bir sevgilinin kalbini kırmak gibi oldu. sanki biz beşiktaş sevgilinin kalbini kırdık. bir sene daha verilmeliydi bu adama ağzına sıçtımın liginde sanki her sene şampyion oluyoruz yarışıyoruzda bir sene kayba daha tahamülümüz yoktu da ona bu hakkı tanımadık.
suçu en az olan insanı en çok gösterip kalbini kırdık kovduk. üzgünüz be hocam sen bizi bizde seni çok sevmiştik yine gel.
idda ediyorum işleri kötü gittiği ilk anda gs lisi fb lisi ilk bu adamın peşine düşecekler bizde bakıcaz.
ve yine idda ediyorum bu adam bu ligin 2. lucescu'su olabilir. hani şu arkasından gıpta ile baktığımız lucescu'su.
başkanı giden, kendisine eşdeğer bir adam (bkz: tayfur havutçu) kulüpte yer aldığı için kendi istediklerini bir türlü ortaya koyamayan ve koymakta zorlanan (tayfur çıkana kadar beşiktaş gayet de potadaydı), yoğun maç trafiğini ve kulüpten 5 kuruş alamayan futbolcu tayfasını idare etmek için canını dişine takan, disiplin için guti' yi harcayıp quaresma' yı bitirmeyi göze alan (quaresma ne inter' de ne chelsea' de özür diledi yaptıklarından sonra, buradaki ilk oldu. karizmasız carvalhal mourinho' nun yapamadığını yaptırdı) tüm sezon oynatmadığı futbolcuları yavaş yavaş piyasaya sürünce haklı olduğu ortaya çıkan *(veya samsunspor maçında muhammed demirci' nin bariz fiziksel yetersizliği, ikili mücadelelerde ayakta duramaması) ve tüm bunların üzerine günah keçisi ilan edilen adam. sen gittin ya bak takım süper oynayacak.
ben de iyi bir taktisyen, harika bir oyun görüşü var falan demiyorum. bu şartlarda bu kadar olurdu diyorum. suyla mı çalışıyor bu adamlar, parasız nasıl şampiyon olsunlar.
adam gibi adam falan demedim bak. onu siz anlayacaksınız zaten her geçen gün. eğer bu kulübün duruşuna önem veriyorsanız.
- sezon başında teknik diröktörü hapiste olan, adı şikeye bulaşmış
- 2.000 tane falan kombine satılmış
- zaten komedi dans üçlüsü gibi olan yönetimi sezon ortasında komple değişmiş
- guti diye bir adam yüzünden sezon başında kriz yaşamış
- quresma 3 ay hiç antreman yapmamış, sezonun yarısında oynamamış, bi de carvalhal'e küfredip üstüne tekrar kadroya alınmış
- kalecisi koca sezonda nerdeyse hiç oynamamış
- oyuncular alacakları yüzünden fifa'ya başvurmuş
ama carvalhal başarısız.. çünkü beşiktaş her sene ligi 20 puan farkla şampiyon kapıtırdı, avrupa'da kupa kaldırırdı ya.. o yüzden carvalhal başarısız..
sportif başarı yerine ilk önce mali başarıyı hedefleyen yönetim için bulunmaz bir nimetti carvalhal yazık oldu, seneye pahalı ve iş yapmayan yabancılar satılıp, birkaç tane de altyapıdan genç çıkartıp ilerki yılların temelleri atılabilirdi.
hocalığına iyi ya da kötü bir şey demem ama gönderiliş şekli türk futbol camiasının taraftarından basınına omurgasızlığını bir kez daha gözümüze sokmuştur...
bu yaşımda ben bile koyu bir beşiktaşlı olarak giden birçok hoca gördüm. Sadece geçen sene schuster istifa ettiğinde biraz üzülmüştüm. AMa carlos'un gidişine hakikaten üzüldüm. Hayatım boyunca gördüğüm en sempatik, en sıcakkanlı en pozitif teknik direkötürdü. Sene başında geldiğinde ben de kim lan bu niye geldi felan demiştim. Ancak beklediğimden kötü de olmadı. Belki bir sezon daha kalsa başarılı olurdu. HEr şey Galatasaray maçı yüzünden. O son dakika golüyle bizim takım siktiri çekti lige. Ondan sonraki dönemde bu kadar mağlubiyetler geldi. Şimdi sorarsanız quaresma carlos tan daha çok gıcığıma gidiyor. Ancak hoca carlos ve bu kadar iyi futbolcudan iyi bir takım yaratmalıydı. Evet sevdik seni. Mazeretlerin de haksız değil. Ben yıllardır böyle bir fikstür görmedim. Beşiktaşın son 2-3 hafta öncesine kadar 1 haftada 3 maç yapmadığını hatılamıyorum. Sakatlıklar desen... Almeida en iyi dönemindeyken sakatlandı. Quaresma öyle. Bir dönem fernandes yoktu. Hilbert, ismail, rüştü, aurelio, bebe büyük umutlarla alındı sezon başında sakatlandı. Beşiktaş bu sezonki hiçbir maçına as kadrosuyla çıkamadı... Ancak ne olursa olsun bu kadroyla yarım sezonluk maç sayısında sadece 3 galibiyet alıp liderin 20 puan uzağında kalıyorsan gidersin. Umarım teknik direkötürlük kariyerinde başarılı olur carlos.
hiçbir transferde emeği olmayan kurulu kadronun başına mecbur şekilde getirilmiş ve bu kadro ile oynayacaksın koşulu ile kadroyu teslim alan beşiktaşın sepmatik ve adam gibi adam olan eski teknik direktörü. sezon başında bu kadar yıldız oyuncu ile kurulan kadroya genç oyuncu almamış diye eleştiriliyor, biriniz bana gençlerden bu yıl kadroda sürekli oynayabilecek bir oyuncu söyleyin lafa gelince eleştirmeyi biliyorsunuz, neymiş efendim liderin 20 puan gerisine düşülmüş, diğerlerinin kadrosunda bu kadar bencil biryerleri kaldırırmış sözde dünya yıldızları yok ve aynı zamanda diğer kulüplerde aynı ülkenin futbolcularının çok olduğu bir kadro yok yani çeteleleşme yok, sen bu adamı geçici olarak getiriyorsun ki futbolcu bunun bilincinde olduğu için ve kendisini dünya yıldızı olarak gören taraftar kitlesi varken hangi futbolcu bu teknik direktörün etkisinde kalabilir ki? futbolculara bildiğim kadarıyla 4 ay para yatırmazsan ve eğer bu adamların çoğu yabancıysa yani para için türkiye'ye gelmişse sen ne kadar iyi teknik direktör de getirsen o futbolcu mental olarak maça hazır çıkmaz. senin asıl teknik direktörün hapiste kalmış uzun süre yönetimdeki adamların hapiste kalmış başkanın desen kulubü bırakıp gitmiş futbolla ilgisi yok kendi parasının derdinde böyle bir kulübün buralara kadar gelmesi, bu kadar puan alması, avrupa'da gidebileceği en iyi yere kadar gitmiş teknik direktör başarısız değildir. kulübün menfaatleri doğrultusunda kulüpçe başarısız görebilirsin ama senin bu adamı bu şekilde göndermeye hiç ama hiç hakkın yok. beşiktaş kulübü carvalhal'a büyük haksızlık yapmıştır. inşallah bu adamın ahını uzun süre çekerler. ve inşallah carvalhal anadolu takımlarının biriyle anlaşır sezon başlamadan ve kendi kuracağı kadro ile neler yapabileceğine bakarız.
edit: galatasaraylıyım.
Adamlığına diyecek lafımız olmayan ancak iyi bir hoca olmayan teknik adamdır. 1 hafta önce BEŞiKTAŞ'tan gönderilmiştir. Beşiktaş eskicisi Mersin idman Yurdu'nun ısrarla istediği teknik adamdır.
tayfur havutçunun metrise girmesiyle beşiktaşın başına geçen tayfur havutçunun metristen çıkıp tekrar beşiktaşın başına geçmesiyle beşiktaştan ayrılmış olan kişidir.
Türk futbol seyircisini kandırmanın, onlara kendini sevdirmenin sempatik, duygusal, cana yakın tavırlardan geçtiğini kavramış vasat teknik direktör. bunu birisi kulağına gelmeden fısıldamış olabilir. bu sayede uzun yıllar ülkemizden ekmek yer gibi gözüküyor.
beşiktaş'a yakışan bir adamdı. bir galatasaraylı olarak -eski- beşiktaşın felsefesini ve sıcaklığını bence güzel yansıtıyordu. iyi ki de dönmüş türkiye'ye diyoruz. geçiyoruz.
beşiktaş'ın başında kalması gereken hocaydı. kendi istediği transferleri yapabilseydi belki de başarılı olacaktı. transferi hoca değil, yönetim yaparsa sonucu böyle olur tabi. demirören daha önce del bosque döneminde yaptığı hataların aynısını son iki yılda tekrarladı. ( hoca almadan, transfer yapmak, ünlü futbolcuları getirip kulübü mali krize sokmak ) olan hem takıma hem de hocaya oldu.