sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. hemen hemen her insanın, böyle bir soruya maruz kalıp cevap veremediği olmuştur. kendimce bunun nedenini anlatmak istiyorum.
bir insanın canı, genelde hiçbir şey yapmadığı, yani kafasının boş olduğu zamanlarda sıkılır. bu demektir ki, aklı daha sağlıklı düşünecek kıvama gelmiştir. işte tam bu sırada, yakın geçmişinde yaşadığı bir iki olay aklına dank eder. burada kaderin öyle bir cilvesi vardır ki, akla dank eden olaylarda, kişi, ya yeterli tepkiyi verememiş, ya da hiç tepki verememiştir. bundan ötürü, içinde bir şeylerin eksikliğini hisseder. işte bu eksiklik, boş zamanlarda kendisine can sıkıntısı olarak geri döner.
bu durum, genelde çok yoğun bir tempodan sonra ortaya çıkar aslında. örneğin sınav zamanı bir öğrencinin sınavlardan başka düşünecek bir şeyi olmadığından, o zaman dilimi içinde yaşadığı; parasızlık, manita sorunları, arkadaşlarla olan takışmalar, kişisel sorunlar vesaire, hep geri planda kalır. ya da tam tersi olur. bu sefer, geri planda kalan sınavlar olur. yani bir müddet sonra, sınav zamanı yeterli gayretin gösterilmemesi, kafanın sınavlarla fazla meşgul olmamasından ötürü can sıkıcı durumlar peydah olur. yani, her halükarda insanın canı sıkılmak zorunda kalıyor. ama sorulduğu zaman cevap verememek, can sıkıntısına tuz, biber oluyor benim görüşüme göre. bu da demektir ki;
bir şeye üzülmeniz gerekiyorsa, o anda üzülün. ertelemeyin. daha sonra olduğundan daha fazla üzülebilirsiniz.
bir şeye sevinmeniz gerekiyorsa, zaten hemen sevinirsiniz. çünkü daha caziptir. ama daha korkakçadır. emin olun!
aslında canın neden sıkılıyor sorusuna cevap verilmez verilmez verilmez, ısrarlar sürer neden neden diye ve gelen tek efsane cevap vardır:
- yok bişey.
