Olamadığımdır.
Yok yaa açmayacağım dediğim tüm aramalara 5-10 dakika sonra ehiehi duymadım da noldu diye tekrar dönüyorum. Bundaki motivasyonum beynimi kemiren "ya birine bişey olduysa?" Ya da "ya bir anda evime damlarlarsa?" gibi sorular Oluyor.
Anksiyete sahibi olmak buna benzer bir şey.
Benimdir. Telefonda konuşmayı pek sevmiyorum. Hele boş muhabbet çekmek isteyen bir tanıdık ararsa hiç açmam, geri de dönmem. Arayanlar karşılaşsam mutlaka bir bahane uydururum. Evet, bir tarafım kalkık biriyim..
bu benim, konuşasım yoksa ve çok acil bir durum yoksa iş vs ile ilgili, cevap vermem, bir de yemek yerken arayanlara sinir oluyorum. genel olarak telefon konuşmalarını pek sevmiyorum kısacası, çok önemli bir durum yoksa.
Cebinde telefonu var diye, her an, her saniye konuşma, yanıt verme zorunluluğu olmadığını düşünen insandır.
Haklıdır.
Üstüste ısrarla aranan, acil hissi uyandıran telefonlar hariç, çalan her numaraya iki elim kanda olsa bakarım diye bir şey yok.
Filmin ortasında, mayışmış kitap okurken, müziğimi açmış şarabımı yudumlarken, spor yaparken, trafikte araba kullanırken telefona yanıt vermem.
Tabiatım böyle afedersin!
Zaten uzun uzun telefon muhabbetini de sevmem.
Ara, derdini söyle, kapat aga!
Mıy mıy mıy... Öfffff!