haftada bir gün kaderle sohbet etme şansım olsaydı ona sürekli geleceğe dair düşüncelerimi anlatırdım.. o da büyük ihtimalle "sen ciddi misin ya, gerçekten böyle mi sanıyorsun her şeyi ?" derdi.. planlarımı ve hayallerimi anlatsam götüyle gülerdi.. bu yüzden ben çocukken bıraktım kadere "neden" diye sormayı.. dünümü unutmuş gibi, bugünü yaşamamış gibi, siklemez oldum yarının derdini.. küfür değil aslında bu.. bu kaderi inkar etmek de değil.. bu sadece defteri, sayfa sayfa görmek.. bu bütün ömrün, günlerden oluştuğunu bilmek.. böylesi daha güzel oluyor çünkü hiçbir zaman yeni sayfayı açarken eskisini görmüyorsun.. özene bezene yazdığın her umut dolu yazının, keşkeli silgi pisliği yapışmıyor eline ..hiçbir zaman da, daha önce bir inancını, bir tabunu, bir sevdanı, bir dostluğunu sildiğini hatırlamıyorsun.. o yüzden hiç korkmuyorsun kaybetmekten.. diyalektik hareket ediyor, kazanmaya inanmıyor kaybetmeyi düşünmüyorsun bile.. matematiğe göre her şeye 0 ilave ediyor veya 0 çıkıyorsun.. asla hiçbir şeyi 0 ile çarpacak kadar sığ düşünmüyorsun aslında.. her şeyin su gibi bir derinlik içerdiğini biliyor yine de yüzeyine bakıyorsun.. çünkü sadece orada yansımanı görüyorsun.. sadece seni tam anlamı ile yansıtanlara bakıyor, her baktığın yerde kendini arıyorsun.. bencilliğine acıları bile dahil etmiyorsun.. olur da birgün damağında dilini dolaştırırken o tada rastlamayasın diye.. ölüm orucu tutuyorsun bütün hislere.. nefret edecek kadar sevmiyor, özleyecek kadar çekmiyorsun içine.. kanamasın diye boğazından midene kadar inen o anlamsız titreme, büyütmüyorsun gözünde.. düşmek korkun oluyor her sevdadan.. sevda diyorum çünkü herkes onu bekliyor bu yazının sonunda.. herkes en büyük acı diyince aklına aşkı iliştiriyor.. sanki bütün hayatları oymuş gibi, sanki ihanet nedir bilmezmiş gibi.. sadakati hayvanlarda arıyorum oysa.. bu yüzden hep carpe diem’ e inanıyor, ona göre yaşıyorum.. bu yüzden de sado-mazo salgınına yakalanmıyorum.. almıyorum acıyı sebepsizce günüme ve hiçbir insanın gününü, dünü olmasını isteyecek kadar çektirmiyorum..
gününü gün et,hiç bir şeyi umursama,gelecekten sana ne! diyen bir anlayışın ürünü değildir.aksine geleceği önemseyen,hepimiz bir gün solucan yemi olucaz,o güne kadar yaşadığımız her anın değerini bilmeliyiz diyen anlayışın ürünüdür.
Latince; anı yaşa, bulunduğun zamana odaklan gibi mesajlar içerir. Siyonist masonik düzenin, deccalin ayininin bir parselidir. insanları hiç bir şey düşünmemeye ve sürekli zevklere, şehvetlere odaklanmaya, maksimum düzeyde doyurucu ve tüketici bir yaşama yönelten şeytani ipuçlarıdır.
türkçe karşılığı anı yaşa anlamına gelen metallica şarkısı.
sözleri ve çevirisi;
Hit dirt, shake tree
Split sky, part sea
Strip smile, lose cool
Bleed the day and break the rule
Live to win, dare to fail
Eat the dirt and bite the nail
Then make me miss you
Then make me miss you
So wash your face away with dirt
It don't feel good until it hurts
So take this world and shake it
Come squeeze and suck the day
Come carpe diem baby
Draw lead, piss wine
Sink teeth, all mine
Stoke fire, break neck
Suffer through this, cheat on death
Hug the curve, lose the time
Tear the map and shoot the sign
Then make me miss you
ou yeah
Then make me miss you
So wash your face away with dirt
It don't feel good until it hurts
So take this world and shake it
Come squeeze and suck the day
Come carpe diem baby
Yeah suck it!!!
Live to win, dare to fail
Eat dirt, bite the nail
Strip smile, lose cool
Bleed the day and break the rule
Hug the curve, noose the time
Tear the map and shoot the sign
Then make me miss you
Come on, come on
Then make me miss you
So wash your face away with dirt
It don't feel good until it hurts
So take this world and shake it
Come squeeze and suck the day
Come make me miss you
Come carpe diem baby
Anı Yaşa Bebek
Kuma vur
Ağacı salla
Gökyüzünü kes
Denizi yar
Gülüşü yırt
Sakinliği kaybet
Günü kanat
Ve kuralı yık
Yaşa, kazan
Cüret et, kaybet
Toprak ye
Ve tırnağı ısır
Ve seni özlememizi sağla
Ve seni özlememizi sağla
Git yüzünü toprakla yıka
Acıtmadığında iyi hissettirmiyor
Bu yüzden al bu dünyayı ve salla
Gel günümüzün suyunu çıkar ve em
Gel anı yaşa bebek
Başı çek
Şaraba işe
Dişini geçir
Hepsi benim
Ateşi okşa
Boynunu kır
Bundan acı çek
Ölümü kandır
Eğriye sarıl
Zaman kaybet
Haritayı yırt
Ve işareti vur
Ve seni özlememizi sağla
Ve seni özlememizi sağla
Git yüzünü toprakla yıka
Acıtmadığında iyi hissettirmiyor
Bu yüzden al bu dünyayı ve salla
Gel günün suyunu çıkar ve em
Gel anı yaşa bebek
Yaşa, kazan
Cüret et, kaybet
Toprak ye
Ve tırnağı ısır
Gülüşü yırt
Sakinliği kaybet
Günü kanat
Ve kuralı yık
Eğriye sarıl
Zaman kaybet
Haritayı yırt
Ve işareti vur
Ve seni özlememizi sağla
Ve seni özlememizi sağla
Git yüzünü toprakla yıka
Acıtmadığında iyi hissettirmiyor
Bu yüzden al bu dünyayı ve salla
Gel günün suyunu çıkar ve em
Gel seni özlememizi sağla
Gel anı yaşa bebek
Gel anı yaşa bebek
--spoiler--
hamile olduğunu eşiyle paylaşan annenin, eşine geri dönebilmek için verdiği zamanın, eşinin ölümüne tekabül edecek kadar kısa oluşuna.
--spoiler--
anı yaşayalım evet, ama plan yapmaktan uzak durmak ne mümkün, değil mi? ha, ha.
özellikle bugünlerde desteklediğim felsededir. ileriyi düşünürken bugünü unutuyosun, anı yaşayamıyosun ama yanlış işte bi yerde. çünkü bugündür seni geleceğe götürecek olan, o yüzden gününe bakmak gerek, düşünüp de noluyo zaten...
(bkz: düşün düşün boktur işin)
eskişehir'de artık olmayan, ne yazık ki eski diye sıfatlayabileceğim kafe-bar'ın adı. beş sene evimden çok orda vakit geçirdim. binalar yıkılıyor ama buna alıştım artık. anılarla idare ediyoruz da terasında bir daha mısır-bira yapamayacak olmayı bilmek, acı.