Japonlardaki bitmek tükenmek bilmeyen sabrın kaynağıdır. Bir maçın 6 bölüm sürdüğü olur, koşarken forvetteki adamla kaledeki adam iç sesleriyle konuşur, sosyal mesaj verir izleyiciye.
bitmeyen maçlar, havadan yere inmek bilmeyen toplar, mermiden hızlı gittiği halde kaleye 1 dakikada ulaşan toplar, kale direğinden destek alıp uçan kaleciler demektir.
ilköğretim öğrencilerinin çoğu dünyanın yuvarlak olduğunu bu çizgi film sayesinde öğrenmiştir. tsubasa ve arkadaşları koştukça dünya ayağının altından kayar giderdi. genelde bir bölümün yarısı koşma sahneleriyle geçerdi. acaba saha mı çok büyüktü yoksa, yayınlacak birşey bulamayıp yanı şeyleri mi yayınlıyorlardı onu bilmiyoruz ama bir dönem bütün çocuklar akula vuruşu yaparladı. bir de kötü futbol oynayan arkadaşlarını işizakiye benzetirledi.
en son barcelona'ya transfer olmuş, rivaldo ile atışmıştı. şimdi ne durumdadır merak ettirendir.
e tabi kaç sezon devam etti çizgi film. siz adam nankatsu'da kalacak ebediyyen mi sanmıştınız.
dün akşam ev arkadaşımla beraber izleyip biraz nostalji yapalım dediğimiz çizgi film. keşke yapmaz olaydık. öyle demez olaydık. nankatsu fc'nin bir maçı kazanması için, tsubasa wakabayashi'ye gol atabilecek mi diye tam 3 bölüm izledik. 3 bölüm lan. 5'er dakikadan 2 uzatma oynanacak dediler 5 dakikada 300 metre saha varmış gibi git git bitmiyor arkadaş. bir de bunlar ilkokul çocukları güya.
tamam nostaljidir severiz felan ama bir noktadan sonra da sıkıyor insanı canım. abartının bu kadarı. futbolu sevdirecez diye bokunu çıkarmışlar yani vesselam.
neyse yine de tsubasa kralsın. misaki sen de adamın dibisin. hadi kendinize iyi bakın.
pişmanlıktır. beni çocukluğuma götüren hiç bir şey bu kadar bağımlılık yapmamıştı. uyanıp uyanıp izliyorum. neyse daha kojiro hyuga var finalde yenmemiz gereken.
yumurcak tv de gece 1:30 da başlayıp sabaha kadar reklamsız yayınlanıyodu, tv de bişe olayınca sarıyoduda izlemek. bu aralar yayınlanmıyor kaldırdılar herhalde neyse darısı başka gençlik dizilerine.