can yaman'ın kriterleri kıza bakınca anlaşılıyor aşağı yukarı ama demek ki neymiş her şey dış görünüş -dış görünüş diyerek kibarlaştırıyorum- değilmiş.
ergenlik yıllarında malum öğrenciyiz.
manita ile dışarı çıkacağız, cep de para hatunun takıldığı çevreye yetmiyor. bu duruma isyan ederken bir abimiz "oğlum, karının *mından önce avucu kaşınır. önce avucuna *mcığına koyacaksın" demişti.
çok ağır argo olan bu sözün ne kadar doğru veya yanlış olduğunu insan yaşayarak öğreniyor.
kadınların hepsi öyle değil ama günümüzde ve sonrasında yaşananlara, popüler kültürün yozlaştırdığı kadın-erkek ilişkilerine, ortada ki örneklere evliliklere ilişkilere bakınca yeni nesile acıyorum.
'bile' lik bir durum yoktur. bir bakış, bir tebessüm, bir acaba bile nazarımda aldatmaya eşdeğerken aldatılmayan insan sayısı pek ama pek azdır zannımca.
aldatan herkesin bir sebep uydurduğunu ama aslında aldatmanın tek sebebinin aslında aldatanın şahsiyeti olduğunun ispatlarından olan durum. demek ki neymiş, aldatmanın sebebi yokmuş. tek sebep ruhun fahişe olması (erkek yahut kadın fark etmez)