yol üstü dinlenme tesisleri vardır. orada yarım saat kadar durursunuz. bu ve bunun gibi adamlar ve fikirleri işte onlardandır.
imandan inkara giden yolda ara duraktırlar.
Bu adam Iyi bir felsefeci olabilir yada fiziğe ilgisi olabilir ama islam hakkında konuşmak başka birşeydir.,
islam ile bilimi yakınlaştırmaya çalışmak ve günümüze uydurmak amacıyla, günümüze uymayan ayetler için burda böyle denilmek istenmemiş demek yada,hadisler için bunlar kuranda böyle değil diyerek hadisleri yok saymak kendi mahallesinde işe yarıyor olabilir,ama karşısını Ebubekir Sifil gibi bir çıkarsa işte orada olanlar olur, ki ben o program canlı seyrettim ebubekir sifil yerin dibine soktu soktu çıkardı bu adamı.
inanmak fıtrat meselesi midir? Fıtrat denen şeyde yoksa bir zaafiyet bir arıza mı vardır bunu da sorgulasak?
insanın zaafları, zayıflıkları, eksiklik duyguları ve duyumsamaya ihtiyaç hissettiği şeyler senin inandığın türden şeyleri zorunlu kılmaz. Bu hiçbir şeyin garantisi, teminatı da sayılamaz.
Neymiş efendim insanın hayatından tanrıyı veya ona bu konuda rehberlik edecek olan dini çekerseniz insan hastalanırmış. Burada Hangi insandan bahsediyoruz? Herkes birmiş gibi değerlendirmek de yanılgı.
Yalnızlığımızı kendimizi avutacak, teselli edecek şeylerle bastırmak neden en doğrusu olsun?
Felsefecidir, yani mantık yürüterek mana getirmeye çalışır. Bu yüzden din ile bir alakası yoktur, doğal olarak olmaması gerekir çünkü bütün ilahi dinlerde felsefe yasaktır, mantık aranmaz . çünkü ilk felsefeyi / mantık yürütmeyi şeytan , adem'in yaratılışına karşı çıkarak , ondan üstünlüğünü açıklarken mantık yürüterek yapmıştır. Gazali'ye ise benzemez çünkü gazali de felsefecileri tenkit etmiştir. Zaten dinde mantık olmaz, aranmaz da.
Sabah programi filozofu. Modern gazali. Gazali'den tek farki bilimi dine ve mistisizme yedirerek az biraz okuyan inancli kitleyi manipule edip pozitif bilimden uzaklastirmaktir. Saygın dergilerde yayınlanmış bir tane bile makalesi yoktur.
fikirlerine değer verdiğim insanların önemli bi kısmı bu adama takmış durumda. benim gözümdeyse islam reformunun silahşörü gibi duruyo. nazilerden örnekler, teorik fizikle ilgilenmeler alayı buram buram popülizm kokuyo. islamın savunulmaya ihtiyacı yok, yaşanmaya veya öğretilmeye ihtiyacı var. benim anlamadığım noktaysa şu; kardeşim inanıyosan aha kitap orada başka bişeye ihtiyacın yok. ha ikna edilmek istiyosan, inanma. sırf toplum baskısı ve muhafazakar yetişmişlik sebebiyle belli bi noktadan sora sorgulama işi, "beni ikna et " mevzuna dönüyosa sende problem var. üstteki arkadaşın söylediğine çok net katılıyorum, avam tabaka için muazzam. temiz traşlı, tipi düzgün kısaca mahkum ev kadınlarının ıslak hayali tam bir beyaz türk ve üstüne üstlük inançlı bir müslüman. aman tanrım! öyle olunca piyasası da oluştu zaten.
edit: kuantumdan sonra bütün bilimler fizik altında toplandı diyebiliriz. bilimin amaçı kanıtlama değil, yanlışlamadır. bunun üzerine (bkz: karl popper) bu herif bi de sosyoloji profu dimi? yazık günah.
Hiç utanması olmayan bir adamdır, biz onun yerine utanıyoruz sağolsun.
Fizikçi değil fizikçilerle tartışıyor, bilmediği fizik konularına atlıyor "heeeğ evren genüşlüyor kuranda yaziyür" diyor sonra da diyor "yanlışlanabilirse nasıl bilimsel olsun?"al işte daha ne denebilir? Yarın bir bilim adamı çıkıp da "ya evren genişlemiyormuş yanlış ölçük kardeşim daralıyormuş" dese ne yapacaksın? (ki bilimin böyle bir hakkı var), açıp kuranı başka ayet bulup "eeeğğ evrenin daraldığı kuranda yaziyür" diyecek.
ilahiyatçı değil, ilahiyatçılarla fıkıhçılarla, hadis erbabı ile tartışıyor. GÜya din felsefesicisiymiş falan. Adam diyor "hadisler öyle ha diye ortaya atılmaz, uygulanmaz, hepsinin adabı edebi, güvenilirlik derecesi vardır" caner diyor "al deve sidiği iç" haydaaaa... Namaz meselesinde yarım yalamak arapçası ile rezil oluyor ve yüzü bile kızarmıyor retorik yapmaya çalışıyor beceremiyor bile.
Ahlak meselesine hiç girmeyeceğim, ahlakı " felsefi problem ben hallederim" diyerek , "ahlak da evrimsel olarak, belirli çevresel ve durumsal öğelere göre kollektif bir yaşam sürecinin sağlanması için kurulan bir ilişkidir" düşüncesine karşın "eeğğ çoğunluk ahlakı olmaz Naziler kazansaydı savaşı Nazilerin yaptığı iyi, ahlaklı mı sayılacaktı?" diyor, yahu be adam Amerika çok mu ahlaklıydı da, çok mu iyiydi de nazileri yendi, hiroşimayı attı diye dünya kamuoyunca alkışlandı, kahraman, ahlaklı ilan edildi? Ahlakı gökten inmiş bir şey sanıyor da, hiç mi dünyanın başka yerlerindeki ahlaki yapıların gelişmesini ve çerçevesini incelememiş, ideolojik kuramların, durumların ahlakı, eylemleri nasıl temellendirdiğini bilmiyor anlamadım.
kendisi iü felsefe üyesi cengiz çakmağa da çatmıştır, ve "post-dinci" olduğunu bir kez daha belli etmiştir.
Bu gibi adamlar anca sabah kadın programlarındaki avama yedirir o mucize, ucuz uhrevi metafizik ayaklarını. islamı, kuranı, adabı bilen ateist de müslüman da böyle şeylere anca gülüp geçer.
Sırf reyting uğruna şöyle tipleri kanal kanal gezdiriyorlar, yazık.
Cariyeliği açıklasın önce. "Din bilimle çelişmez" demek yerine islamda neden kadının değersiz olduğunu, sadece cinsel obje olduğunu açıklasın. Lafı dolandırmadan desin ki: "savaşta kocası, babası, oğlu, kardeşi öldürülen kadınlar ganimettir. Mal olarak el konulabilir." Ama diyemiyor.
Fetvalar sürekli modernize edilmeye çalışılıyor. Çünkü mızrak çuvala sığmıyor.
Caner taslaman gerçekleri konuşsun. Kim neye inanacağına kendi karar verir.
Öncesinde kendisini ne izledim ne hakkında bi bilgim, fikrim vardı. Son zamanlarda adı çok duyulunca ve ateistlerle birlikte dinci tayfa tarafından caner linç edilince doğal olarak merak ettim ve birkaç videosunu izledim.
Mezheplerden arınmış tamamıyla hoşgörülü ve sevgili yanına odaklanmış dinin. islam'ın felsefesini ele almış. Sanırım ateyizlerin Abdulazizlerle, nurettin yıldızlarla oluşan tu pis kaka din algısı caner'in alışılmışın dışındaki dini yaklaşımı şaşkınlığa uğrattı. Caner için islam'ı törpülüyor deniyor, peki öyleyse diğer din adamları için de dini sivriltiyor diyebilir miyiz?
Abi salın gitsin ya. Hem ateistsiniz hem dine vakıf olmak istiyorsunuz salın gitsin. Bırakın isteyen dinin güzel yanına odaklansın.
içinde olmadığınız din hakkında ahkam kesmeyi tahmini ne zaman bırakırsınız?
caner'in eksisi ilgi alanı olmadığı bilim dalları hakkında fikir sahibi olmak istemesi ve bilimle tanrı'nın kanıtına deliller sunması. öncelikle, bu inanç meselesidir, ispatı ve ısrarı saçma olmakla birlikte dinin daha fazla felsefi yanına odaklanması mantıklı olacaktır.
mesela bir yayında fizik profesörüne kafa tutacak kadar kendine içi boş güvenini konuşturmuştur. canercim sen de bilmediğin olaylar hakkında yorum yapmayı sal.
caner taslaman'ın dini bilgisi son derece zayıf.arapça bilmiyor.
bu adamı işte ateistlerin olduğu bir ortamda gördüm.
ilk anda çok bilgili sandım.
nerde prim yaptı? ateist ve dini onun kadar bilmeyenlerle tartıştığı zaman...
o zaman çok bilgili havası yarattı.insanların duymak istediklerini söyledi...
oysa gerçek din adamlarına , bilim adamlarına sökmedi bunlar...
ebubekir sifil karşısında döküldü...
gerçek din adamları karşısında hiç bir zaman tutunamadı.
bilim adamına yakışmayacak kadar popülist bir adam
sağlam duruşu yok...
en azından arapça öğren din açısından atıp tutacaksan...
ve ömrünü bu işe adamışlara saygı duy.
fizikçilerden daha iyi fizik bildiğini sanıyor...ilahiyatçılardan daha iyi arapça ve din bilimleri bildiğini sanıyor.
savunduğu fikir yeni bir fikir değil akıllı tasarımcıların türkiye versiyonu...
"Kuran bilimle asla celismez" teziyle allahin yerine komplekse giren lalenin teki.
Bilim adami olmasina karsin bilimin yuzlerce yildir evrile evrile suregeldigini, ornegin embriyo ile ilgili bilimsel verilerin bile 15-20 yilda cok buyuk gelisim ve degisime ugradigini gormezden gelmekte.. yani bu gelisimin sebep oldugu bilgi degisikligine bagli olarak kurandaki bilginin de kaygan oldugunu, şişede durdugu gibi durmadigini ispat etmeye calismakta.
onun tezleriyle yola cikanlar ultrason icad edilmeden once lokman suresinin 34. Ayetinde gecen 'o rahimlerdekini bilir' cumlesini, ceninin kiz mi erkek mi oldugunu sadece allah bilir seklinde yorumlayip; bakin kuran ne kadar da bilimsel bir kitap diye ortalikta gezinirlerdi. Ne zaman ki tip teknolojisi gelisti ve rahimlerdekini biz de bilir olduk, ama haci o ayette bahsedilen sey dogacak cocuk hayirli mi hayirsiz mi, it mi kopuk mu olacagini yalnizca allah bilir seklinde kivirmaya basladilar.
Bunlarin her zaman bulabilecekleri kivrak bir yorum vardir. Bir musluman olarak ciddiye alinacak bir tarafinin oldugunu sanmiyorum. Kuran in bilime uymak zorunda oldugunu da dusunmuyorum. Science dergisi degil sonucta. Kainati 6 gunde yaratip arştaki kursusune kurulan sonsuz bir yaradanin gonderdigi bir kitap degil mi. Ne kadar da bilimsel bir tanimi var degil mi?
