carousel

1995 te açılan avm. ilk açıldığı yıl çok sık atlı karıncasını kullanırdım.

çocukken içindeki atlı karıncaya binebilmek umuduyla,yürüyen merdivenlerden çıkarken;aşağıya doğru masum masum bakmak suretiyle anneme duygu sömürüsü yapmışlığımın çok olduğu avm.hey gidi günler.

adam bergin yönettiği ödüllü philips reklamı.
mutlaka izlenmeli.

http://www.youtube.com/watch?v=lQ3D4CqHbJM

http://en.wikipedia.org/wiki/Carousel_%28advert%29

hakimiyetini tam yanında capa city açılması ile kaybeden alışveriş merkezidir.

kaslı, damarlı, güçlü kollarıyla sözlük hatunlarının hayallerini süsleyen yazar.

sevinçli bir yedinci nesil yazardır artık*

hadi bak bu kıyağımı unutma yazarı.

gün gelecek senden bir iyilik yapmayı isteyeceğim.

the godfather baba.

böyle bir alışveriş merkezi olduğunu bilseydim asla almayacağım nicktir carousel.

çocukken trt de gösterilmiş, konusu meksika'da bir sınıfın elemanlarının hayatları olan efsane çocuk dizisi. maria juakina vardı zengin kızıydı kendisi bu kıza jaime pahilho denen şişkoyla sirillo denen kara marsık aşıktılar. maria bunlara yüz vermezdi biri şişko öteki fakir diye. ama sonra sirillo'nun babasına lotodan devirli ikramiye mi ne çıkmıştı, okula akülü arabayla gidip çok fena hava basmıştı. lourra vardı her boka ağlardı o da jaime'ye aşıktı sanırım. yeterrrrrrrrrrrr ben bunları hala neden hatırlıyorum a.k... ah ulan trt zehirledin bizi küçükken...

90'lı yıllarda çocuk olanlar bilir. türkçeye atlıkarınca adıyla çevrilmiş, aynı sınıfta okuyan her kesimden farklı çocukların aileleriyle olan sorunlarının konu edildiği bir diziydi. çocuklar 8-10 yaşlarındaki ilkokul öğrencileriydi.
olay brezilya-arjantin veya meksika'da (son ihtimal kuvvetli) geçiyordu.

okuldan gelince büyük bir heyecanla izlerdim. saat 15:00 civarında başlardı.
öyle net hatırlıyorum ki bazı sahneleri ve oyuncuları. mesela güzeller güzeli öğretmenleri bayan ximena vardı.(kimena okunuyor)
sınıfta hayme vardı şişman, annesi manavdı galiba.çok fakirlerdi.
sirillo vardı zenci ve fakir, sınıfın en güzel ve sosyetik kızı maria hoakina'ya aşıktı. maria bundan nefret ederdi.
marianın okulda taktığı o beyaz dantel eldivenlerine hayran hayran baktığımı hatırlıyorum.
fakir carmen vardı yine çook tatlı,bembeyaz yüzü,siyah saçları.
şişman bir kız vardı. zayıf çekik gözlü ve haylaz bir oğlan vardı.

esas süpriz ise, aylarca aramalarım sonuç verdi ve nihayet bu dizinin başlangıç ve bitiş videolarını buldum.

allahım izlerken ağlamaklı oldum. o marianın sirillonun mektubunu yırtıp başından aşağı dökme sahnesinde.

bana çocukluğumdan kalan sürpriz bir miras gibi geldi bu video. 85 ve üstü doğumlular bilemez neler hissettiğimi, ama yaşı bana yakın olanlar anlayacaktır vidoları izleyince.

öncelikle maria hoakina'nın son haliyle başlayalım:
-çirkinleşmiş, küçükken daha güzeldi

http://c3.ac-images.myspa...f11523ca2f95792f1bf6e.jpg

burada da dizi ile ilgili videolar:

http://www.f1movies.net/v...rrusel-greek-opening.html

-sayfa hata veriyor bazen- en kısa zamanda editleyeceğim, söz.

7. nesil yazar (bkz: hoş gelmiş)

çok dandirik, laf olsun diye açılmış, içinde pek bir şey bulunmayan, diğer alışveriş merkezlerinin kenarından bile geçemeyecek kalitede bir alışveriş merkezidir. bakırköydedir.

yamulmuyorsam galleria'dan sonra açılmış, hemen ebuzziya caddesinin girişinin yanında kalan avm.

popularitesini dibine capacity inşa edildikten sonra kaybetmiştir. fakat gençler hatırlamazlar, capacity arsası bir zamanlar otoparktı, ve ağzına kadar dolu olmasının yegane sebebi carouseldi.

bir nesil büyütmüştür bu avm. bu yüzden ona farklı bir gözle bakan insan sayısı yadsınamayacak kadar fazladır.

Yedinci nesil yazardır , müzik konusunda birkaç ortak noktam olan konuşmaya değer biridir.

eskiden çocukları yalnız içeri almadıkları için sinema biletimi yakmış avmdir. Ayrıca alt katında açılan toys r us ile o zaman benim gibi çocuk olanların o kadar oyuncağı bir arada görmek suretiyle akılları uçmuştur.

rastlaşmamız "çok iyi çok da güzel iyi oldu tamam mı" yazarı. *
hoş sohbet, cana yakın nesildaş.

sigarası bitmesin. dayanamıyorum. kargo ışık hızıyla olsa ve yirmi dört saat çalışsa, paketimi yollardım ulan ben sana... kaderi değiştiremeyiz, olanın önüne geçemeyiz. protesto ediyorum bir şeyleri. ama anlamadım ben bu cezayı niye kendime veriyorum onu da çözemedim lan. bana bir masal anlat carousel, uykum var benim.

benim gibi takıntılı manyağın biridir. 1 saattir takıntılı olduğu şeyleri sayar mı insan dediğin. ölsek ağlayanımız olmaz yeminle.*

hoş sohbet güzel insan.

güzel muhabbeti olan, önemli konularda düzgün fikirler sunan yazar.

sözlüğe can katması umudu ile..

Özlenilen kişi , aranılan kan. Kısaca candır , can ! *

tavla iddasına girmiş bulunuyoruz istanbul'a gittiğimde hem zirveye dahil edeceğim hem de tavlada kapışacağım değerli yazar.

ömrümde hep dalga geçtiğim gülerken sandalyeden düşme olayını sayesinde gerçekleştirdim . ne sandalyeden düşmesi kendimi terastan atacaktım.
(bkz: türkan filminin gişede hüsrana uğraması/#11862458)

sohbet canlısı olduğunu düşündüğüm sıcak kanlı yazar. iyi yazar. muse konusunda kesinlikle haklı. (bkz: #11840062)

zeki ve hoşsohbet bir yazar.

ayrıca bir melek.*

başlarda biraz heyecanlı, sanki, yerinde duramayan bir insan izlenimi veren, konuştukça açılan, mesajlarıma ışık hızında cevaplar vererek beni şaşırtmış ** cana yakın, hoş sohbet, samimi, tanıdığım ve konuşma fırsatı bulduğum için kendimi şanslı addettiğim, yedinci nesil yazardır.

hoş gelmiş diyor, yarım kalan sohbetimize devam etmeyi umuyorum.*