can yücel

entry1112 galeri48 ses2
    394.
  1. ergenlik çağında ilk aşklarını yaşayan aptal liseli kızların facebook'tan doğru tanıdığı birçok yazardan sadece biridir. yazık..
    1 ...
  2. 395.
  3. bir gün...

    bir gün kaldığın yerden başlayacaksın
    biri seni bulacak
    önce korkacaksın eski a...cılara yakalanmaktan
    biraz ürkeceksin!
    ne kadar dirensen de nafile.
    insansın sonuçta, seveceksin
    eski acılara bakıp da küsme sevdalara
    gâvura kızıp da oruç bozulmaz!
    sök at kafandan acaba'ları!
    bir kemik aynı yerden iki defa kırılmaz!
    2 ...
  4. 396.
  5. Kaleminden çıkan her cümleyle, içinizde sustuklarınızı haykıran usta şair...

    Anladım- Can Yücel

    Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,
    kendimi bulduğumda anladım.

    Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
    Kendi yolumu çizdiğimde anladım..

    Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil..
    Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.

    Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
    Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..

    Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
    Neden hiç ağlamadığını anladım..

    Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
    Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..

    Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
    Çok acıttığında anladım..

    Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
    Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..

    Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
    Yüreğini avucuma koyduğunda anladım..

    ''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,
    Sana ''git'' dediğimde anladım..

    Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,
    Git dediklerinde gittiğimde anladım..

    Sana sevgim şımarık bir çocukmuş, her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
    Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..

    Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
    Gerçekten pişman olduğumda anladım..

    Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş,
    Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
    Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..

    Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
    Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..

    Sevgi emekmiş,
    Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...
    1 ...
  6. 397.
  7. 398.
  8. can baba doktora gidiyor.
    doktor diyor ki gırtlak kanserisin.
    baba da da diyor ki ;
    koskoca can yücel nezleden ölecek değil ya..
    1 ...
  9. 399.
  10. Can Baba iyiydi hoştu da çok küfrederdi, şiir gibi ederdi. türkiye'nin en güzel küfreden adamı desek yalnış olmaz herhalde. bir mahkeme çıkışında soru soran gazeteci şu dörtlüğü cevap olarak alır:

    `Ne yorum ne forum
    Belki yarın konuşurum
    öyle gitti ki durum
    soru sorana korum`
    0 ...
  11. 400.
  12. yalnızlığa dayanırım da,
    bir başınalığa asla.
    yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka.
    bir dost göz arayışıyla,
    saat tıkırtısıyla...
    korkmam, geçinip gideriz biz mutlulukla,
    ama; "günün aydın, akşamın iyi olsun"
    diyen biri olmalı.
    bir telefon sesi çalmalı ara sıra da olsa kulağımda.
    yoksa zor değil, hiç zor değil,
    demli çayı bardakta
    karıştırıp, bir başına yudumlamak doyasıya.
    ama; "çaya kaç şeker alırsın?"
    diye soran bir ses olmalı ya ara sıra.
    1 ...
  13. 401.
  14. --spoiler--
    Yıllar önce ODTÜ'de yaptığı bir konuşma...
    Üç bin kişilik mimarlık amfisi tıklık tıklım dolu, hatta ...onu dinlemek için ayakta kalan onlarca kişi var...

    Can Yücel konuşmaya şöyle başlar:

    - Biz hiç bi bok olamadık!
    Salondakiler bir anda neye uğradıklarını şaşırırlar. derin bir sessizlik kaplar ortalığı...
    Salona gelmeden önce 3 bira ve yarım votka içmesine rağmen muhteşem bir konuşma yapar. Hiç şüphesiz bol küfürlü bir konuşma...
    Söyleşinin soru-cevap kısmında ön sıralarda oturan hanım hanımcık bir kız öğrenci parmak kaldırıp can yücel'e şöyle sorar:

    - Can bey, bizler şiirlerinizi ve düşüncelerinizi çok beğeniyoruz,size büyük bir saygı duyuyoruz ama konuşmalarınızda çok fazla küfüre ve argoya yer veriyorsunuz, küfürlü konuşmasanız olmaz mı?
    Can yücel önce susar, sonra yavaşça doğrulur, o kocaman ellerini kürsünün üzerine koyup:
    - Küfür, burjuvazinin ağzında bir lağım çukurudur... küfür, işçi sınıfının ağzında bir çiçektir!.. deyince salonda müthiş bir alkış kopar.
    Sonra tamamen ayağa kalkıp şöyle bitirir konuşmasını:
    - Arkadaşlar bugün de çok kafa siktim!!!
    xxxx

    Can Yücel, vakt-i zamanda bir yazısında adamın birisine 'göt' dediği için dava açılmış.
    Mahkemede Can Yücel şunu anlatmış:

    Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktora getirir hastayı köylüler.
    koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere.
    köylüler tabi 'tamam dohtor bey' diyip köye giderler.
    köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez. bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya.

    hastanın durumu da gitgide kötüleşmektedir. bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. ne cüret di mi doktoru arayacak bi köylü. neyse durumun vehameti üzerine muhtar aramayı kabul eder.
    bütün köylü toplanır santrale, muhtar arar, 'biz ne yapacaamızı bilemedik dohtor bey' felan der işte. karşıdan doktor bişiler söyler.
    muhtar döner, ama arkasına: 'makattan verin dedi dohtor' der.
    yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini yollayıp sordururlar felan, ama makat ne bilen yoktur yine.
    hasta ise giti gidecek, ateşler içinde kıvranıyo baya.
    ihtiyar meclisi toplanır. son çare, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir. yine kimse aramaz istemez doktoru. nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bi yandan söylenmektedir: 'çok kızacak dohtor çok!' diye.
    sonunda telefonu açar, durm anlatır, doktor bişiler söyler yine. telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner:
    'çok kızacak demiştim; götüne sokun dedi'
    Yani işin aslı hakim bey 'bizim orada göte göt derler'
    xxxx

    Yine bir üniversitede öğrencinin biri sorar:
    - neden okudugumuz butun sairler erkek? kadinlardan iyi sair cikmaz mi?
    Can Baba cevap verir:
    - biz siiri sikimizle mi yazıyoz, ne biliim ben..
    xxxx
    Bir gün tv kanallarıdan birinde canlı yayında konuk Duygu Asena şair Nazım Hikmet için 'o kartpostal şairidir' demiş.
    Can baba telefonla programa bağlanmış selam bile vermeden
    'Duygu hanım kart sizsiniz postal da size girsin'
    demiş ve telefonu kapatmış...
    xxxx

    can yücel'e soruyorlar: "zeki müren'e niye paşa diyorlar?"
    cevap:
    - bu memlekete paşalara ibne denemediği için ibnelere paşa deniyor...
    xxxx
    Türkiye işçi Partisinin Komünist zamanlarında bir tüzük toplantısında herkesin komünizmi anlatmaya çalıştığı şöyle olsun , böyle olsun dediği bir toplantıda Can Baba ayağa kalkar ve bir efsaneyi daha patlatır.
    'BEYLER BEYLER, Türkiyede komünist olmak tüzük değil, BÜZÜK ister...
    xxxx

    Bir sergide ortada dolanırken, alımlı bir kadın heyecanla yanına gelir:
    - Can bey, tanıştığımıza ne kadar memnun oldum anlatamam. sizin en büyük hayranınızım.
    Can Baba sırıtır:
    - demek öyle, yatalım o halde?
    kadın küskün bir ifadeyle bozuk atar:
    - aşk olsun can bey!!
    Can Baba cevaplar:
    - aşk da olacak elbet..
    xxxx

    Can Babaya bir mahkeme çıkışında soru soran gazeteci şu dörtlüğü cevap olarak alır:
    'Ne yorum ne forum
    Belki yarın konuşurum
    öyle gitti ki durum
    soru sorana korum'

    xxxx
    Bir televizyon programın da genç bir öğrenci soracak soru bulamadığından herhalde şunu sorar
    - hangi takımı tutuyosunuz?
    can baba cevap verir,
    - eşim ve ben genellikle benim takımlarımı tutuyoruz...
    xxxx

    can yücel'e sorarlar:
    - efendim nedir bizim memleketteki bu sağcılık solculuk davaları?
    can baba:
    - bu ülkede sabah kalktığında malafat eğer sağ tarafa kaymışsa sağcısındır, yok eğer sol taraftaysa solcu..
    - peki sizinki ne tarafta ?
    - ileride daima ileride
    xxxx

    "Seke seke geldik.. Sike sike gidiyoruz..." sözlerinin sahibi büyük şair Can baba, bir takım hayranları ve arkadaşlarıyla bir yerlerde içer, sohbet eder.
    aynı grup, sabahın 5'i 6'sı gibi pek de kimsenin bulunmadığı kıbrıs şehitleri caddesinde yürürken, şair birden durur ve yere yatar.
    Yanındakiler de hemen aynı şeyi yaparlar.
    Şair, gözlerini kırpmadan gökyüzüne bakmaktadır.
    Yanindakiler de sira sira yerde yatmakta, gökyüzüne bakmaktadirlar. Hayranlardan birisi dayanamayıp sorar:
    - Baba, ne görüyorsun, bize de söyle...
    Ondan ulvi ya da şairane bir söz bekleyen vatandaş, aldığı cevapla şok olur:
    - Çok sarhoşum amına koyim.
    --spoiler--
    4 ...
  15. 402.
  16. (bkz: idol)
    şiirleriyle adını zihinlere kazındıran, ünlü şair.
    0 ...
  17. 403.
  18. şimdiki facebook aşklarının soundtracki olan küçük iskender'e ayarı vermiş can'dır.

    nevizade'de edebiyatçılar, şairler ,entellektüel insan arkadaşlar bir arada bir meyhanede kafaları çekmektedir. masada can baba da vardır. yanında oturan küçük iskender, can yücel 'in bacağına elini koyar ve "büyük adamsın baba" dercesine bir bakış atar. can baba da döner ve küçük iskender'e "sikcek olsam büyük iskender'i sikerdim!" der.
    2 ...
  19. 404.
  20. &feature=related

    aşk olsun sana baba, aşk olsun.
    0 ...
  21. 405.
  22. şiirleri ergenlerin ilgi odağı oldu. bu sıralardada küçük iskendere sardılar.
    0 ...
  23. 406.
  24. Kovalamayın beni yatağa
    Hiç uykum yok
    Daha lafınıza karışacağım
    Ortalığı dağıtacağım
    Televizyonu kapatacağım
    Ayçiçeği resmi yapacağım daha
    Başparmağıma şiir okuyacağım
    Islık çalacağım
    Daha çok işim var
    Gecenizi karartacağım
    Kütahya vazonuzu kıracağım
    Vakitsiz yatırmayın beni
    Daha çok erken...
    0 ...
  25. 407.
  26. 408.
  27. günümüz tikkylerinin dilini doladığı facebook ünlüsü yaptığı şair. sevgi duvarı kitabını okumadan bütün özlü sözlerini beğenen, yazan gençliği görse kıvanç duyardı.
    0 ...
  28. 409.
  29. kadınlar doğurdular beni bağıra bağıra,
    yine onlar öldürecek beni aşktan bağırta bağırta diyen,küfürün bi insanın ağzına bu kadar yakışabildiği mükemmel kişiliktir..
    0 ...
  30. 410.
  31. şu sözleri eğer kendisine aitse soğudum yeminle:
    --spoiler--
    Yıllar önce ODTÜ'de yaptığı bir konuşma...
    Üç bin kişilik mimarlık amfisi tıklık... tıklım dolu, hatta onu dinlemek için ayakta kalan onlarca kişi var...

    Can Yücel konuşmaya şöyle başlar:

    - Biz hiç bi bok olamadık!
    Salondakiler bir anda neye uğradıklarını şaşırırlar. derin bir sessizlik kaplar ortalığı...
    Salona gelmeden önce 3 bira ve yarım votka içmesine rağmen muhteşem bir konuşma yapar. Hiç şüphesiz bol küfürlü bir konuşma...
    Söyleşinin soru-cevap kısmında ön sıralarda oturan hanım hanımcık bir kız öğrenci parmak kaldırıp can yücel'e şöyle sorar:

    - Can bey, bizler şiirlerinizi ve düşüncelerinizi çok beğeniyoruz,size büyük bir saygı duyuyoruz ama konuşmalarınızda çok fazla küfüre ve argoya yer veriyorsunuz, küfürlü konuşmasanız olmaz mı?
    Can yücel önce susar, sonra yavaşça doğrulur, o kocaman ellerini kürsünün üzerine koyup:
    - Küfür, burjuvazinin ağzında bir lağım çukurudur... küfür, işçi sınıfının ağzında bir çiçektir!.. deyince salonda müthiş bir alkış kopar.
    Sonra tamamen ayağa kalkıp şöyle bitirir konuşmasını:
    - Arkadaşlar bugün de çok kafa siktim!!!
    xxxx

    Can Yücel, vakt-i zamanda bir yazısında adamın birisine 'göt' dediği için dava açılmış.
    Mahkemede Can Yücel şunu anlatmış:

    Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktora getirir hastayı köylüler.
    koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere.
    köylüler tabi 'tamam dohtor bey' diyip köye giderler.
    köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez. bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya.

    hastanın durumu da gitgide kötüleşmektedir. bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. ne cüret di mi doktoru arayacak bi köylü. neyse durumun vehameti üzerine muhtar aramayı kabul eder.
    bütün köylü toplanır santrale, muhtar arar, 'biz ne yapacaamızı bilemedik dohtor bey' felan der işte. karşıdan doktor bişiler söyler.
    muhtar döner, ama arkasına: 'makattan verin dedi dohtor' der.
    yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini yollayıp sordururlar felan, ama makat ne bilen yoktur yine.
    hasta ise giti gidecek, ateşler içinde kıvranıyo baya.
    ihtiyar meclisi toplanır. son çare, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir. yine kimse aramaz istemez doktoru. nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bi yandan söylenmektedir: 'çok kızacak dohtor çok!' diye.
    sonunda telefonu açar, durm anlatır, doktor bişiler söyler yine. telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner:
    'çok kızacak demiştim; götüne sokun dedi'
    Yani işin aslı hakim bey 'bizim orada göte göt derler'
    xxxx

    Yine bir üniversitede öğrencinin biri sorar:
    - neden okudugumuz butun sairler erkek? kadinlardan iyi sair cikmaz mi?
    Can Baba cevap verir:
    - biz siiri sikimizle mi yazıyoz, ne biliim ben..
    xxxx
    Bir gün tv kanallarıdan birinde canlı yayında konuk Duygu Asena şair Nazım Hikmet için 'o kartpostal şairidir' demiş.
    Can baba telefonla programa bağlanmış selam bile vermeden
    'Duygu hanım kart sizsiniz postal da size girsin'
    demiş ve telefonu kapatmış...
    xxxx

    can yücel'e soruyorlar: "zeki müren'e niye paşa diyorlar?"
    cevap:
    - bu memlekete paşalara ibne denemediği için ibnelere paşa deniyor...
    xxxx
    Türkiye işçi Partisinin Komünist zamanlarında bir tüzük toplantısında herkesin komünizmi anlatmaya çalıştığı şöyle olsun , böyle olsun dediği bir toplantıda Can Baba ayağa kalkar ve bir efsaneyi daha patlatır.
    'BEYLER BEYLER, Türkiyede komünist olmak tüzük değil, BÜZÜK ister...
    xxxx

    Bir sergide ortada dolanırken, alımlı bir kadın heyecanla yanına gelir:
    - Can bey, tanıştığımıza ne kadar memnun oldum anlatamam. sizin en büyük hayranınızım.
    Can Baba sırıtır:
    - demek öyle, yatalım o halde?
    kadın küskün bir ifadeyle bozuk atar:
    - aşk olsun can bey!!
    Can Baba cevaplar:
    - aşk da olacak elbet..
    xxxx

    Can Babaya bir mahkeme çıkışında soru soran gazeteci şu dörtlüğü cevap olarak alır:
    'Ne yorum ne forum
    Belki yarın konuşurum
    öyle gitti ki durum
    soru sorana korum'

    xxxx
    Bir televizyon programın da genç bir öğrenci soracak soru bulamadığından herhalde şunu sorar
    - hangi takımı tutuyosunuz?
    can baba cevap verir,
    - eşim ve ben genellikle benim takımlarımı tutuyoruz...
    xxxx

    can yücel'e sorarlar:
    - efendim nedir bizim memleketteki bu sağcılık solculuk davaları?
    can baba:
    - bu ülkede sabah kalktığında malafat eğer sağ tarafa kaymışsa sağcısındır, yok eğer sol taraftaysa solcu..
    - peki sizinki ne tarafta ?
    - ileride daima ileride
    xxxx

    "Seke seke geldik.. Sike sike gidiyoruz..." sözlerinin sahibi büyük şair Can baba, bir takım hayranları ve arkadaşlarıyla bir yerlerde içer, sohbet eder.
    aynı grup, sabahın 5'i 6'sı gibi pek de kimsenin bulunmadığı kıbrıs şehitleri caddesinde yürürken, şair birden durur ve yere yatar.
    Yanındakiler de hemen aynı şeyi yaparlar.
    Şair, gözlerini kırpmadan gökyüzüne bakmaktadır.
    Yanindakiler de sira sira yerde yatmakta, gökyüzüne bakmaktadirlar. Hayranlardan birisi dayanamayıp sorar:
    - Baba, ne görüyorsun, bize de söyle...
    Ondan ulvi ya da şairane bir söz bekleyen vatandaş, aldığı cevapla şok olur:
    - Çok sarhoşum amına koyim.
    --spoiler--
    2 ...
  32. 411.
  33. malesef o da tıpkı küçük iskender gibi facebooktaki ergenlerin cıvkını cıkaracak seviyede paylaştığı bir üstad. he paylaşsınlar iyi hoş ama gecen kızın teki yazmıs 'yaa bu can yücel'in yeni şiir kitabı ne zaman cıkıyooo?' diye. ne günlere kaldık dedim kendi kendime, su nesile bak dedim.
    1 ...
  34. 412.
  35. şiirlerini okumaktan büyük zevk aldığım şair.örneğin:anladım.
    0 ...
  36. 413.
  37. şu sıralar 'odtü'den bir konuşma' adında feysbokta dolaşan yazı nedeniyle maymun edilen şair, can baba. şimdi kendisi olsa ana avrat küfür ederdi, etsin de. onlar sadece senin küfürlerini anlıyor, can baba; biz ise senin dilinden.
    1 ...
  38. 414.
  39. kart sensin postal da sana girsin şeklinde bir ayar vermemiş olan şairdir. vermemiş kardeşim adam zorlamı.*
    0 ...
  40. 415.
  41. Bu duvarlar bu ağaçlar
    Bu ağaç
    Ve bu duvar...
    Arkadaşın dolmuşuyla gidiyoruz
    Beykoz'dan doğru Üsküdar...
    Böyle giderse böyle giderse bu bahar
    Bu ağaçlar bu duvarı yıkacaklar...
    Bu geçmişi değil, geleceği kınalı
    Bu yemyeşil davarlar
    Bu duvarı yıkacaklar...

    can yücel.
    3 ...
  42. 416.
  43. KiBRiT ÇAKIYORSUN KARANLIKTA.
    Kibrit çakıyorsun karanlıkta
    badem çiçeklerini görmek için
    Ve mart denizlerinde tedirgin bir çift
    sarnıç gemisi gözlerin
    Bir iş açacaksın sen başımıza
    yangın mı olur artık, bahar mı?

    can yücel babadan.
    2 ...
  44. 417.
  45. babasının oğludur.
    babası türk okuruna sayısız eser bırkmış, eşsiz bir milli eğitim bakanıdır.

    (bkz: hasan ali yücel)
    (bkz: armut dibine düşer)
    1 ...
  46. 418.
  47. facebook mezesi olmuş önemli insan.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük