Su ulkede, 70 milyon tane oldugundan midir bilinmez, pek degersiz seydir. azinliklarin cani pek degersizdir bilhassa. cunku derler ki, "turk un turk ten baska dostu yoktur". durum boyleyken.....
hayatımda duyduğum en basit ama en anlamlı sözlerden birisini söylemiştir bugün bana.
yalnız atletik vücudumla birleşen bianchi bisikletimle yaptığım hıza o bisan ihlas bisikletinle yetişmen çok zor çokkkkkk.
yanındayken çok şey öğreniyorum dostum. can'sın.
fazla kilolarını ve yağlarını atmak,
vücuduna şekil kazandırmak,
güzel bir plaj vücuduna sahip olmak istiyordu...
hallederiz dedim. biraz bisiklet, biraz diğer hareketler.
yalnız adamın böyle çıkacağını nerden bileyim. bisiklet sürerken bile bak şu kızı gördün mü, bak şu kızla kesiştim.
arkadaşım spor yapıyoruz, bisikletine odaklansana?
neyse epey bi terledi, bisan ihlas bisikletiyle ön kaldırarak caka yaptı. iki elini kaldırarak bisiklet sürdü aynı anda iki eliyle hayal kahvesinde oturan insanlara orta parmak yaptı. 2 saat bisiklet sürdükten sonra ben yoruldum eve gidiyorum dediğimde bi 2 saat daha sürelim dedi. inanmıştı, hırslıydı.
azimlisin evlat başarıcaksın.
türk yapımı bir film. tuğçe kazaz ve berke üzrek başrollerde.
fikrim şu ki, requiem for a dream çakması bir yapım olmuş. belki esinlenilmiştir, bilemiyorum. bir çok sahne aynıydı ama. requiem for a dream izlediyseniz boşuna izlemeyin, zaman kaybı olur.
yağmurlu günde bisiklet sürerken sırtı su serpişimleri olmasın diye bisikletini naylonla kaplamış. yağmurdan çok korkar, yağmur yağarsa çıkmaz pisiklete.
cola experti adam.
böyle koyarsan köpüklenmez bak, böyle içersen direkt damara karışır bak, böyle kapatırsan asidi kaçmaz yeğen. bu derecede içersek bizi serinletir bak. kendini kolaya ve özellikle coca cola zeroya adamış bir insan.
üstteki entryi refere ediyor gibi oluyorum ama çok komikmiş. etmeden edemeyeceğim. tool ve can arkadaşlar bugün yenildiler. farklı bir hezimetten falan bahsetmişler halbuki...
her neyse kendisine dün basketbol dersi vermiştim. bir ara 13 5 yenerken, sana avans vereyim mi, heyecanlı olur? teklifini sen dur görücen sen heyecanı diyerek geri çevirmiştim. sonra 30 27 falan yendim bu şahsı. dün daha basketbolda yediği ayarın sıcağı geçmeden bugün de futbolda takımıma takımı yenilmiştir. ne diyim, ne bileyim, yarın curling falan oynayalım. belki yenersin?
nickinin sayfasında, şu sağ tarafta bir foto var. benim ona omuz atıp düşürdüğüm, sonra ben o topu sürerken çekilmiş foto. çok hoş lan. bakıp bakıp gülüyorum.
neyse zaten aslen basketçidir. ritmini bulamazsa hiç atamaz, ritmini bulursa da kaçırmaz. ona şöyle bir şey düşündüm.
(bkz: ercan ilcanova)
en sevdiğim hitap şekillerinin başında geliyor şuan. gerçekten sevdiğim kim varsa kız erkek farketmez nasipleniyor can'dan ayrıca bana denmesini de bir o kadar seviyorum. ilk duyduğum zamanlarda ne kıroca demiş burun kıvırmıştım ama son zamanlarda öyle üzüntülere düşüp öyle kırıldım ve yanımdaki insanlar yüzümü öyle güldürdüler ki yeniden, onlar benim canlarım...