oynadıgı takımın adı nankatsudur.en büyük rakibi meıva takımının kaptanı huyüga kojıro'dur.en yakın arkadaslarından biri muhtesem kaleci genzo vakabayaşi'dir.
japon çizgi film karakteri.sadece bir bölüm topu ayağında sürdüğüne tanık olduğum, futbol delisi, çılgın genç.ayrıca, ateriler için oyunu da yapılmıştır. çok zevklidir. saha yuvarlak ve ölçüleri yaklaşık 1 kilometreye 500 metre kadardır. nasıl bir hırssa, adam tüm oyun boyunca topu sürer. özel tekniklere sahiptir.
şipoylır tadında edit: hele ki bir bölümünde bir olay vardır ki dillere destandır. tusubasa kardeş topuyla bir tepeye çıkar, üzerine japonca birşeyler karalar ve allah ne verdiyse abanır topa. top yaklaşık olarak 15 dakika kadar havada süzülürde süzülür. o sırada evinde oturan tusubasa'nın yegane düşmanı, ünlü kaleci, aristokrat kişilik vakabayaşi havadan birşeyin süzüldüğünü, yaklaştıkça onun bir top olduğunu fark eder, aniden planjör yapar topu yakalar. ilk dikkatini çeken topun üstündeki yazıdır. "bunu yazan tosun, okuyana kosun"..
bu çizgidizide farklı bir durumda tusubasanın brezilya'ya gitmeek istemesidir.millet avrupa yoluna ölüyo tusubasa safosu brezilyaya gidecekmiş.süzme salak tanımına tam uyar.
genzo vakabayaşi ilk meıva takımında top koştururken transfer döneminde nankatsuya transfer olmuştur.böylelikle tusubasanın kankisi olmuştur.derinlemesine inecek olursak vakabayaşi ile arkadas değilken hatta düşmanken tusubasanın brezilyalı antrenörünün çektigi şut direkten gelir ve vakabayaşiye ömrü hayatında ilk golü tusubasa atar.o gol öncesinde vakabayaşi beyzbol topunu bile kurtarmıştır.
çocukluk yıllarımda akşam 6 da, şeker kız candy den önce çıkan küçük golcü isimli çizgi filmin başkahramanı.
çok ilginç bi çizgi filmdi küçük golcü.önemli bi maçın son 15 saniyesi bi bölüm sürerdi.tsubasa gibi mükemmel bi futbolcu sahanın bi ucundan öbür ucuna yarım satte koşardı.bu sırada dünyanın yuvarlak olduğu çok aşikar bi biçimde belli olurdu falan...
bu futbolcu kardeşimiz yuvarlak bir sahada oynardı kanımca. çünkü topu kaleye sürdükçe önce kalenin üst direkleri sonra biraz daha sürünce kalecinin başı sonra vücudu en son da ayakları görünürdü ve tusubasa sahayı kendi ekseninde döndükten sonra gol yapardı.
çok karizma yansıtılan japon çizgi film karakteri.bu şut atana kadar hayatın anlamıyla ilgili pek çok şey düşünür.futbol hayatı bittikten sonra felsefeye el atması muhtemeldir ayrıca pokemonlardaki eşkeçıma hem karakter olarak hemde fiziksel olarak çok benzemektedir.
bir sahnesinde akıl mantık sınırları zorlayan bir an yaşanmıştır.
tusubasa ile rakip forvet karşı karşıyadır. *. forvet kaleye doğru abanır. tusubasa hareketsizdir. top kaleye gider ve son anda sağ tarafa doğru falso alır. outa çıkar. herkes niye tusubasa rakibe müdahale etmedi derken, tusubasanın anlından kan damladığı görülür. olayı yarım saat sonra türlü felsefe lakırdılarından sonra öğreniriz. meğerse tusubasa topa vurulduğu anda ışık hızı ile kafasını sağa topa doğru uzatmış ve top o yüzden falso almıştır.anlındaki kanda bu kurtardığı topun jilet gibi kesmesi ile oluşur.yuhh artık bunu sadece japonlar akıl ederdi zaten .
saatte 100 km. ile koşar saçları hiç bozulmaz, 1.80'lik boyunun 1 bucuk metresi sadece bacaktan oluşur, topa öyle bir vurur ki top yamulur yamulur sonra uzaktan kumandalı füze gibi ayarlı bir şekilde gider kalenin ağlarına ve biz o zamanlar çocuktuk yerdik, denerdik bunları mahallelerimizdeki maçlarda.
bu isimde bir japon tanidigimda pek bir sevinip *bir hafta boyunca aman ne sevimli seysin sen diyerekten kafasini oksamisimdir efendim. bir hafta sonunda bahsi gecen tsubasanin benden 2 yas buyuk oldugunu ogrenip yerin dibine gecmisimdir. *