uyanik erkek soylemi. bir seyin kicina ozgurluk ilave edip, kadin kandirmak. cariye olmak ozgurlugu diyerek kafa karistirmak. ne ozgurlugu yahu? kolelige kutsal kilif. cekistirmeyin yanarsiniz diye goz dagi vermece bir de.
özgürlükten anlaşılan; günde beş vakit tapınıp, ayda bir yıkanan, ter kokuları bulantı veren, pislikten devamlı bacak arasını kaşıyan, iğrenç tipin, elinin altındaki kadınları meni çöplüğü olarak kullanmasıdır.
eğer bu durum bir kadın tarafından kabullenilebiliniyorsa orada bir hata vardır demektir. çünkü kabullenmek bir anlamda özgürlüğünden vazgeçmektir. zaten cariye olmak zaten özgürlük dışıdır.
lâkin kadın (veyahut erkek) kendi hayatını, kendi iradesi doğrultusunda çok sevdiği ve değer verdiği bir kişiyi mutlu etmek ve beraber mutlu olmak için düzenlerse buna kimse bir şey diyemez.
gayet mantıklı durumdur, eğitim ve maddiyattan bağımsız olarak gerçekleşebilir. kadın bu durumu kabullenebilir veya isteyebilir. bir erkeğin sokakta güzel bir kadın görünce "kölen olayım, köpeğin olayım" demesi gibi birşeydir bence ama yine de yorumu erkek yazarların yapması saçmadır. gazetede belki sevgilisinin tasmayla gezdirip evinde beslediği ve bir sahibi olduğu için mutlu olan kızı görenler vardır; çok uç ve ilginç bir konseptte olduğu için gazetelerde çıkmıştır ama en azından cariye olmayı isteyecek kadınların olduğunu gösterir. kim istemezki çalışmayıp sevişmeyi?
anneleriniz, kız kardeşleriniz, kızlarınız özgür cariyelerdir. şüphesiz, kadın kısmı, erkekler üstünde tepinsin diye yaratılmıştır: her müslüman onların arasından hoşuna gidenlerden ikişer, üçer dörder alma hakkına sahiptir.
yanlış olan önermedir. türbanın, dinin (artık varsa) kadına takması yönünde baskı yapması, kadının saçını başını gizlenmesi gereken bir yaratıkmış/nesneymiş gibi sunarken aynı zamanda da erkekleri sapıkmış gibi görmesi nasıl ki özgürlük değilse bu da aynı mantıkla özgürlük değildir.
buna karşı çıkanlar (en azından tarafımdan bilinen kısmı) metres olmayı da, kadının cinsel obje gibi görülmesini de, erkek egemen toplumun tüm getirilerini de eleştirmektedir. çarpıtmaya gerek yoktur.
dinci bünyeler bu tip önermeler etrafına dönen tartışmalarda türbanı "özgürlükler" açısından savunuyor gözükürken ikiyüzlülüklerini ortaya sermekte, özgürlüklerle falan alakalarının olmadığını, işe dini yönden baktıklarını, aynen tayyip erdoğan gibi ortaya sermektedirler.
cariye olmanın kadına kimlik kazandırdığını öne sürmektir. kadın esaretini, allah'ın emirlerini uyguluyorum sömürüsü altında meşrulaştırmaktır. saçma, öyle değil mi? tıpkı 1960'larda kadınların türban takacağını düşünmek gibi? öyle değil mi?
yakın bir zamanda dinciler örgütler; dinci akademisyenler; dinci politikacılar; dinci ve sairler tarafından savunulmaya başlandığında hiç saçma gelmeyecektir. aynen günümüzdeki gibi, yine kadının özgürlüğü yalanları altında dinci erkekler tarafından kadınların bir hakkı olarak, dini bir özgürlük olarak gelecektir bu konu memleket gündemine. mutlak zehirleyecekler bu toplumu.
hem turban allah in emridir, turban ozgurluktur ve 4 kariyla evlenmek bir haktir dayatmasından sonra dinci yobazlarımızın köşelerine çekileceklerini mi sanıyorsunuz? hedef bellidir: hedef islam devletidir, hedef türk insanını birey olmaktan çıkarıp kul yapmaktır. türk milletini, islam ümmeti haline getirmektir. hedef insanımızı çöl bedevisi yapmaktır.
hem kadınlar cariye olmak istiyorlarsa hangi laikçi buna engel olabilir ki?