Deniz Baykal'ın son bombalarından biri. Bir kac gün once de gelen tepkiler üzerine; o carsaflının ici aydınlıktı diyerek kendisinin mistik gucleri oldugunu farkında olmadan ima etmisti.Kendisi bir ana muhalefet partisinin genel baskanı, onu da gectim herhangi bir partinin genel baskanı.
sadece deniz baykal vasıtasıyla, sözkonusu icraatla değil, türkiye'de politikanın çevir kazı yanmasından başka bir şey olmadığına yıllardır süregelen siyaset sahnemizde defaten şahit olduk.
şu an; "değiştim, dönüştüm" diyen değişmiş bir başbakanı yok mu arakadaş bu ülkenin? var...eee...?
bu eee kısmını "senin"-herhangi biri olabilir- doldurmanı bekliyorum, ama nafile. o "eee" kısmını şu şekilde doldurmalısın: herkes değişiyor bu ülkede, dönüşüyor, mutasyona uğruyor ya, deniz baykal ve partisi de bundan nasipleniyor elbet.
ben de dönüşüyorum, -itiraf büyük bir erdemdir-
muhtar amcaya gidiyorum seçim zamanlarında "ver bakalım şu bizim seçmen kağıdını emmi" diyorum....veriyor. kafamda o an ztp partisi var, muhtarlık binasından çıkışta dönüşüyorum, birden hgk partisi de olur bak diyorum, ardından birkaç adım sonra neden jklmn partisi de olmasın ki diye geçiriyorum içimden...böyle düşüne düşüne eve doğru yolanırken kafam karışıyor, eve varıyorum. sonra bir seçmen kağıdına bakıyorum bir yandaki kubara...seriyorum içine güzelce kıymaları ve ardından dürüyorum huniyi. hani kafam karışmıştı ya, üç dumanda ne karışıklık kalıyor ne de o acayip hesaplamalar...dönüşüyorum, değişiyorum, böyle hamur gibi bir adam oluyorum...enseme vur oyumu al o derece yani. ama ve lakin alamazsın, az önce duman ettim ben o oyu. "oy oy..gitti bizim oy" deme, sızlanma, önümüzdeki seçimleri bekle.
...
[entryi yasallaştırma çalışması]
sevgili arkadaşlar,
uyuşturucunun her türlüsü beyindeki reseptörlerin .mına kor ve sizi genç yaşta aksi bir ihtiyara dönüştürür. çevrenizde genç yaşta bunamış ve aksileşmiş kişiler görürseniz ya o matrix haplarından farkı olmayan doktor reçeteli kimyasala abanmıştır ya da ottan mustariptir. inananlara da sadece tek kelimeyle sesleniyorum: haram!
hala insanların kıyafeti üzerinden politika üretmeye çalışan enfeksiyon sıkıntısı olan zihinden de ancak bu beklenir.
kıyafete göre degerlendirme yapmak gibi basitliklerden kendini kurtaramayan insanlardan oluşan partinin ana muhalefet partisi konumunda olması bile çok acı...
ama maalesef sistem bu sanırım, chp 'türban'ı kendine dert edinmeseydi nasıl politika yapardı degil mi?
zaten türkiye'nin başka önemli problemleri için politik çözümler bulamayan, kendini siyasi yelpazenin herhangi bir yerinde adam gibi konumlandıramayan ya da kitlelere oynayan bir partinin başka yapabilecegi bir işi olmasa gerek..
deniz baykal kıvırması. aslında değiştik dese hem nostalji yapmış olur hem de sonucu garantili bir metodu kullanmış olurdu. hele bir de sonuna şu şiiri de ekledi mi tayyip mayyip hak getire!
"minareler süngü, kubbeler miğfer
camiler kışlamız, mü'minler asker..
bu ilahi ordu, dinimi bekler,
allahu ekber, allahu ekber!"