azer bülbül'ün akıllara zarar power ballad'ı. elektro bağlama girişleri ve muhteşem riffleriyle insanın gönül telini tir tir titretiyor. bir rivayete göre azer bülbül, konserinde bu parçayı söylerken 12 kişi titreye titreye can vermiş.
kursundan beterdi o son sözleri
nasil gitti hala aklim almiyor
anlatmak imkansiz cektiklerimi
vurulmus gibiyim canim yaniyor
yaniyor yaniyor hey can bagrim yaniyor
vurulmus gibiyim ey ey canim yaniyor
bu benim delice ilk tutulusum
bu benim sirtimdan ilk vurulusum
öyle bir tuzaga düsmüsümki sorma
bu kara beladan yok kurtulusum
aliye mutlu'nun en sevdiğimizi kaybettiğimizde dinlerken gözlerimizden yaşlar süzülmesine neden olacak içli şarkısıdır.sanki bu bir şarkı değil de bir çığlıkmış, bir ağıtmış gibi...
Gitti arkadaşım gitti
Yalnızım şimdi
Süresiz
Dipsiz kuyulara düştüm
Çığlığım karıştı geceye
Önce düşümde görmüştüm
Diyemedim gerçek olur diye
Canım yanıyor
Canım yanıyor
Bir el verin gelin bana
içim kanıyor
içim kanıyor
Gelin tütün basın yarama.
derin, güzel ve özel hümeyra şahaserlerinden. sözleri mehmet teoman'A, müziği lovland'e ait, hümeyra'nın muhteşem albümü beyhude'den. ince ince işler ruha. kendini bırakırsan, bu küçük yolculuk belki de en güzel ruh ve müzik buluşmalarından biri olur.
yıllar sonra kalp ve ruh ile yapılan aşk hesaplaşması, farkına varışdır. sanki mısralar 'hamdım, piştim, yandım.' der ama yaşıyorum.
benzerlerinin olduğu kalabalıktan ayrılıp, yalnız kalan bilinen güzel ve duru varlık hali.
--spoiler--
hani nasıl bildik yağmur tanesi camda akarsa öyleyim
hani nasıl bildik bir kum tanesi çıplak kalırsa öyleyim
--spoiler-
bilinen güzel varlığın halden hale geçişi ve kayboluşu.
--spoiler--
hani nasıl bildik bir buz parçası suda erirse öyleyim
hani nasıl bildik parlak bir yıldız kayıp giderse öyleyim
--spoiler--
tüm eski ben'in yok olup, uzak ve yalnız kalış.
--spoiler--
hani nasıl bildik güzel bir dere yazın kurursa öyleyim
hani nasıl bildik uzak bir ada yalnız yaşarsa öyleyim
--spoiler--
aslinda yanmiyor,yani demek istedigim yanmış oluşu. Bir zaman eki hatası. Gündüz yanan bir can bu saatte şimdiki zaman ekiyle tarif edilemez. Ama can yanıkları komiktir,güldürür insani. En azindan beni güldürdü.
Ateşin bulunduğu zamanı göz önünde bulundurursak ve insan haklarının gelişimini konuya eklersek aslinda canin yanma durumu yazının bulunduğu ve yazının halk arasına düştüğü zamana rastlar. Evet,duygular hep vardi ama bu duyguları insanlar aktaramiyordu. Bu da can yanıklarının bilinis sürecini yakin bir tarihe yaklaştırıyor. Öte taraftan düşündüğümüzde...
Hay anasını satayım ya,nerde kaldığımı unuttum. Sonuç olarak sevmek sevilmek güzeldir,yanıklar iz bırakmadığı sürece.
En iyi şeylerden biri yer değiştirmektir. genelde ayrılıklardan sonra olur. biraz zamana bırakmak en iyisidir. tüm kapıları kapatmayın. olumlu olan hareketi yapın. gerekirse siz özür dileyin, siz adımı atın.
Gerçekten yanıyor.
Sanki 100km hızla duvara çakılmışım.
Sanki ciğerlerime biri kezzap döküyor.
Sanki kuşlar eskisi kadar güzel ötmüyor.
Sınandığımı anladığım Zaman gözyaşlarımla sabrettim.
Bir kardeşimi mezara koydum.
Diğeri iki ay önce kalbi ambulansta duruyor hastaneye götürdükleri Zaman beyinden bir litre kan çıkıyor ödeme bağlı beyin kapatılamıyor.
Ve bunlar olurken ben onun yanında olamıyorum.
Korkuyorum ölmekten değil aynı şeyleri yaşamaktan.
Kimseye kızamıyorum yaşamadan acımı anlayacak insan olacağını sanmıyorum.
O şimdi yürüyemiyor beyine aldığı hasar yüzünden.
içimi en çok yakan öpmeye kıyamazken, kokusu dünyanın en güzel şeyi iken kaza krokisinde basit bir el yazısı ile yazılmış kan izleri olay yeri yazısı...
Parmağına iğne ucu değse içim titrerken...
45 dakika o soğuk kaldırım taşıyla yaşama tutunmaya çalıştı...
Şükredin....
Bazı insanlar şanslı olamıyor.
Zaman pek çok şeyin ilacı olduğu gibi bazı şeylerin de katili. Aşk acısının, gençlik hüzünlerinin, gözyaşlarının. Yoksa nasıl hayatta kalırdık? ilerki yıllarda anlayacaksın ki değmeyen insanları beklemek onları boşuna yüceltmekten başka bir işe yaramaz.
Böyle yazıları görünce çok üzülüyorum. Gerçekten bak, hüzünleniyorum. Keşke elimden bir şey gelse.