avrupa kulvarında inşallah herşey gönlünce olur bu tatlı adamın. türkiye ligi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim çünkü galatasaray spor kulübü taraftarıyım *.
adettendir söyleyeyim; henry'nin şutunu taffarel çıkardığında heyecandan omzumun çıkacak gibi olduğunu hatırlıyorum, galatasaraylıyım. sürekli birlikte takıldığım, bütün maçları birlikte izlediğim arkadaş beşiktaşlı. braga maçında filan da "beşiktaşım oley." diye bağıran önce ben olurum.
bu kısa önyazıdan sonra söylemek istediğim şu; bu amcaya sezon başından beri izlediğim tatsız tuzsuz beşiktaş maçlarında, özellikle ligde, bir sürü laf söyledim, söyledik. pasif oynatıyor, oynatamıyor, gölge mi, yancı mı, hoca mı, yardımcı mı gibisinden milyon tane geyik döndü. ama dün oynanan gs bjk maçının bir kahramanı varsa, benim gözümde bu kahraman carvalhal'dir. maç öncesi yapılan gösteriyi izleyişi bunu söylemek için yeterli aslında. ama kendisinin bile kurmadığı bir takımı, braga maçından sonra, ligin en formda takımına karşı böyle oynatabilen bir teknik adamı, şu oynadı, bu oynadı gibisinden gerekçelerle eleştirmekten utanırım. beşiktaş play off'a kalamasa bile, sadece centilmenliğiyle, gol sevinciyle, üzüntüsüyle, maç sonunda "yönetim oyuncuları desteklesin." cinsinden beyanatlarıyla bana göre şu an türkiye'deki en sevimli hocadır. umarım uzun yıllar beşiktaş'ta kalır.
braga ve g.saray, son iki maçtır takımı gol yiyene kadar defansif oynatan teknik direktör.
carlos bey, ta ligin başlarında oynattığın futbolu görünce ''bu adam kesin bu takımın teknik direktörü olarak kalmalı'' demiştim. o zamanlar sendeki ışığı görmüştüm, hem t.direktör olarak hem de insani yönden mükemmel bir karaktere sahip olmandan dolayı. son iki maça kadar gayet mutluyduk, ama şu son iki maçtır, sanki takımın yetersizmiş gibi hücumcu bir kadroyu defansa hapsedip resmen boğmaca yapıyorsun. ne zaman gol yersek takımı normal oynatmaya başlıyorsun ama takım 1-0 yenik başlıyor resmen maçlara. bakın defans yaptık yinede almeida o golü atsa galip gelecektik ama bırak şu takım neyi varsa oynasın. eminim çok daha başarılı olacaktır taktiksel oyun yerine bildiklerini oynasalar.
neyse hocam yine de seni deviyoruz, sadece beşiktaşlılar değil sanırım büyük bir çoğunluğun sevgisini kazandın bu ülkede.
bak yinede kızıp ağır eleştiremiyorum seni hatalı olmana rağmen. çünkü değerli bir insansın.
biraz fazla eleştirildiğini düşündüğüm teknik direktör. eleştiren arkadaşlar galatasaray'ın 10 gündür dinlendiğini ve beşiktaş'ın ligin başından beri neredeyse 3 günde 1 maç yaptığını akıllarından çıkarmasınlar. daha perşembe günü bu takım fizikman ve psikolojik olarak yıpratıcı bir braga maçı oynamıştı. tek bir haftada böyle bir sıkışıklık olsa sorun olmaz ama lig başından beri bunu yaşayan bir takımın fiziksel ve daha ötesi zihinsel olarak yorgun olması çok normal. tüm bunlara rağmen beşiktaş bence fizik olarak iyi mücadele etmiştir. almeida o pozisyonu kaçırmasa şimdi çok farklı bir senaryo konuşluyor olurdu.
bir beşiktaşlı olarak şartlar ne olursa olsun kendisini takdir ettiğim adamdır. adam diyorum adam. 14 puan geride kaldık an itibariyle galatasaraydan. avrupa liginde son 16dayız. türkiye kupası devam ediyor. bu kadar sık maç yapan bir takımın başında ve bu kadar vurdum duymaz futbolcuyla bu adam başarılıdır. derbileri kazanamadı diye eleştiriliyor fakat hiç birinde takım kötü futbol oynamadı.
bugün * koreografi sırasında televizyonlara yansıyan o samimi, içten fair play bakışı ile tüm galatasaraylıların gönlünde sempati kazanmış teknik adam. takımını yendiğimiz için mutluyuz ama takımı kötü oyun oynamıyor bilsin.
holosko oynadığı maçlarda yokları oynuyor. ne pozisyona giriyor ne de rakibi yıpratıyor. burak kaplan veya mehmet akyüz'ü neden tercih etmiyor anlamış değilim. tanju kayhan'ı sezon başından bu yana görmezden geldi eli mahkum olunca oynattı ve bugün tanju sahanın en iyilerindendi. simao'yu kestin çok şahane oldu, fakat gençlere değer vermezse bu iş zor. çünkü diğer takımlar çok diri ve eskisi gibi maçı bırakmıyorlar.
gel gelelim değişikliklere. sivas oyunun kontrolünü eline almışken holosko'yu çıkarım ekrem'i alıyor, yani bir bela çıkıyor diğeri giriyor. daha sonra veli-ersan değişikliği. velini mevkii nere ersanın ki nere. doğru hamle holaskoyu çıkarıp mehmet akyüz ya da burak'ı oyuna almaktır. burak daha doğruydu çünkü ayağında top tutabilen bir futbolcu. sivas2ın bastırdığı dakikalarda biz ayağımızda top tutamamaya başlamıştık.
9 şubat 2011 sivasspor beşiktaş maçında kaybedilen 2 puan ın sorumlusu değildir. takım gayet iyi oynadı , ikinci yarı sivas ın risk almasıyla farkın açılacağını düşündüm . o da düşünmüş olmalı ki holosko-mustafa ikilisini tercih etti ..
ancak ikinci yarı mustafa pektemek ve holosko başarasız oldu , takım gayet farkı açabilecekken bunu yapamadı oyuncular.ben olsaydım carlos un yerinde daha 55-60 da mehmet akyüz ü oyuna almıştım , çünkü mustafa ikinci yarı bir şey yapamayacağını hemen belli etti, hücumculara iş düşüyordu belli ama carlos ne yaptı , hiç bir şey yapmadan seyretti.
ersan değişikli gayet normaldi. böyle bir oyuncunun play off da hazır olması gerekiyor.ancak toraman ı çıkarmadı gerekiyordu hatta hiç sivas a bile götürmemesi gerekiyordu. carlos u eleştirebileceğim 2 nokta var biri 50-60 arası ileri uca oyuncu alamaması diğeri toraman tercihi.
carvalhal hakkında bir kısa araştırmama göre , çalıştırdığı takımlar peşi sıra puan kayıpları yaşayabiliyormuş . ayrılmasının da sebebi genel de bu oluyormuş . bari burda sahip çıksa taraftar ona.
bugün oyundan holosko'yu çıkartmış ekrem dağ'ı sokmuş, veli'yi çıkarmış ersan gülüm'ü sokmuştur. evet. bir adam bu kadar dengesiz değişiklikler nasıl yapabilir akıl sır erdiremiyorum.
sonra neymiş efendim sempatik adam. yerim onun sempatikliğini.
tayfur havutçu döndükten sonra takımda düşüş olduğu aşikar. takımı sürükleyen oyuncular sakatlıkları dışında quaresmanın satışına gelmiştir. bu adamlar olduğu zaman takım gayet iyidir. elindeki oyuncuları gayet iyi değerlendirmeye çalışmaktadır. maçı çevirecek değişiklikler yapmayı öğrenmesi gereken teknik direktör.