can yücel

entry1111 galeri48 video7 ses2
    55.
  1. "bu memlekette göte göt denir, hakim bey."
    5 ...
  2. 54.
  3. BiR NUMARALI HALK DÜŞMANI

    Reis Bey dedim Reis Bey
    Asın beni dedim dövün öldürün beni
    Suçluyum dedim kahpenin soysuzun biriyim ben
    Vatan hainiyim belki de
    Çalmadım öldürmedim ama
    Daha kötüsünü yaptım
    Naptım biliyor musunuz
    Halim Beyin deposunda hamaldım geçen yıl
    Kaçıncı balyaydı kim bilir
    Kaçırmışım keçileri bir ara
    Arabalar evler sokaklar alıp başını gitmiş
    Bir ova bir ben bir gökyüzü
    Sırtımda bir pamuk tarlası
    Çıkmış üstüne güneş ter ter tepinir
    Tek dur dedim güneşe
    Hayvanlığın lüzumu yok
    Baktım oralı değil
    Yıktım oracığa pamuk tarlasını
    Aldım ayağımın altına güneşi
    Yer misin yemez misin
    Neden sonra uyanmışım
    Karanlıklar basmış geceler olmuş
    Bir ayçiçeği açmış sağ elimde
    Solumda yediveren yedi amele
    Almışız denizi karşımıza
    Çatır çatır dişimizde ayçiçekleri
    Bir güzel ağlamışız
    Adamın gözleri Reis Bey adamın gözleri
    Bir koltuk meyanesiydi
    izmirin Meyane Boğazında
    Bir dumandır uğruyor dışarı bir duman
    Dumanın yanısıra bir kerih türkü
    Gel dedi gel girdim içeri
    Koluma yapıştı birden
    Gördün mü dedi şu deyyusları
    Köşede üç herif oturuyordu
    Nedense çürük dişlerim geldi aklıma
    O keçiler var ya dedi o namussuzlar
    Onlar yedi benim başımı
    Bir gün bile yaşatmam o itleri ama
    Şükretsinler gene kafakağıdımı kaybettim
    Ah bir kafakağıdım olsa
    Ben bilirim yapacağımı
    Adamın gözleri bir Bursa bıçağıydı
    Çıkardım cebimden nüfus kağıdımı
    Tutuşturdum eline

    Sonra naptım biliyor musunuz Reis Bey
    Doğru keraneye gittim
    Kambur bir karı buldum evlerin birinde
    Belli sığıntı orda
    Eski terlikler gibi bakıyor insanın yüzüne
    Gel dedim çıkalım yukarı
    Ben müşteriye çıkmam dedi
    Olsun dedim olsun
    Çaça da geldi peşimizden
    Al takke ver külah üstesinden geldik işin
    Oturttum sonra karyolanın kenarına
    Saçlarını taradım dudaklarını boyadım
    Parayı verdim eline tam gideceğim artık
    Cıvıl cıvıldı gözleri
    Yeni dağılmış bir ilkokul gibi
    işte böyle dedim Reis Bey
    Başınızı ağrıtmayayım
    Yoksa bunlara gelinceye dek daha ne haltlar karıştırmadım
    Biliyorum suçluyum razıyım cezama
    Çalmadım öldürmedim ama
    Daha kötüsünü yaptım
    Naptım biliyor musunuz Reis Bey
    Tuttum insanları sevdim...
    9 ...
  4. 53.
  5. bir güzel insan.
    bir efsane şair.
    güler'e aşık.
    küfür bir insana bu kadar mı yakışır.
    3 ...
  6. 52.
  7. sevmek için , "biri sana git dediğinde kalmak istiyorum diyebilmekmiş sevmek, git dediklerinde , gittiğimde anladım" diye buyurmuş üstad kişi.
    13 ...
  8. 51.
  9. freud un oidipus kompleksini en güzel açıklayan kişidir. (bkz: anam avradım olsun kompleksi)*
    9 ...
  10. 50.
  11. 49.
  12. buyuk insandi rahmetli.
    samimiydi. hayati okumus, bunu da yapitlarina dokmeyi becermis nadir sanatcilardandi. Neyse oydu, zaten bu ozelligiydi onu o yapan. Kimseden cekinmezdi, hakedene soylerdi lafini. Cok ozledik, cok.
    2 ...
  13. 48.
  14. ağzı bozuk, laflarında kodumu oturtan sevdiğimiz bir abimiz. rivayete göre eşide kendisi gibiymiş.

    bir yerde duymuştum dogruluğu ölcülür.

    can yücelin eşine sorarlar:

    + hangi takımı tutuyorsunuz
    - kocamın takımlarından başka takımı tutmam!!
    12 ...
  15. 47.
  16. boşver be yaşı başı!
    gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver?
    şöyle atıp koyugrileri-siyahları sabahtan,
    sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver?
    koyma bir kenara yüreğini; aç kapılarını
    gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama
    gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna
    bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda
    ama aklını kaybedecek kadar bir aşk varsa avuçlarında
    bırak aksın yollarına
    yağ geç, yık geç
    kimse inanmazsa inanmasın
    sen inan yüreğine
    hem ona geçmezse kime geçer sözün?
    büyü! büyü!
    bak! ellerin ayakların kocaman,
    aklında maşallah yerinde,
    e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye?
    akıllı ol, yüreğin gelir peşinden
    boş ver yaşı başı ,
    aşk var mı aşk ,ondan haber ver ?
    Takılmışın yüzündeki ,gözündeki çizgilere
    o çizgilerin yüreğine neler kazıdğını düşün,
    atmak mı istiyorsun kendini dereye soğuk bir kış günü .
    öl gitsin..
    parayı pulu savurup ,
    bir balıkçı köyünde balık mı tutmak istediğin ,
    Savrul gitsin..
    boşver be yaşı başı,
    kim tutar seni kim ,
    Kendi yüreğinden başka ?
    Aklını al da öyle git..
    ister bir duvara,ister bir odaya,kıra ,bayıra vurda git.
    Dert etme ellerini ,onlarda gelir seninle birlikte bırakmadıkça birine.
    O biride gelir ,gerçekten istediğin oysa ,
    seveceksen ve öleceksen uğruna ...
    yaşa be yaşa da öyle git ,gireceksen toprağa

    yaş 70e gelse bile ,hayat daha bitmemiş ,
    sen mi biteceksin ?
    çekeceksen bile bayrağı ,
    yaşadım ULAN DiBiNE KADAR diyemiycek misin ?

    Can YÜCEL
    5 ...
  17. 46.
  18. Bir panelde bir öğrenci üstada sorar;
    -neden okuduğumuz bütün şiirler erkeklere ait, kadınlar iyi şiir yazamazmı?
    Üstad cevap verir
    - Biz şiiri s..imizlemi yazıyoruz nerden bileyim ben!!!???
    3 ...
  19. 45.
  20. ekteki şiir, bizzat babayla yapılan bir sofra muhabbetinde peçeteye not düşülmüştür. *

    sekerek ve sikerek denizi,
    şaşkalacaksınız o zaman;
    nasıl okunurmuş şeytan minarelerinden ezan?
    ve düşmüş kalkmış bir allah gibi tuzlar içinde
    varacağım ki cenazenize;
    bir kızım daha olmuş deniz amlarından.
    Tıpkı ve tıpkı bir insan.
    Alıp onu atacağım ki denize,
    ayrı düşmesin garip,süt anasından.
    şimdi anladınız mı can,
    neden gelir hep boğazdan?
    14 ...
  21. 44.
  22. yaşamın en tatsız tarafı sona eriş şeklidir. şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak daha güzel,
    hatta mükemmel olurdu.

    nasıl mı ?

    camide, musalla taşında uyanıyorsunuz. bir tahta sandık içersinde, herkes karşınızda saf durmuş,
    iyiliğinize dua ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette. tabuttan doğruluyorsunuz, yaşlı,
    olgun ve ağırbaşlı olarak. herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar
    hepsi hazır.

    arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz. doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor,
    aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz. ne güzel, hazır maaş, hazır ev...
    altmışlı yaşlara kadar her şey garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz. sağlığınız
    gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz.

    bir gün çalışmak istiyorsunuz ve işe ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi
    olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz. genel müdürlük veya bunun
    gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak işe başlıyorsunuz. herkes
    karşınızda el pençe divan...

    vücudunuzda da bazı hoşa giden dirilişler de başlıyor. gittikçe zayıflıyo
    r forma giriyorsunuz. diğer hormonsal aktiviteler artıyor, fevkalade...
    aman ne güzel günler başlıyor...

    derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor.
    bu arada babanız ortaya çıkmış, "fazla çalıştın" diyor, "artık eve dön,
    işi bırak, okumaya başla, harçlığın benden olsun..." keyfe
    bakar mısınız? okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. ekmek elden,
    su gölden bir dönem başlıyor. partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor.

    derken, anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlıyor, araba
    kullanma derdi de yok artık... günün birinde sizi okuldan da alıyorlar,
    "evde otur, keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" diyorlar.

    mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile temizliyorlar,
    hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz.
    derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor.
    mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır. bir gün karanlık
    fakat güvenli ve ılık bir ortama giriyorsunuz. beslenmek için ağzınızı
    açmaya dahi gerek yok; bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık,
    gürültü ve patırtısız bir ortamda döne döne yaşıyorsunuz.

    sonra küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz. ve günün birinde hayatınız bitiyor...

    Can Yücel
    15 ...
  23. 43.
  24. nam ı diğer can baba. Ölümü ile hayranlarını gerçek anlamda üzen bir üstad. Şiir e bir insan ancak bu kadar hayat verebilirdi..

    Hayatta yattık dün gece
    Üstümüzde meltem
    Kekik kokuyor ellerim hala
    Senle yatmadım sanki
    Dağları dolaştım

    insandı..hepimiz gibi , tek farkı , ne güzel anlatmıştı duygularını...

    Ben hayatta en çok babamı sevdim
    Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
    Çarpık bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek
    Nasıl koşarsa ardından bir devin

    O çapkın babamı ben öyle sevdim

    kendini en iyi kendisi bilirdi...

    Belkim bir kertenkeleydim
    piç edilmiş bir yağmurun serini
    bir güzelin çirkiniydim
    çirkinlerin en güzeli
    yeşil koşsa güneşlerin gölgesi
    ben en hızlı yeşiliydim
    kurbağa yarışlarında annemin

    çatal matal kaç çataldım kim bilir
    bin dereden bir kendimi getirdim
    haydan gelip huya giden bir huysuz
    heyheyler içinde bir heydim
    belkim yedi belkim sekiz belaydım

    düdük çalar hırsızlanmış polisler
    ben korkudan üstlerime işerdim
    üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü
    karşısında önüm açık gezerdim
    ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan
    rus cenginde çağanozdum bir zaman

    iki gözüm iki koltuk-eviydi
    mavilerim bir miyobun koynunda
    kendi düşen köyler kentler ağlamaz
    sur dışında ben oturur ağlardım
    ekmek diye bağrışırdı bebeler
    elma derler ben ortaya çıkardım
    ağıtlarla kutlanırdı isa-doğdu gecesi
    fildişinden bir kuleydim yıktım kendimi

    bilmem hangi keloğlanın fesiydim
    bir püskülsüz sümbülteber tohumu
    fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden
    bir naraydım kimse bilmez nereden
    ya yakından ya uçmaktan gelirdim
    belkim ince belkim kalın bir sestim
    belkilerin kol gezdiği saatta
    belkim belki bile değildim.

    beki de bir serzenişi vardı ölümden evvel..

    Kovalamayın beni yatağa
    Hiç uykum yok
    Daha lafınıza karışacağım
    Ortalığı dağıtacağım
    Televizyonu kapatacağım
    Ayçiçeği resmi yapacağım daha
    Başparmağıma şiir okuyacağım
    Islık çalacağım
    Daha çok işim var
    Gecenizi karartacağım
    Kütahya vazonuzu kıracağım
    Vakitsiz yatırmayın beni
    Daha çok erken
    5 ...
  25. 42.
  26. her sıkıldığımda bana 'Başka Türlü Bir Şey'i söyleten güzel insan....
    1 ...
  27. 41.
  28. shakespeare'in sonelerini orijinallerinden daha güzel hale getirmiş adam.
    5 ...
  29. 40.
  30. cezmi ersöz'ün anlatımıyla;
    can yücel, cezmi ersöz ve beraberindekiler odtüye bir konferans için giderler. can yücel yol boyunca içer zil zurna sarhoşut, ama odtüde gençleri karşısında görünce kendine gelir ve çok etkileyici (tabii ki kendi uslubuyla) bir konuşma yapar. bu esnada kız öğrencilerden biri söz alır ve şöyle konuşur.

    -sayın can usta; çok iyi ve güzel konuşuyorsunuz ama gerek şiirlerinizde gerekse burda tanık olduğum kadarıyla günlük konuşmalarınızda çok küfür ediyorsunuz buna biraz daha dikkat edemez misiniz?

    can yücel

    -küfür proleterya'nın ağzında sakız gibidir, proleter küfreder ana avrat söver ve sakızı tükürüp atar. biz birileri gibi küfretmeyip başkalarının anasını s.kenlerden değiliz.
    kusura bakmayın çocuklar yine çok kafa sktim.

    salon alkış kıyamet.
    44 ...
  31. 39.
  32. "türkiye'de hayatta kalmak için 3 şeyden birini yapman lazım" demiş bir dostuna *. "ya işi deliliğe vuracaksın, ya içeri girip rahat rahat küfredeceksin ya da sarhoş olacaksın. ben üçüncüyü seçtim."
    16 ...
  33. 38.
  34. ölmeden önce, ''öldüğümde mezarıma gelenler yanlarında bir şişe şarap getirip mezarımı onunla sulasınlar'' demiş şairdir.
    11 ...
  35. 37.
  36. türkiye'nin en baba şairlerindendir.. shakespeare çevirilerinin başarısı gözardı edilemeyecek kadar büyüktür.. imgelerinin zenginliği ve deliliği akla ziyandır..

    (bkz: sevgi duvarı)
    (bkz: hayatta ben en çok babamı sevdim)
    (bkz: bi sen eksiktin ayışığı)
    3 ...
  37. 36.
  38. hislerimize tercüman olmuş ulu kişilik. sevilesi, sayılası uğruna can verilesi canına can katılası küfürbaz abimiz. ölümüyle aşk olsun sana can baba aşk olsun dedirtmiştir bize. sayısız güzel ötesi şiir bırakarak ayrılmıştır aramızdan.
    2 ...
  39. 35.
  40. babası köy enstitüleri fikrini ortaya atan, eski milli eğitim bakanlarından hasan ali yüceldir.
    4 ...
  41. 34.
  42. datça'ya gidince neden burda yaşadığını ve neden buraya gömülmek istediğini anlarsınız.huzur mekanıdır.onun da mekenı huzurlu olsun.ayrıca mezarı çok ilginçtir.gidip görülesidir.
    1 ...
  43. 33.
  44. 32.
  45. yalçın küçüktür ama miğde bulandırır demiş yüce kişi.
    14 ...
  46. 31.
  47. BÜYÜK CAN DEDi Ki

    Kovalamayın beni yatağa
    Hiç uykum yok
    Daha lafınıza karışacağım
    Ortalığı dağıtacağım
    Televizyonu kapatacağım
    Ayçiçeği resmi yapacağım daha
    Başparmağıma şiir okuyacağım
    Islık çalacağım
    Daha çok işim var
    Gecenizi karartacağım
    Kütahya vazonuzu kıracağım
    Vakitsiz yatırmayın beni
    Daha çok erken

    CAN YÜCEL


    evet çok erken gitti... 14 agustos bana onu kaybettiğimizi hatırlatır.
    10 ...
© 2025 uludağ sözlük