cani kim canani icin sevse cananin sever

entry1 galeri0
    1.
  1. fuzûlî'nin muhteşem bir gazelidir.

    Cânı kim cananı içün sevse cânânın sever
    Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever

    Her kimün âlemde mıkdârıncadur tab'ınde meyl
    Men leb-i cânânumu Hızr Ab-ı Hayvanın sever

    Başa dem düştükçe taksir eylemez eyler meded
    Ol sebebden muttasıl çeşmüm ciger kanın sever

    Müşg-i Çîn âvâre olmuşdur vatandan men kimi
    Hansı şûhun bilmezem zülf-i perîşânın sever

    Şu ki ser-gerdân gezer başında vardur ki hevâ
    Gâlibâ bir gül-ruhun serv-i hırâmânın sever

    Akıbet rusvâ olub mey-tek düşer il ağzına
    Kim ki bir ser-mest sâkî lâ'l-i handanın sever

    N'olacakdur terk-i ışk etme Fuzûlî vehm edüb
    Gâyeti derler ola bir bende sultânın sever

    şiirin serbest açıklaması:

    1. beyitte şair, dünyada her kim ki canını, cananı * için severse aslında yine cananını sevmiş olur, aynı şekilde cananını yani sevgilisini kendi canı için seven kişi yine kendi varlığını sevmiş olur demektedir. fuzûlî'nin bu paradoks gibi görünen yaklaşımına göre, özetle can canan için, canan da can için vardır. şairin tasavvufî bakış açısı göz önünde bulundurulduğunda sevgiliden kasta allahtır, kendi canı ise bu yola fedadır. fuzûlî, mevlana'da sıkça gördüğümüz "yaratılanı yaratandan ötürü sevme" fikriyle, kendi canını sever.

    2. beyitte fuzûlî herkesin yaratılışında, doğuştan getirdiği özelliklerinin, hassasiyetlerinin olduğunu söyler. örnek olarak da kendisini ve hızır'ı verir. kendisi sevgilinin dudağına hasrettir, hızır ise, ab-ı hayat denilen ölümsüzlük suyuna.
    divan şiirindeki pek çok beyitt sevgilinin dudağının ab-ı hayat tesiri yapacağı, yani sevgiliye ölümsüzlük bahşedeceği zikredilir. fuzûlî de beyiinde sevgilinin dudağı ile aslında sonsuzluğa kavuşacaktır. zira onun düşlediği sevgili aşk-ı ilahî ile sevdiği allahtır. leb-i canandan beklediği de kendisini heraha eriştirecek bir kelamdır.

    nasıl çin'in misk kokuları vatanlarından ayrı düşmüşlerse şair de kendisini öyle vatanından ayrı düşmüş sayar 4. beyitte. şairdeki bu gurbet hissi esas dünya olarak kabul ettiği diğer dünyadan ayrı olmasından kaynaklanmaktadır. ayrıca şair bu beyitte kendisini benzettiği vatanından ayrı kalmış misk kokusunu yanağını güle benzettiği sevgilisinin saçlarının kokusuyla bağdaştırır.

    Fuzuli bu aşkının mey gibi ağızdan ağza dolaşmasından endişe eder. Bu noktada sakinin içki sunduğu mecliste elden ele dolaşan kadehler akla gelebilir. Ancak fuzuli'nin şaraptan kastı aşk şarabıdır, aşkı ise Allah aşkıdır.
    Ve şiirin son beyitinde şiir boyunca bahsettiği ilahi aşkın kendisini terk etmemesi, Allah'ın kendisine yüz çevirmemesi için ona yalvarır: etme eyleme ben hayatımın sonuna dek senin kölen olmaya hazırım ve razıyım der.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük