bugün hissettiğimdir. değişik bir his. ölebileceğini düşünüyorsun. öldükten sonra kolun bacağın yok olabilir diyorsun.
öncelikli not: hikayede her sakallı veya çarşaflı bombacı diye bir genelleme amacı yoktur. ancak maalesef algılarımız bu yönde...
avm de part time olarak çalışıyorum. bugün de avm 13:00 da açılıyor. insanlar 10 da açıldığını sandığı için bir yığılma oldu. yaklaşık 100 150 kişilik bir insan topluluğu oldu. ben de bir köşeye pustum açılmasını beklerken sigara içiyordum. yaklaşık 20 dk falan olduğu için can sıkıntısından insanları kesiyorum tip tip.
sonra radarıma bir sakallı amcave kara çarşaflı teyze girdi. sakallı amcanın sakalları ışidlilerin tarzı gibiydi. bildiğimiz hacı sakalı değildi yani. ellerinde de bir valiz vardı. o an kalabalığa girdiler dedim aha bomba patlayacak. güvenlik avm içinde zaten. burda patlama olsa o 100 kişi hep bir arada olduğundan kurtulma şansı yok gibi bir şey. bir korku geldi. ölüm korkusu.. ufaktan duvarın arkasına pustum. amca ile teyze avm ye usulca girip uzaklaştılar. kısacası hayal bile edemezdim, bir topluluk görünce bomba patlayıp ölmekten korkacağımı. ama yaşıyoruz işte...
not: haa öyle her patlamadan sonra sokağa nasıl çıkacağız biz artık diyen tiplerden de değilim. sabah 6 akşam 10 dışardayım. ama 1 yılda 30 patlama olunca insan düşünüyor be kardeşim. korkuyor.
her insanda bir miktar olandır hele ki istanbul'daysak, aşırı sabırsız ve yolda geçirdiğim fazladan her saniyeye sinirlenen biri olarak ışid militanı tipinde bavullu bi abinin yanına denk geldiğim için 3-4 durak evvel inmişliğim olmuştu metrobüsten. korktuğum için bi üzüntü çöktü sonra da. metrobüs duraklarında herhangi bi kontrol olmaması da ayrı üzücü, en azından benim bulunduklarımda.