birol namoğlu'nun nelere kadir olduğunu gösteren o sözcük grubu. can yeleklerimiz koltukların altında bir defterde değil de kollarımızın aralarındayken ya da biz onlar tarafından sarılmışken manalıdır.
hayata bağlanmayı açıklayan en kısa söz. sadece onun için yaşamak istiyorsunuz ve sizi hayata bağlayan da sadece o. sevgilim derken yüzünüzdeki gülümsemenin, telefonunuza bakarkenki başkalarınca anlanamayan aptalca gülümsemenizin nedenidir sizi o hayata bağlayan can yeleği.
sabahın altısına kadar onu düşünmek, sabah kalktığınızda kaldığınız yerden devam etmektir kimi zaman o can yeleğine sarılmak.
üzdüğünüzde keşke akıtmasaydım gözyaşını, siz üzüldüğünüzde ise keşke içime akıtsaydım yaşlarımı, banyoda karıştırsaydım sulara, ya da dışarıda yağan yağmur sularına.
özlemenin verdiği aptalca tavırla, yine o can yeleğinin yansımasına sarılmaktır uzaktaysanız, ona sarılarak ağlamaktır, sürekli onu sevecek olmaktır..