11 aralık 2009'da gösterime girmiş michael moore yapımı politik belgesel..
" aşk, şehvet, tutku içeren bir aşk hikayesi. her gün 14 bin kişinin işsiz kaldığı bir yasak aşk. yani kapitalizm... kumar oynadılar, kaybettiler ve şimdi bedelini sizin ödemeniz gerekiyor." diyor..
sınavdan sonra arkadaşlarımın ısrarı üzerine sadece uyuyup kafamı dinlemek için gittiğim ama filmin beşinci dakikasından itibaren filmin sonuna kadar pür dikkat izlediğim michael moore'un belgesel filmi. kapitalist düzen hakkında zaten olumlu düşünceler içinde olan bir insan değilimdir, fakat bu filmi izledikten sonra kafamda ki bir sürü karışık düşünce belli bir sıraya oturdu. yani zaten böyle olduğunu biliyordum ama birinin bana söylemesi gerekiyordu sanırım. birileri paraları kazanmak için çok kolay kriz çıkarabiliyor ve bunu bütün dünyaya mal edebiliyorlar. aslında piramitin en tepesindekiler bile bazı şeylerin ne olduğunu bilmiyorlar, ama insanları inandırarak rant sağlayabiliyorlar.
dikkatimi çeken bir noktada aslında benim okulda öğrenemediğim bazı kavramları aslında amerikan ekonomisinin önde gelenleride bilmiyormuş. hatta filmi izlerken "lan türev piyasaları onlar da bilmiyormuş, boşuna öğrenmemin bir manası yokmuş zaten" dediğim bile oldu ve içimden kıs kıs güldüm.
film tabi mizah unsurları da içermiyor değil. michael moore un anlatımı filmin boğucu gidişatını değiştirmeye yetiyor, bazı sahnelerde gülüyorsunuz bile. ve filmden aklımda kalan bir cümle:
--spoiler--
kapitalizm bir şeytandır, isteseniz de düzene sokamazsınız!
--spoiler--
michael moore'un tüm belgesellerini bayılarak izleyen biri olarak bunda sıkıldığımı itiraf ediyorum. bu sefer becerememiş, konu sıkıcı ya da ben anlamamış olabilirim. her neyse... sıkıcı bir michael moore belgeseli.
michael moore'un yazdığı ve yönettiyi aynı zamanda anlattığı belgesel. belgesel genel olarak abd ekonomisinde yıllar ilerledikçe özellikle ronald reagan'dan sonra gelen gelir eşitsizliğini ve amerikan işçiler küresel firmalar karşısında çaresizliğini işliyor. michael moore kendi çocukluğu ve babasının işlerini evlerini arabalarını anlatırken "eğer kapitalizm bu ise güzel bir şeydi" diyor ki o kastettiği bolluk yıllarıdır. bu yıllar dünyadaki çoğu proleterya'nın isyan edip grev yaparken neden amerikan proleterya'sının isyan etmediğinin sebebidir.
gelir eşitsizliği ve %1 lik kesimin çok zengin olması %99 luk kesimin haklardan mahrum kalması çok güzel anlatılıyor belgeselden sonra occupy wall street size daha bir anlamlı ve haklı geliyor.
michael moore'da goldman sachs'in abd ekonomisi üzerindeki nüfuzuna değiniyor gerçekten alessio rastani haklıydı sanırım "goldman sachs rules the world" derken.
belgeselin sonunda michael'ın franklin d. roosevelt hayranı olduğunu anlıyorsunuz son konuşmasını izlediğinizde hak veriyorsunuz ama 12 sene abd başkanı olupta bunları 11. senede açıklamak bilemiyorum ama ikna edici gelmedi zaten hep kıllanmışımdır 12 sene abd başkanı kalabilen bir kişiden samimiyetine şüphe duyarım. halihazırda türkiye başbakanı'nın deprem ile ilgili çalışmalara 9 sene sonra başlaması gibi bir şey üstüne üstlük bu kişi istanbul belediye başkanlığı yapmış olmasına rağmen.