can çekişen hayvanı acı çekmesin diye vurmak

entry8 galeri0
    1.
  1. türk geleneği mi doğulu geleneği mi bilmiyorum. lakin çok acımasızca, hayvanca ve eşşşşekçe bi davranış. (hayvanca dediğim için hayvanlardan özür diliyorum. insanca desem daha iyi.) şimdi düşünsene hacı? o hayvan adına karar vermek hangi mantığa sığar? hayvanın ölmeyi istediğini de nerden çıkarıyoruz? bize yapılsa aynı şey, ister miyiz? bunları sormamız lazım kendimize. belki iyileşecek, tekrar koşacak kırlarda o hayvancağız. o farecik, kedicik, köpecik. ama yok. çevremizdeki her boku biz evirip çevireceğiz ya. kimin kimle sikiştiğinden tut, kapalı kapılar ardında nelerin konuşulduğundan haberimiz olacak ya, hangi hayvanın da nerde yaşaması gerektiğine karar vermezsek olur mu hiç? olmaz. insanlığa sığmaz. mektubuma burda son verirkene bir atasözü şeapmak istiyorum:

    "sizin karar mekanizmanızı sikeyim."
    2 ...
  2. 2.
  3. türk veya doğu geleneği değildir. bütün dünyada örneği vardır. hayvanı vurmayıp acılar içinde bırakmak daha zalimce bir orospu çocukluğudur. geri dönüşü zor bi yara almışsa tabi.
    2 ...
  4. 3.
  5. insan mantığının bir sonucudur. hayvan düşünme yetisine sahip olmadığı için insan o hakkı kendinde arar. bir nevi ötanazi durumu. doğru mudur, yanlış mıdır ya da günah mıdır, değil midir bilinmez ama tabii ki tartışmaya açıktır.
    2 ...
  6. 4.
  7. acısını uzatmaktansa yapılabilecek en iyi eylem. her yerdede geçer ayrıca sadece türk veya doğu geleneği değildir. yalnız aman diyeyim acı çekmesin diye öldürürken dahada fazla acı çektirtmeyin.
    not: bir dakika ya gelenek ne alaka?
    2 ...
  8. 5.
  9. bir nevi ötenazi anlamı içeren, türk kökenli olmayıp insanın karışık duygular sonucu doğruluğu tartışılagelen davranıştır.
    hatta john steinbeck'in fareler ve insanlar kitabında köpeğin acı çekmemesi için vurulması ve bunu bizzat onu en çok seven, sahibi tarafından yapılması gerektiği düşüncesinden yola çıkılarak sonuç bağlanmıştır.
    2 ...
  10. 6.
  11. ayağı kullanılamayacak derecede yaralanmış atları bu yüzden vururlar. Çünkü at yaşadığı her an daha büyük acı çeker. benim bir tane vardı köyümde. Ufaktı. Benimle beraber büyüdü desem yeridir. Ama ben yokken arabalı öküzün biri çarpmış. Hayvan ayağa kalkamıyormuş. Veteriner felan yok demiş ölür bu ölmezse de yürüyemez bi daha. Amcamlarda vurmuşlar daha fazla acı çekmesin diye. Çok üzülmüştüm buna. Çok kızmıştım olayın gerçek yüzünü anlamayınca.

    Sonra en yakın arkadaşlarımdan ikisi trafik kazası geçirdi. Biri kurtuldu. Birinin ayaklar yoktu. Hayati organlar büyük ölçüde zarar görmüştü. Hastaneden tedavisinin tamamlanamayacağı söylenerek çıkarıldı. imkan yokmuş kurtulmasına. ne demek bu biliyor musunuz ? Birine sen çok yaşamazsın demek ne demek? Alkolik bir amcanın bakıp kıyak kafayla bi boka da yaramıyon zaten demesi ne kadar koyar insana. Adı da babamın adı. Recep. hayatımın 17 senesi boyunca en sevdiğim adamlardan birisi.

    Siz daha zamanınızın olduğunu düşünürken o gün ölmek istediğini bağırıyor. Sürekli ağlıyordu. Çıldırıyor deliye dönüyordu. Kader niye onu seçti diye kendini paralıyordu. Fiziksel olarak da ruhsal olarak da inanılmaz acı çekiyordu. asla tam olarak anlayamayacağımı bilsem de o acının hissedebildiğim en ufak miktarı benim bile ızdırap çekmeme neden oluyordu. Can çekişiyordu resmen. Hem fiziksel hem ruhsal olarak.
    En yakın arkadaşlarımdan birisi gözlerimin önünde yavaş yavaş gidiyor bense birşey yapamıyordum. E sonuçta benim acılarına son verebilmem mümkün değildi. Malum köyde yaşamadığım için her gün arıyor halini hatrını soruyordum arkadaşımın. Sesi hergün daha kötü geliyordu. Birgün aradığımda telefonu ablası açtı. Recebi çok kötü durumda olduğu için hastaneye kaldırmışlar. Ben de yarın giderim diyerek yattım yatağıma. Ertesi gün recep aramızda yoktu. Bense sadece cenazesine gidebildim.

    insana yapamazsınız belki ama anlarsanız neden olduğunu böyle karşı da çıkmazsınız olaya.
    1 ...
  12. 7.
  13. amerika'da genellikle nedense geyik olur bu mağduriyete sahip hayvan.
    0 ...
  14. 8.
  15. o hayvanın acı çektiği her an sizinde canınız yanar, ve iyi olmayacağını bilmek, o an da tüm imkanlara rağmen bir daha iyi olmayacağını bilmek, eli kolu bağlı hissetmek, çaresizlik hepsinden daha çok koyar, geçen her saniye bir saat gibi gelir insana ve en sonunda bu zulüme bir son vermeye karar verip dünyanın belki en zor işlerinden birini yaparsınız, belki sadece bir hayvandır ama en çok sevdiklerinizden biridir, belki de en çok sevdiğinizdir bu dünyada, elinizde büyümüştür, doğumuna, gözlerinin açıldığına, yürümeye başladığına şahit olmuşsunuzdur. birçok zaman en yakın arkadaşınız, sırdaşınız olmuştur hiç konuşamasa bile bakışlarıyla anladığını, dinlediğini hissettirmiştir size. işte bu noktada dünyanın en zor işlerinden birini yaparsınız istemeye istemeye ve acısına son verirsiniz. onun acısı artık bir son bulmuştur ama yıllarda geçse hatırladıkça siz o acıyı en taze haliyle yaşarsınız. velhasıl çok boktandır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük