türkiye'nin ve (bkz: su yücel)'in biricik babası, ince zekalı huysuz ihtiyar. türk dilinin ve 'bu da sana kapak olsun'ların eşsiz ustası
en zekice şiirlerinden;
"susurluk ismi su sığırından geliyor,
manda demek yani,
3 kasım 1996'da
susurluk yolunda
o iblis mercedes'in
masum kamyona çarpmasıyla
gazi tarafından vaktiyle
vaktinde siktir edilip de
sonradan harimimize
sinsi sinsi sokulan
o manda var ya
işte o manda göle sıçtı..."
Üç harf yanyana kaç şekilde gelir bilir misin ?
Aşk dersin, Sen dersin, Ben dersin, Sen Ben biter Biz dersin, gün gelir Git dersin...
Peki dur kelimesinden haberdar degil misin ? Dur demeyi bilmez misin...
Git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin. ?
Yalnızlığı sevmiyorum
Yalnız kim ola ki
Kendim...
Kendimin kendini sevmiyorum
Kediler hariç...
Kahve ocakçısı olacaktım ben
Tuttum kavlimi
Yazdıklarımsa hep nafile
Hep nişanlı angaje ısloganlı
Can, diyorlar, bir kahve yap şu dümenin ağzına
Kallavi olsun!
Bende yoksa kahve, yemişçiden tedariklenip
Ve cezveyi ateşe sürüp, üstüne yemeni, şekerini
Taşırmadan pişiriyorum
Biliyorum, bilmez miyim bu kahve ocağınnan
Ocağımızı bucağımızı
Isıtamayacağımı!
işte onun içinde de içim titreyerek
Cezvenizi sürüyorum ateşe
Aslında hiç kimse sevmedi,
Bir ben sevdim seni...
Severmiş gibi değil,
Kana kana sevdim seni.
Tıka basa sevdim...
Dolu dolu sevdim...
Aslında kimse sevmedi seni,
Sevmekten çekindi
Oysa ben; yana yana sevdim seni...
Bile bile sevdim...
Aklımdan zorun var gibi,
Aklıma silah dayanmışcasına,
Mecburmuş gibi,
Ve başka çarem yokmuşcasına,
Bir ben sevdim seni...
Aslında bir sen sevmedin beni,
Herkesi sevdiğin gibi...
trabzon hurması ağacına döndüm
tüyüm tüsüm döküldü, yapraksız kaldım
yine de meyvaya duruyorum bu cıbıl halimle
tepeden tırnağa
turuncu turuncu
kütür kütür
bu benim sonbaharım
bu benim son gürlüğümdür...
hayatı anlayan, anlatan adam...kendine ait bir felsefe geliştiren adam...şiirlerini hayretle,gıpta ederek okuduğum adam...varsın küfürlü konuşsun,siyasetini yapsın,sarhoş gezsin,müstehcen dite kitapları toplatılsın...tüm bunlar için onun şiirlerinden mahrum kalmaya değer mi...
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım
...
''Sana ihtiyacım var, gel ! ''diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ''git'' dediğimde anladım..
Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum''diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
atilla ilhan'ın "aysel git başımdan" şiirini acaba kendisi yazsa, nasıl olurdu diye düşündüğüm insan.
bu sebeple hep can yücel'in bu duyguyla böyle bir şiir yazdığını ve neler söyleyebileceğini zihnimde oynatırım. bazen de yazılmış olan şiirin can yücel'in sesinden okunduğunu hayal ederim.
o vurucu gücüyle enfes bir tat çıkar ortaya hayalimde bile.
hakkında yazılan 422 entry'de hiç üşenmeden okuduğum üstad. yazdıklarını okuyunca nasıl fırtınalı bir hayat yaşadığını gözümde canlandırdığım, keşke hayatta bir kez görseydimde o mübarek ellerini öpseydim dediğim yüce insandır.
şu sıralar felsefesini anlamaya çalışmaktayım...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken.
Hatta olsun diye yapılması gerekenden daha da fazla üstelersin.
Aşktır ; değer verirsin, ödün verirsin, sevgiden de öte saygı gösterirsin, olmayacak kaç şey varsa bir araya bile getirirsin; Bakarsın, ne anlattığını anlayabilmiş (?) ne de çözüm için bişeyler yapma gayretinde.
iştir ; sabahlarsın, olsun diye ailenden çaldığın zamanı oraya verirsin
Dosttur ; hayatta kimseyi dinlemediğin kadar dinler, kendine ayırmadığın onca şeyi O'na ayırmaya çalışırsın Sonra olayın içinden kendini çıkartır şöyle karşıdan yaptıklarına bir bakarsın Bakarsın ki her şey başladığın gibi!
Olmuyorsa, olmuyordur!
Gönlün rahat mı?
Elinden geleni yaptın mı?
Cidden olmuyorsa zorlamayacaksın...
Aslında hiç kimse sevmedi,
Bir ben sevdim seni...
Severmiş gibi değil,
...Kana kana sevdim seni.
Tıka basa ...sevdim...
Dolu dolu sevdim...
Aslında kimse sevmedi seni,
Sevmekten çekindi
Oysa ben;Yana yana sevdim seni...
Bile bile sevdim...
Aklımdan zorun var gibi,
Aklıma silah dayanmışcasına,
Mecburmuş gibi,
Ve başka çarem yokmuşcasına,
Bir ben sevdim seni...
Aslında bir sen sevmedin beni,
Herkesi sevdiğin gibi...
facebookta fotoğraf beğendirme yarışına girmiş ergenler tarafından kullanılan usta şairdir.
yarım suratları ve şoplanmış gözlerinin altına can yücel şiiri iliştiren bu ergenler fotoğraflarını en az 40 kişiye beğendirmeyi başarırlar.
"iyi bir kalça sahibi olmanın, iyi bir kafa sahibi olmaktan daha fazla prim yaptığı bir ülkeden ne bekliyordunuz ki?"
cümlesi ile içinde olduğumuz durumu özetlemiş büyük insan.