halim'in kendinden geçtiği sahnelerde seyirciyi de kendinden geçirtmiş dizidir. bir adamın dramını bu kadar iyi anlatabilen oyunculara çok sık rastlamadığımızdan sanıyorum öfke nöbeti geçiren adamlara normalde çok iyi gözle bakmazken hak verir oldum. kağıthane devlet hastanesi'ne niye getirdiler adamları onu çözemedim ama.
dün akşamki bölümüyle yine-yeniden halim'e haksızlık yapılan dizi olmuştur.
1- sinirden bir yumrukla deveyi devirecek kıvama gelen köy delikanlısı,aslan halim ali'nin kız gibi ellerine teslim olmuştur. masaya yapıştırılmış, ali acımışta bırakmıştır.
2- bu yetmezmiş gibi halim hasmına arkadan saldırmış, camı-çerçeveyi şangırt diye indirmiştir.
( dizinin ilk bölümünden itibaren ne yapsak ne etsek de seyhanın halimi ..öt gibi ortada bırakmasına bir kılıf bulsak diyen senarist abiler iyice bel altından vurmaya başladılar. oldu olcak hastene sahnesinde yaralarına pansuman yapılacağı sırada halim'in pembe tanga giydiğini falan görelim de bitsin bu iş. )
her hafta gerek yurtta gerek evde tüm tv kanallarının iptal edilmesine varan bir izleme zevkiyle ekran başına düşüren dizidir.. lakin son zamanlarda sanki biraz durulmuş, o eski sıcak tadından çıkarak bildiğin aşklı meşkli dizi kıvamına gelmiştir ki senaryocu arkadaşların dikkat kesilmeleri gerekmektedir.. ama yine de o müthiş kadro ve gerek ilker aksum'un gerek uğur yücel'in gerekse ozan güven'in şahane oyunculukları için deli gibi izlenen dizidir..
mahalle dizisi diye başlayıp işin içine silah, kavga, dövüş girince birçok eski izleyicisini kaybeden dizi. ha ben hala izliyor muyum sonuna kadar canım ciğerim.
halim'e silah bile taşıttıklarından sonra daha neler yaptırabileceklerini merakla bekledğim dizi... oysa ki, ne güzel biriydi halim ve hala öyle gönüllerde ama silah klişeliğine gerek yok...
halim'i harcayan dizidir.
Yazık be adama. Onca şey ardından adana'ya eli boş döndürecekler galiba halim'i. Oteli de samim'e bırakabilir.
bu arada halim ayrılırsa diziden ben de izlemem bir daha şimdiden söyleyeyim.
her şeyi geçtim de adamın dibinde patlayan bir tabancanın namlusundan çıkan mermi kemiğe kadar ulaşamıyor, yumuşak dokuya zarar verip kalıyor. gerçekte olmasına imkan dahi vermediğimiz bu olaydan dolayı senaristleri kınıyoruz.
son yıllarda oyunculuk anlamında büyük işlerin başarıldığı dizidir. funda eryiğit gibi bir güzelliği tanımış olmanın mutluluğunu yaşatmaktadır. filmin konusu başlarda durağan bir şekilde ilerlese de sonra dan ozan güven reytinglere güzel bir ayar çekmiş ardından da halime iyi bir ayar vermiştir. başlarda saf anadolu insanını çok güzel bir şekilde yansıtan halim aliye karşı birden canavara dönüşmüş, o efendiliğini ve karakterini seyhan için ayaklar altına aldırmıştır. ancak daha sonraki bölümde delikanlı adam sevmesini bildiği gibi efendi gibi terk etmesini de bilir diyen samimim sözünü özüne yerleştirmiş ve hatasını anlamıştır. Sana kızmı yok halim? zira aliyle seyhanın birbirlerine çok yakıştığı ortadadır. gelecek bölümleri merakla bekliyoruz içimde bir kurt var o halim aliye bir tezgah kuracaktır, demedi demeyin.
ulan mallar 3 katlı evde konuşacak başka yer bulamadınız da mı örümcekman'ın odasının önünde konuşuyorsunuz. konuş konuş sonra dayı mertcan'ı bul. oldu canım ciğerim.
uğur yücel, ilker aksu ve şebnem bozoklu harikalar. şu sıralar televizyonda böyle bir dizi görmek gerçekten beni çok mutlu ediyor salı günlerini iple çekiyoruz biz ailecek hayranınınız demek istiyorum onlara.
bu dizide en sinir karakteri seyhan sanırdım ondan beteri de varmış meğersem. hem sen git ondan aldığın borcu ödeme hem de git üstüne sevgili al. olacak iş mi ya ne yere bakan yürek yakanmış sezon başından beri sessiz sessiz duruyor patlattı bu bölümde bombayı. ne olacak işte hoşşik kenan.
dünkü bölümü barcelona - chelsea maçı münasebetiyle güme gitse de biz sevenlerini ondan koparmayı başaramayan dizi.. severek ve ailecek her hafta televizyon başında yer alıyoruz.. yalnız ilk bölümlerdeki o elitlik sanki gitmiş ve diğer dizilerden öne çıkan dizi biraz basitleşmiş ve yavanlaşmış gibi geldi bana..
örneğin canımız, halim abimizin rolü çok azdı, hele bir de ufak bir yangın çıkma hadisesi vardı ki evlere şelik.. o kadar basit olmamalı bu işler diye düşünüyorum.. tamam kimse c.s.i. ny beklemiyor ama biraz daha özenerek yapılmalı..
klasik bölüm yıldızlığımızı ise yine benim favori oyuncum olan onur ünsal'a yani furkan'a veriyoruz.. eda ile geçen diyaloglarında eda kendisine ''disipline gideceksin!'' şeklinde seslenirken benim kardeşim misali sempati duyduğum onur şu şekilde öğrenci dostu bir cevap vermiştir ki, hayranlık üst düzeye çıkmıştır.. ''disipline mi? gideriz.. üç gideriz, beş geliriz..''
son zamanlarda eski kalite ve çizgisinden uzaklaşsa da, basitleşmeye çalıştırılsa da yine ismi gibi canım bir dizidir, izlenir sevgili sözlükçüler..