gözyaşLarı iLe eşLik ediLen türk sinema tarihi'nin en samimi fiLmLeri arasındadır.. tarık akan, haLit akçatepe ve fiLmin küçük kahramanı -adını biLmiyorum- o kadar gerçekçi ve samimi roL yapmışLardır ki bu kahramanLarı koLayca benimsersiniz.. fiLmin içeriği kadar, fiLmin şarkısıda izLeyiciLeri derinden etkiLer.. kesinLikLe izLenesi, saLya sümük ağLanası, ayakta aLkışLanası bir fiLm..
ertem eğilmez'in fakirliğin kompozisyonunu çıkarttığı ender filmlerinden bir tanesidir.
babasının cenazesini kaldıracak parası olmadığı için bir tanecik sevgili eşeğini 75 liraya kasaba satan evlat, 200 liralık üçüncü sınıf cenaze parasını bile karşılayamaz. eşten dosttan para toplar...
yakında ölecek olan bir tanecik küçük kardeşine belki de hayatı boyunca hiç yemediği bir akşam yemeği yedirmek için kanını satan abi, hesap geldiğinde bir de bakar ki sattığı kanı bir akşam yemeği parasını bile karşılayamaz.
insanların umutlarını alamanya rüyasına bağlamaları, kanını satarak geçinmeye çalışan fukara insanlarımız, televizyonun ilk çıktığı dönemlerdeki popülerliği vs vs...
kimi zaman ölümü çocukların gözüyle izleriz.
kimi zamansa bir öğretmenin acı dolu bakışlarıyla...
ve zaman artık kahramanın son arzusunu yerine getirmek zamanıdır.
te- le- viz- yon...
televizyon bir şekilde eve gelir. ama ne yazık ki artık kahraman gitmiştir...
içinizde böyle bi acı hissetmenize sebep olan,kahramanlarıyla beraber üzüldüğünüz, çaresizce izlediğiniz filmdir. olaylar o kadar gerçek yansıtılmıştır ki duygu sömürüsü fln da diyemezsiniz.
o hüzünlü müzik eşliğinde ağlarsınız, televizyon açıktır, çocuk da ölmüştür..
yoğun, kötü bir sefaleti ve günlerin getirdiği umutsuzluğu anlatan hüzünlü film. o insanlara karşı o kadar büyük bir şefkat ve merhamet hissi duyarsınız ki, kıllarına zarar gelse sizin yüreğiniz cız eder. adile naşit bilmeden anlamadan nasihatleri sıralarken tarık akanın durumuna düşersiniz, pavyondaki konsomatrisi halit akçatepeyle beraber tanırsınız, eşeğin arkasından küçük kahraman gibi ağlarsınız. çok acıdır film, o kadar gerçekçidir ki hayallere yer kalmaz.
iç burkan bir film. güdük necmi olarak güldürmeyi çok iyi başarmış halit akçatepe; arkadaşı için elinden bir şey gelmeyen, ama canını vermeye hazır delikanlıyı o kadar iyi oynamış ki, gözyaşlarınızı başka filme saklayamıyorsunuz.
Kahraman: bana bak, sana bir şey söyliyim mi?
-söyle
- kimseye söylemek yok ama!
- iyi ya söylemem.
- yemin et bakiyim.
-valla billa söylemem.
-:ben ölecekmişim.
- ne var oğlum bunda yemin ettiricek?
- hiiiiç..ama abimle halit abim duydun mu? diye bağırdılar akşam bana. ben de korkudan duymadım dedim.
-sen sahiden ölürsen bilyalar nolucak?
- ne biliyim ben.
- bana versene?
- iyi ya, ölünce abimden alırsın.
- yaşa ulan!