an itibariyle hüpletip , akabinde gümletemediğimiz içecektir. karşıyaka da bi markette bulduğum ve arkadaşımla raflara saldırıp, daha marketten çıkmadan hüpletmeye başladığımız nostaljik içecek. sanırım nakliye esnasında ziyan olmaması için patlama eşiği baya bi artırılmış durumda. oysa ki çırpı bacaklı çocukların eskiden rahatlıkla gümletebildiği paketlere sahipti. tadı değişmemiş ama! bu herşeye değer amk.
boş paketini şişirip patlatırdık. sonra yeniden, yeniden, yeniden derken patlatmadan duramaz olmuşuz. artık capri sun bir içecekten daha fazlasıydı bize. *
gerçekten içinde ne varsa artık normal meyve sularına benzemeyen bir şeydi. bir çocuğun eline yakışan en güzel şeylerden biriydi. *
bu arada iki ay önce bi yerde görüp nostalji yapıp almıştım hala aynı güzellik mevcut. ayrıca ürün yelpazesini de baya geliştirmiş.
uzun yıllar su yerine her gün içmişliğim vardır. pipetten içeri hüp olası gelir insanın, bitmesin diye yavaş içilir. adi bakkal o zamanlar kandırmıştı beni sallarsan kendi kendine soğuyor diye. küçüğüz, e tabi salağız otomatikman, sallardım içmeden önce 10 dakika. hey gidi.
--spoiler--
capri sun, capri sun, eğlencenin tek yolu.
neşeli, coşkulu. aç bir kapri sun.
--spoiler--
reklam jingle ına sahip olan markadır. zamanında çok dalgasını geçmiştik bu reklamın. at bir capri sun, kap bir capri sun, sat bir capri sun. tat bir capri sun. vs. çocukluk işte bunları deyip gülerdik. tadı iyiydi. olsa da içsek.
önemli bir iş toplantısı sırasında patrona telefon gelir. toplantıdayım filan dese de telefona bağlanmak zorunda kalır zira arayan karısıdır.
adam telefona ;
gapriii gaypri san, gaypri gaypri gaypri saannnnnnnnn diye şarkı söylemeye başlar. ortam buz gibi ama insanlar sırıtıyor. ne oluyor lan filan gibi.
hikaye sonradan anlaşılır. patronun 2-3 yaşlarında ki oğlu ne zaman ağlasa baba ona bu şarkı ile şaklabanlık yapmaktadır. evde çocuğun ağlaması ile başedemeyen anne babayı arayıp telefonda oğluna şarkıyı dinletmiştir.