buGÜN maçı verdi diye satmayacağımız hocamız. Ama sen ismai (iyi ya da kötü) varken solda niye veliyi oynatırsın. Tel Tel dökülen necip yerine oyundan QUARESMAyı alırsın. Takım bi şey yapacaksa bu Adama mecbur. Hadi illa ki kanat oyuncusu çıkaracaktın NIYE 1 senedir yatan simao değilde yavaş yavaş form tutmaya başlayan QUARESMA. Neyse yapacak bi şey yok ne yap et çak iki tane inönüde şu madride. Tabi yemeden.
beşiktaş'ın hocası olmayacağı gerçeğini herkesin kabullenmesi gerekir. atletico madrid gibi önemli bir maçta 'dur veli'yi bir solda deneyim' diye bir mantıkla çıkamazsın. hem veli'yi yaktı hem takımı hem de kendini.
değil beşiktaşımın bank asyadaki herhangi bi takımı bile yönetemeyecek kadar yeteneksiz, kadro çıkarmayı beceremeyen, oyun okuma gibi bir kabiliyeti olmayan portekizli. bugüne kadar çok yanlış tercihlerin oldu ama bugün neydi o ya velinin orta sahada bile zor ayakta duran adamın sol bekte ne işi var ya? adamlar soldan abandı ilk yarı 3 golü de soldan yedik 2 veli bi necip sonuç bu. defolup gidesice ve giderken o çeteyi de götüresice portekizlidir.
bir maçta satılmaması gereken beşiktaşlı teknik adam.
gömlek gibi hoca değiştiren takımlar başarıyı yakalayamıyor.wenger'de arsenal'i senelerdir şampiyon yapamıyor, ama hala takımın başında.
adamın karakteri çok sağlam. yeni yönetimde biraz akıl varsa hocayla oturup önlerinde bulunan beş yıl için planlama yaparlar. günü kurtarmak yerine avrupa'da başarı için artık doğru şeyler yapılmalı.
dünkü atletico madrid maçında kurduğu kadro itibariyle hayal kırıklığı yaratmış hocadır. sempatiktir, naiftir vs.dir de futbol başka bir şeydir. ne rakip takımı analiz etmiştir ne de kendi takımını.(sık hoca değişikliğinin çözüm olmayacağını düşünmekle beraber hala düzgün bir sistem oturtamamış olması, yedek oyuncuları motive edemeyişi, daha doğrusu takımını analiz edemeyişiyle sevenlerini üzmüştür.)
ne takım ne de bireysel olarak oyuncuların eleştirilmesi gereken maçtı madrid maçı. fatura kesinlikle hocanındır. (onun için ne maça ne de veli ve q7'ye entry giriyorum) şimdi tüm ahali maçı izledi.ismail köybaşı bu tip beşiktaş için hayati önemli maçta sakat değilse neden ilk 11 oynamadı? bu soru herkes tarafından yüzlerce kere sorulmuştur. veli'den sol bek kasacağına adamı da madara edeceğine ismail'le maça çıkarsın. yok ismail'le çıkmıyorsan onu ikinci yarıda da oynatmamalısın. hani derdin risk etmemekse. (ulen bu maçta sezonun en önemli maçında bu adamı riske etmeyeceksin de hangi maçta edeceksin derler adama? demeden geçmezler bence) hatadan dönmek falan denilebilir de iş işten geçtikten sonra sezonun en önemli maçında böyle bir ilk yarı oynadıktan sonra. oyuncunu yerle bir ettikten sonra. şimdi kulübe önemlidir futbol da. sen yedek oyuncularını hazır tutmakla yükümlüsün. onları küstürmeyeceksin. hep verim almak için çabalayacaksın. bunlar yok hocamızda. holosko diye bir topçu var, ben bu takımda fazlalığım diyor kendince. ee onu motive etmek benim görevim değil. veli bu sene bir maçta bölüm bölüm oynamakla beraber hangi maçta sol bek oynadı? o maç madrid mi olmalıydı? ernst, egemen niye her maçta oynatılır. gaziantep büyükşehir bld. maçında bu topçular niye dinlendirilmez. yoksa yenemeyecek miyiz o ikinci lig takımını? q7'den geri dönmediğini bilen bünye niye onun arkasında hiç değilse görev adamını oynatmaz? hadi oynatmadın, sağa ekrem'i yerleştirirsin sola da toraman'ı. hani bu maç için kafandan ismail'i sildiysen. illa 4 'lü defans yapmak zorunda mı bu takım? 3 kişi oynanmıyor mu savunmada? kural mı var böyle? biz mi bilmiyoruz. hocanın bu takımda kaldığı sürece takım içi dengeyi sağlayamadığını düşünüyorum. futbolcular yıldızların koşmamasından huzursuz, rahatsız. ismail maçtan sonra diyor ki mücadele etmeden maç kazanılmaz. simao ben geri dönüyorum ama q7'yle ilgili soru beni aşar diyor. peki aynı simao dünkü aşırı motivasyonla oynadığı maçı saymazsak ne yaptı koca sezon? (eski takımına karşı mı oynaması gerekiyo her maç) böyle oynayabiliyorsa niye her maç standart altı takılıyor?
valla soru çokta şu takım içi huzursuzluk giderilmeli önce. ernst, q7'ye çıkışmamalı. q7 geri dönmese bile biraz takımı ciddiye almalı. yani konular hoca da düğümleniyor. bireysel hatalar, oyuncu değişiklikleri vs.den öte hocanın topçuları önüne oturtup bazı realiteleri aktarması lazım. yoksa madrid'te azalan umutlar kökten umutsuzluğa doğru uzanır. bu da beşiktaş'ın işine gelmez. bu seyirci kaybetse dahi mücadele ve ısıran takım görmek istiyor. yapabilecek kudret varsa ikinci maç için her şart zorlanmalı.
sonra düşünürüz hocamızın halini.
necip'e aşırı derecede sabır gösteren adam illa orta sahanın göbeğinde 3 adam oynatacaksan bunlardan biri necip olmamalı. onun yerine ibrahim toraman rahatlıkla oynar.
son maçlarda necip'in takıma katkısı sıfır, pas bile vermeyi beceremiyor. dünkü atletico maçında da necip'in olmayacak pas hatası ile gol yedik.
niteliksiz, korkak ve yeteneksiz bir teknik direktör. Hak etmediği bir mevkiye gelen her ezik gibi komplekslerinin arasında boğulmaktadır şu aralar. Schuster gibi egosu tavan yapmış bir adamın bile sorun yaşamadığı Guti, Q7, Fernandes ve Simao dörtlüsünün alayıyla sorun yaşamıştır. Guti'yi takımdan yollatmış, Fernandes'i haftalarca kadro dışı bırakıp, sakatlıklar ve cezalılar yüzünden götünün sıkıştığı bir TS maçında gösterdiği iyi performansdan dolayı kadroya dahil etmiş(bu arada Fb,Gs,Kiev gibi önemli maçlarda oynatmamış), Simao'yu ''Ben defans yapmaktan hücuma vakit bulamıyorum.'' şeklinde isyan ettirmiş, Madrid deplasmanında Veli'yi sol bek yapıp Quaresma'yı onun önünde oynatarak taraftarın önüne atmış bir kişiliksizden bahsediyorum.
Teknik bilgisi At. Madrid Beşiktaş maçında Eduardo Salvio ve Juanfran'lı Madrid kanadına, bek olarak Veli'yi ve önünde Q7'i oynatabilecek düzeydedir. Oyuna müdahale özelliği ise bu dizilişle Beşiktaş 35 dakikada 3 gol yerken (üstüne 3-4 %100 gol yemekten kurtulurken) bırakın oyuncu değişikliğini, oynayan oyuncuların mevkisini bile değiştiremeyecek anlayıştadır.
Bu adam kompleksli, tikli, niteliksiz, yeteneksiz, korkak bir alt kadro çalışanıdır. Bunun gibi bir tip Barcelona'ya teknik direktör olsa; Barca bile saçmalar.
ağırlığı olmayan teknik direktör. her ne olursa olsun bir teknik direktör ama gel gelelim kimse dinlemiyor adamı. sikmişim taktiğini de futbolunu da yazık ulan adama, valla. beşiktaş'da oluşan otorite boşluğu bu adama patlıyor. beşiktaş'a gelmeden önce ismini duymadığım şimdiyse durumuna üzüldüğüm bir insan carvalhal, allah sonunu hayır etsin, özünde iyi bir insana benziyor.
iyi bir insan olması hiç bir şeyi değiştirmeyen teknik direktör. Neden ? Çünkü Beşiktaş'ta teknik direktör görevini yürütmekte.. Peki iyi bir teknik direktör mü ? Hayır, teknik taktik bilgisi olmayan, futbolcularına karşı hiç bir otoritesi bulunmayan bir teknik direktör. Peki iyi bir insan mı ? Evet. Dolayısıyla yedek kulübesi yerine, kapalıda benim yanımda olabilir. Bekleriz.
John Benjamin Toshack'ın bir zamanlar ertuğrul sağlam'ı stoperde oynatması gibi veli kavlak'ı da sol bekte oynatarak juanfran ve salvio tarafından cezası kesilmiştir.
beşiktaş'ın gördüğü en vizyonsuz en yeteneksiz en başarısız teknik direktördür.
üzerine fazlasiyla gidilen adam. düne kadar kral, 3-5 mac sonra soytari ilan edilmistir. adamin sanssizligi son 1,5 ay icerisinde üst üste birbirinden zorlu rakiplerle mac yapip, büyük bir sanssizlik sonucu kaybetmesi. 2-3 günlük araliklar icinde fenerbahce, braga, galatasaray, trabzonspor, atletico madrid maclarina cikmistir. atletico madrid ve trabzonspor maclari disinda, kendisi kanaatimce pek fazla elestirilmemelidir.
otorite konusunda taraftarin sevgililerinden önce guti'ye kapiyi gösterip, daha sonra quaresma'yi kadro disi birakarak ne kadar tassakli oldugunu göstermistir. fernandes'i de belirli bir süre kadroya almamistir.
besiktas taraftari ne bekliyordu cok merak ediyorum... uefa'Da final, lig'de sampiyonluk mu? unutmasinlar ki besiktas su anda türkiye'nin ankaragücü ve fenerbahce ile en sorunlu takimi. baskan desen ayri triplerdeydi, sonunda cok sükür defolup gitti. finansal olarak büyük bir kriz yasaniyor, üst üste gelen agir sakatliklar, 48 saat icinde maclar oynaniyor, devre arasi hic bir transfer yapilmadi, sezon basinda palas pandiras futbol subesi sorumlusu ve teknik direktör hapse tikanip disari ciktiklarinda ne olacak ne yapilacak diye bir sürec yasandi, yeni baskan kim olacak sorusu, kaprisli futbolcular vs... bu kadar sorun icerisinde buraya kadar geldigimize sükredelim derim ben.
carlos carvalhal'in sirtindaki yükü herkes önce bi tartsin ve takimin basinda eger tayfur olsaydi cidden daha basarili olacagimiza inanan varsa futbol bilgisini tekrar bi gözden gecirsin.
Fetişistleri olan bir teknik adam. Geçen sezon ilk yarıyı saçma sapan bir kadroyla ve Carlos'un sahip olduğu aynı yönetimle geçiren Schuster ''tu kaka'', hayatında bulamayacağı bir kadroyla sezona başlayan ancak bir gram otorite yaratamayan, futbolcuları birbirine düşüren, taktiksel bilgisi bizim kasap Osman abi ile bir olan Carlos çok cici.
Carlos carvalhal türkiye'ye gelmeden önce (olmayan)kariyeri belli olan teknik direktördü. beşiktaş'ın o zor günlerinde o işi kabul edecek bence en iyi adamlardan biridir kendisi. sen adama teknik direktörüm hapiste o gelene kadar takımın başına geç diyorsun teknik direktör geldikten 2 gün sonra çıksa zaten çoktan bırakacaktı ama gidişat iyi olunca tüm kulüp kalmasını istedi şimdi ki başarısızlıkta da herkes üstüne gidiyor. bu adamın neyinden şikayetçisiniz ki? bence şu zamana kadar beşiktaş'ı iyi yönetmiştir. takımdaki portekizli çeteyi yönetebilecek nadir adamlardan biridir başka bir teknik direktör olsa zaten çoktan 3 kez gönderilmişti. veli'yi sol bek oynatma konusuna gelince ismail sakatkende son bi iki maçta veliyi sol beke çekmiştir. elinde adam mı varda oynatmıyor? sakatlıktan yeni çıkmış oyuncuyu madrid gibi önemli bir maçta riske etmemesi de bence çok ağır eleştirilecek bir durum deil sadece aksilik oldu ve hatalardan gol geldi. üçüncü gol de necip'in hatası onu da mı oynatmasın bundan sonra? fatih terim'in sabri'yi samsun maçında sahaya sürmesinde kim bekliyordu 2 hata yapıp galatasaray'ın 2-0 yenik düşeceğini? onda adam sakatlıktan çıkmıştı da noldu aynı durum. bence şuursuzca eleştirmek yerine avrupa'da buraya kadar gelmenin de kolay olmadığını düşünerek eleştirin. bu adam başarılı teknik direktörlük yapmadı zaten bu güne kadar sadece geçici olarak gelmişti koskoca beşiktaş camiası tayfur çıkınca niye göndermedi o zaman o zamana kadar başarılı sayıldı da şimdi mi başarısız oldu? eğer ortada bir suçlu aranacaksa bu beşiktaş yönetimi olmalıdır.
aynı hoca braga deplasmanında beklenmedik defans ile 0-2 yaptı adam veli'yi solbek oynattı diye bileti kesin. la evladım siz ne istiyorsunuz, stajyer hoca istemiyorsuz ha?
geriden sayalım, tecrübeli neler geldi ya?, shuster?; feci hücum oynattığı için yolladınız. carvalhal defansif, yollaaa. ben mustafa denizli hocamızı savunurken şampiyon olmamıza rağmen korkunç hakaret yedim. aferin, gelen/gideni yarım/tam yollayın.
yahu ne istiyorsunuz? carvalhal umrumda değil. sistem oturacaksa bekleriz.
laf yerindeyse taktik sıçan teknik direktörümüz.
mal etti lan beni.vallahi kafayı yedim ben bu adam yüzünden.abi ya hep kötü taktikle çık ,bok gibi oynat takımı, veli'yi hep sol bek yap,ne yapıyosan yap, ya da hep iyi taktikle çık ama istikrarlı bir şeyler yap lütfen.bir iyi bir kötü bir iyi bir kötü biz de aptal olduk vallahi yeter ya!
özet: ne yapacağına karar veremeyen teknik direktör.
bugün oynanan orduspor maçına beraberlik için çıkan teknik direktör.
maç 1-0 devam ederken burak kaplan'ı çağırıyor oyuna almak için. tam o sırada şans eseri bir gol buluyoruz ve burak'ı oyuna almaktan vazgeçiyor. bu olaydan 10 dk sonra ise oyuna aurelio'yu alıyor. 90. dakikada ise tekrardan burak'ı yanına çağırıyor ve oyuna sokuyor.
artık gol sevinçlerinde sahayı 90 kez koşsa dahi beşiktaş'ın başında görmek istemediğim teknik adam. beşiktaş lan bu anadolu takımı değil 1 puana oynasın.
bugün oynanan ve 1-1 biten orduspor maçından sonra şöyle bir açıklama yapmıştır kendisi:
"Bundan iyisi olamazdı. Kazanmayı çok istedik, skordan memnun değiliz, ama iyi mücadele ettik, takımın eforundan çok memnunum. izleyen herkeste mutludur eminim ki."
iyi giderken bi anda tepe taklak olan teknik direktördür. 14-15 maç üst üste yenilmeme sürecinden sonra düşüşe geçmiş ve zaman zaman kendi hataları, zaman zaman oyuncuların sorumsuzlukları ve her zaman da aşırı yorgunluk yüzünden bok bi sona doğru yaklaşmıştır.
