celal in asla kabul etmeyeceği tekliftir. o sadece tv masakaralığını sever. hiç bir zamanda ciddi ve donanımlı kişilerin karşısına çıkmaz.
yahu herşey tesadüf dediğinde; sizin profesör olmanızın da tesadüf olduğunu ispatlamış oldunuz diyen öğrenci karşısında bile mortingen olan tombişim çıkar mı caner in karşısına.
celal şengör'ün abdülaziz bayındır karşısında terlediğini iddia edenleri gösteren ilginç bir davet olmuştur. oğlum elinizden çıkanı gözünüz görsün lan. bu nedir amk? abdülaziz bayındır kim amk? (bkz: ayetler var ayetler)
celal şengör'ün caner taslaman'ın karşısına çıkmasını beklemeye gerek yok; vakti zamanında abdulaziz bayındır'ın karşısında zaten bocaladı, sustu, iki kelimeyi bir araya getiremedi, terledi...
merak edenler açıp izlesinler.
elitizm adı altında insanları aşağılayan, tepeden bakan bu kompleksli sözüm ona bilim adamlarının sayısı ülkemizde çok maalesef. hadi onları geçtim; ulan şu ülkede bi dil öğrenen, iki kitap okuyan elitist oluyor, islam'ı beğenmiyor, tarihini küçümsüyor... celal şengör ne ki?
teist bilim adamları arasında kanımca arada saçmalasa da en elle tutulur bilgiye sahip olan prof. caner taslaman'ın , bilgi birikimi, jejoloji alanındaki otoriteliği tüm dünyaca kabul gören prof. celal şengör'e son açıklamları nedeniyle celallenerek televizyonda tartışmaya davet etmesi hadisesidir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/900769/+
celal şengör kabul ederse ilginç bir program olacağı kesindir.
sürekli birilerine ayar verdiği iddia edilen videoları ortalıkta dolaşan caner taslaman denilen zat "tartışmalarda karşıma çıkacak var mı ulaaaan" şeklinde bir mizaca sahiptir... ancak bilimsel tartışmalardaki performansına bakıldığında bir çok yerde sıçtığı kabak gibi ortadadır.
girdiği tartışmalarda bütün olayının hızlı konuşma ve düşünme becerisinden kaynaklandığı görülecektir.. yani karşıdaki konuşmacı kafasındaki düşünceyi anlamlandırıp cümle haline getirene kadar caner taslaman konuşmasını bitirip çay demlemeye gidiyor. haliyle bu durum da "caner abi x'i alt etti" algılamasına sebebiyet veriyor.
bir de kendisiyle konuşmanın mümkün olamayacağını fark ettim. çünkü ne zaman cevap veremeyeceği bir soru bir argüman geliştirilse "bu felsefenin konusu" deyip işin içinden çıkıyor. ya da çok anlamsız argümanlarla ve hızlı konuşma biçimleriyle harekete geçiyor. o da yetmezse karşı tarafın sürekli sözünü kesip laf salatalığına girişiyor.
zira aklı başında bir düşünce ve bilim adamı böyle bir yöntem içine girmez. böyle bir yöntem içinde giren modelin adnan oktar'ın evrim karşıtı argümanlarını savunan kişiler olduğunu tespit ettim. sonra da caner taslaman ın adnan hocanın ekibinde iken daha sonra ayrıldığını ve evrimci anlayışı savunmaya başladığını söyleyen oktar babuna'nın bir videosu gündeme geldi. dedim tamam parçalar oturdu.
üslubu itibariyle onu ancak lawrence krauss paklar.
ilginçtir kendisini tam anlamıyla çöpe atamıyorum çünkü edindiği bilgi birikim faydalanabilecek türden. ancak ulaştığı ego ve felsefesini inşa ettiği temeller onu tam anlamıyla yanlış yönlendiriyor. ve işin en acıklısı zeki biri olmasına karşın sapkınlığını fark edemiyor.