. yani demem o ki; bi gün yeterince semirince aynı baskının farklı versiyonununu bu kez siz uygulayacaksınız.
atatürk'ün yapısında öncülük ettiği t.c. anayasasında kafana göre adam dövülemeyeceğini, bunun ailede bile suç olduğunu bilmeyenler de partilerinin bir sevip bir dövdüğü(!) çarşaflıda bulur kabahati. cahilse eğit, değilse yanına çek! aciz misiniz bu kadar? kömür verin ayol, hemen gelir onlar nasıl olsa.
ne o, yoksa kendi palavralarınıza kendiniz de mi inanmıyorsunuz artık?
iki gün geçmeden kimin ne olduğunu görmüş olduk. çarşaflı kadın (provakatör olsun olmasın ne fark eder?) görünce ejderha görmüş gibi tepki veren kendinden geçen insanları görmek acı oldu. halbuki ortamın yumuşaması açısından çarşaflı kadınlara rozet takmak seçim yatırımı bile olsa olumluydu.
(bkz: ejderha görmüş gibi olmak)
bu teyze, provoke amaçlı ya da chp'nin tepkisini öğrenmek amaçlı veya kemal kılıçtaroğlu ile muhabet amaçlı veyahut chp'den adaylık için vs. vs. nedenlerden dolayı oraya gitmiş olabilir. bilemiyorum. ama e be teyze ne dalıyorsun ki öyle seçim otobüsünün içine elini kolunu sallayaraktan? ayrıca hangi partinin seçim otobüsüne böyle girilebilir? kim olursan ol!
diğer lafımda özellikle kadını dışarı çıkarıp itip kakan, çekiştiren, laf söz eden manda kasa 2 chp'li vatandaşa. ulan allah'ın magandaları, her ne olursa olsun ister akp'nin güdümlü provokatörü, ister oraya gelmiş deli veli vatandaş olsun sonuçta bir kadındır. en fazla olay yerinden uzaklaştırırsın adam gibi olur biter. bak şimdi haklı bile olsanız haksız duruma düştünüz hem de manda kasa, öküz kafalı, maganda ruhlu üç beş chp'linin angutluğu yüzünden!
provokasyon amaçlı olduğu açıkça belli. çantasının açılmasını istemeden öyle pat diye seçim otobüsüne dalarak neyi amaçlayabilir zaten insan malum. lakin kendisine yapılan muamelede de savunuluabilir bir taraf yok. yani itip kakan hayvanların yaptığını savunmak ne kadar saçma olursa bu durumu chp'ye mal etmek de o kadar insafsızca olur. zaten kemal kılıçdaroğlu gayet sakince konuşmasını bitirip kendisini otobüse almış ve gereken şekilde davranmıştır.
not: bir ekşi sözlük yazarının(ismini bilemiyorum malum arama seçeneği kullanılamıyor) yaptığı tespit gerçekten enteresan.
http://kiymetozgur.com/zdefter/mesajlar bölümündeki 7 şubat tarihli mesajda akpli bir kişi seçim bürosu ziyaretinden söz ediyor. tabii ki arkadaşı da olabilir, eşi dostu da olabilir. lakin provokasyon olduğu şüphesini(ki ben zaten provokasyon olduğuna inanıyorum) artırıyor bana kalırsa.
önce çarşaflılara açılarak oy kazanacağını sanarak içki masalarının konusu olmaya hak kazanmış parti olan chp'nin şimdi bu konuda da yediği kaba sıçmasıdır... gerçi bu kaptan yiyemediler büyük geldi biraz ama ha gayret... *
