cari açık

entry125 galeri1 video4
    38.
  1. doların yükselmesi ile dengelenmesini umduğum, yıllardır ülkemin en büyük sorunu.
    bunu çözen iktidara ömür boyu oy vemeyi taahhüt ediyorum.
    0 ...
  2. 38.
  3. 36.
  4. 37.
  5. 1983 doğumluyum ve ben kendimi bildim bileli bizimle birlikte her yıl gündeme gelen ayıp.
    0 ...
  6. 34.
  7. 2011 yılı açısından sadece gömlek ithalatı için harcanan paranın 254 milyon dolar olduğu bir ülkede, kendisinin kapanması için öncelikle toplumsal bilinçlenmeye ihtiyaç duyulmalıdır.
    1 ...
  8. 29.
  9. 192 ülke içersinde türkiye'nin 191. sırada bulunduğu açıktır.

    durmak yok yola devam!
    2 ...
  10. 30.
  11. Etek ve göğüslerdeki açıklıktan daha az dikkat çeker ve daha az düşündürür.
    1 ...
  12. 31.
  13. Kendimi bildim bileli türkiye'nin dışa bağımlı olmasındaki ülkesel olarak en büyük sorunumuz.
    0 ...
  14. 32.
  15. cari açığın en temel nedeni nihai ürün ve yarı mamul ihracatı ile ithalatı arasındaki fark ile faizlerdir. ülkemizde ithal edilen en başlıca ürünler; mineral ve fosil yakıtlar ile yağlar (51 milyar dolar), doğal gaz, elektrik, kazanlar ve makinalar (28 milyar dolar), demir çelik hammadde ve ürünleri (20 milyar dolar), motorlu taşıtlar (18 milyar dolar, elektronik cihazlar (17 mlyar dolar).
    neden kapanmıyo bu açık denildiğinde; petrol, taş kömürü, doğalgazın yoksa veya varda çıkarılamıyorsa, elektrik ihtiyacı için dışa bağımlılıktan kurtulmak adına nükleer santral kurucam dediğinde birileri kıçını yırtarcasına ortaya atılıyorsa, varolan altını çıkarmaya kalktığında siyanür kullanılıyomuş gerekçesiyle birileri pijama ile boğaz köprüsünde yürüyerek eylemler yapıyorsa, zehir gibi çalışan beyinler olmasına karşın bunları en iyi elektronik devleri kapıyor, kalan yine ortalamanın üstündeki beyinler ile yerli firmalar ( birazda haklı bir gerekçe ile bende şimdi bir cep telefonu bilgisyar yapsam samsung, apple, microsoft vb. ile rekabet edebilcemmi deyip) girişimlerden kaçınıyorsa, ülkenin bilim merkezleri olması gereken üniversitelerde hala fasulye pamuk içinde yetişirmi deneyleri yapılıyorsa, aselsan mühendisleri korunamıyorsa, yerli üretim bi araç için başbakan nerdeyse kişilere sakso atacakken kişiler kendini hala naza çekiyorsa,yerlisi kötüdür yabancısı iyidir diyen zihniyetten kurtulamıyorsak bu cari açık götteki delik gibidir kapanmaz hep durur arkadaş.
    1 ...
  16. 31.
  17. bu devletin götünün ekonomideki adıdır. (ne çok göt yazdırdı bugün başlıklar bana)
    3 ...
  18. 32.
  19. Makro ekonomi dersinde beyne tecavüz eden konudur.
    1 ...
  20. 33.
  21. çözüm çok aslında.en basiti doğalgaz ithalatını bırak,kömür yak,odun yak,kerpic yak,keven yak.hiç bir şey bulamazsan üşü ama cari açık sıfıra doğru inişe geçer...
    0 ...
  22. 34.
  23. ülke ekonomileri aile ekonomilerine benzer. ayda 1000 tl geliriniz varsa ve siz 1700 tl harcarsanız o 700 tl her ay borç (cari açık) olarak size yansır. bu borçlarınızı eşinizden, dostunuzdan, akrabanızdan veya kredi kartlarıyla ertelemeniz mümkündür. fakat ardından bu borç aylarca birikerek büyürken faizler de işler. bir süre sonra geliriniz faizlerini bile ödeyemeyecek duruma gelir. işin kötüsü ödeme günü geldiğinde ödeyemezseniz evinize haciz gelecek ve her şeyinizi yarı fiyatına kaybedeceksinizdir. devletlerin de durumu budur. cari açık böyle yüksekken hükümet aldığı dış destekler sayesinde (yabancılar gizli emelleri için ülkeyi borç batağına düşürmek istemekte ve şimdilik kredi vermektedirler) iyi yada kötü borçla ülke ekonominisini idare ediyor. fakat bu durum gelecek nesillerin yaşama hakkını elinden alıyor. bu borçlar bir gün ödenecek eğer ödenemediği takdirde ülkenin başına çok kötü şeyler gelecektir. bölünebilir, parçalanabilir hatta tamamen yıkılabilir. tarihimizde borçlar yüzünden koskoca osmanlı imparatorluğu'nun düştüğü durumu göz önüne alırsak yapılan hatanın ne denli büyük olduğunu görürüz. zira siyasi bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. ayrıca (bkz: düyun-u umumiye)
    3 ...
  24. 23.
  25. ''finanse edecek gücümüz var'', ''zaten özel sektörün açığı'' gibi komik argümanlarla savunulmaya çalışılan ekonomik durum. bir diğer adıyla cari işlemler açığı.

    ödemeler dengesi bilançosunun birkaç kaleminin toplamından oluşur. cari işlemlerden elde edilen gelirler giderlerden fazla ise bu durumda tam tersi, yani cari işlemler fazlası oluşacaktr. ülkemiz için çok çok uzak bir kavramdr.

    cari açık her ne kadar ekonomi yönetiminin başarısızlığını yansıtsa da halkın tüketim alışkanlıkları da değerlendirilmelidir. halk ne kadar çok ithal ürün tüketme eğilimi gösterirse, cari açık da o derecede artacaktır. yerli ikame ürünlerin üretimi bu noktada şarttır.
    0 ...
  26. 23.
  27. Bilen bilmeyen konuşuyor. Bir de bildiği halde ipneliğine yanlış bilgi verenler var. Buyrun bu işin üstatlatından birinin yazdığı yazı. Öğrenmeyen kalmasın...

    "Cari açık, ürettiğinden fazla harcamak anlamına gelir. Eğer bir ülkede milli gelirin üzerinde bir tüketim ve yatırım harcaması yapılıyorsa, bu fazla harcamaya "cari açık" denir.

    Bir de "cari fazla" vardır. Bu da aksi durum için geçerlidir. Yani bir ülkede milli gelirden daha az toplam harcama yapılıyorsa, ortaya cari fazla çıkar. Eğer bir ülke cari açık veriyorsa, cari fazla veren ülkelerden borç alarak bu açığını finanse eder.

    Gelelim Türkiye'deki cari açığın nedenine... Türkiye'de cari açığın nedeni uzun süre kamu bütçe açığı oldu. Çünkü devlet, kendi bütçesinin iki yakasını bir araya getiremeyince sürekli dışarıdan borç alarak açığını kapattı. Sonunda bu büyük bütçe açıkları ve cari açıklar aynı anda ortaya çıkınca, Türkiye'yi son iki yüz yılda altı defa iflasa götürdü. Ama bu durum dokuz yıldır değişti. Devlet, bütçesinin iki yakasını bir araya getirdi. Böylece bütçe açığını dış finansmanla kapatmaya son verildi.

    Peki şimdi Türkiye'de ortaya çıkan cari açığın nedeni ne? Şimdiki cari açığın nedeni, özel sektörün dışarıdan borçlanıp tüketim ve yatırım harcaması yapması. Fakat özel şirketlerin neden oldukları bu cari açığın finansmanında kullandıkları borçların bir kısmı kendi kendilerine verdikleri borçlardan oluşuyor.
    Bu durumda patron, parasını şirkete sermaye olarak koymuyor, borç olarak veriyor. Peki niye kendi şirketine borç veriyor? Veriyor, çünkü vergiden de kurtuluyor. Sirket, borçlu olduğu için vergi ödemiyor, ayrıca patron bir de kendi şirketine verdiği borcun faizini alıyor. Böylece hem faiz geliri sağlıyor, hem de kâr ediyor. Vergi ödememek de tabii işin cabası. işte bu operasyona "back to back" kredi ya da bir cepten bir cebe borçlanma deniyor.

    Bütün bunları şu nedenle anlattık. Artık bu türden işlemlere çeki düzen getirilecek. Patronların şirketlerine daha çok öz kaynak koymaları istenecek. Çünkü, şirketlerin finansman giderlerinin indirimine yeni bir sınırlama getirilecek.

    TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanan "Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Tasarısı"nda faiz giderlerine sınır getiriliyor. Şirketler, faiz giderlerinin % 10'unu aşmamak üzere Bakanlar Kurulu'nca kararlaştırılan kısmı ancak gider olarak yazabilecek.

    Böyle bir düzenleme yapılacak, çünkü Merkez Bankası'nın 31 Mayıs 2012 tarihli Finansal istikrar Raporu'nda şirketlerin 2011'de borç/ özkaynak oranının yüzde 119.7'ye yükseldiği belirtiliyor. Net kâr/özkaynak oranı ise yüzde 12.9.

    Kısacası şirket sahipleri aşırı yabancı kaynak kullanarak daha fazla kâr peşinde koşuyorlar. Halbuki genel kabul görmüş kurallara göre bir sanayi şirketinde özsermaye maddi duran varlıklara eşit olmalıdır. Ama dinleyen kim? Zira bu dış kaynak çoğunlukla "back to back" olduğunda risk sorunu da oluşmuyor. Ama bu krediler, patronu tarafından, şirkete yurtdışından verildiğinde, ülke dış borcuna yazıldığından ülkenin dış borç tutarı yükseliyor. işte bu nedenle tasarı yasalaşırsa bu tür işlemler azalacağı için cari açık da azalacak.

    Gelelim faizin gider yazılmasında gelecek sınırlamaya TÜSiAD ve TOBB'un ne diyeceğine... Dün Dünya Ekonomik Formu'nda Başbakan Erdoğan, "Ekonomiyi şeffaflıkla yönettik, milletimizden bir şey gizlemedik, bu sayede başarılı olduk" dedi.

    Şimdi sıra patronların şeffaflaşmasına geldi. Ama onlar şeffaflaşmaktan kaçıyor. Yeni Ticaret Kanunu'nun şeffaflık hükümlerini değiştirmek için Hükümet'e baskı yapıyorlar. Şirketlerin internet sitesi kurup bilgi vermesine karşı çıkıyorlar. Şirketten para çekmeye devam etmek istiyorlar.
    Peki şimdi şeffaflıktan kaçanlar, geçmişte hep Hazine ve Merkez Bankası'nın şeffaflaşmasını istemedi mi? Sürekli bu konuyu işlediler ve Hazine ve Merkez şeffaflaştı, her türlü işleminde elini açtı. işlemlerini artık TÜSiAD'a ve TOBB'a gösteriyor. Peki onlar niye şimdi şeffaflaşmaktan kaçıyorlar? işlerine gelmiyor tabii.

    Anlayacağınız, yeni TTK'yı yürürlüğe girmeden değiştirtseler bile şimdi öyle bir yasa maddesi geliyor ki, mecburen şirketlerine öz sermaye koymak zorunda kalacaklar. Paralarını kendi şirketlerine borç vererek hem faiz alıp hem de düşük vergi ödeyemeyecekler. Çünkü kendi şirketlerini acımasızca mahkûm ettikleri bu borç ve özkaynak yapısına artık küresel kurallar izin vermiyor."
    1 ...
  28. 22.
  29. 22.
  30. hizmet, ithalat-ihracat, transfer kalemlerinden oluşur. Bu kalemler aracılığıyla ülkemizden döviz çıkışı fazlaysa oluşur.
    1 ...
  31. 23.
  32. 24.
  33. 25.
  34. 26.
  35. Enerji sektörüne müthiş teşvikler verilmiştir, ve bu sektörde müthiş yatırımlar vardır. Bu düşünce ile cari açığın orta ve uzun vadede büyük ölçüde kapatılacağı öngörülmektedir. Herşey güllük gülistanlık iken bu mümkündür ancak bu dış politika ile beklenmedik süprizlerin yaşanacağı aşikardır.
    0 ...
  36. 27.
  37. ahmet efendinin aylık 1000 tl kazanırken 3000 tl harcaması gibi oluşan açıktır.
    asıl sorulması gereken soru bu açığın nasıl sürekli büyüyüp bir türlü kapanmadığıdır yani bu değirmenin suyu nereden gelmektedir ? çünkü sonuçta harcayıp açığı büyütmek için harcanacak paraya ihtiyaç var.
    demek ki neymiş olan yerde para varmış ve onlar da har vurup harman savurarak cari açığı büyütmekteymiş *
    0 ...
  38. 28.
  39. rosava nın bilmediği, bilse de açıklayamayacağı, açıklasa da haber linkini copy paste edeceği şey.
    1 ...
  40. 28.
  41. bize küçüldüğü söylenilen ama aksine büyüyen bir açığımız.
    1 ...
  42. 24.
  43. doların yükselmesi ile dengelenmesini umduğum, yıllardır ülkemin en büyük sorunu.
    bunu çözen iktidara ömür boyu oy vemeyi taahhüt ediyorum.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük